Önergede, artan hapishane sayılarıyla birlikte hapishanelerde yaşanan sorunların, hapsetme politikası ve ceza adaleti bağlamında değerlendirilerek kişi haklarının iyileştirilmesiyle ilgili politikalarının belirlenmesi gerektiği belirtildi.

Cezaevi İnşaatına Milyarlarca Lira                                   

Önergede, salgın döneminde hak ihlallerinin arttığı belirtilerek, hijyen önlemlerinin yetersiz kaldığı, salgından korunmak için elzem olan malzemelerin temin edilemediği, beslenmeye ilişkin sorunların arttığı, koğuşlardaki yoğunluk nedeniyle sosyal mesafe kurallarının uygulamadığı vurgulandı.

Mayıs ayı itibariyle cezaevlerinde 283 bin 481 tutuklu ve hükümlü bulunduğu, ancak 371 cezaevinin kapasitesinin 250 bin 576 olduğu belirtilirken, “İktidar, hapishane kapasite sorununu cezaevi yaparak çözmeye çalışırken ülke genelindeki 42 farklı ilde yapımı devam eden cezaevlerine 2020 yılı sonu itibarıyla 4 milyar 449 milyon lira para aktarılmıştır. İktidar, bu cezaevlerinin inşaatlarını hızlandırmak, bir bölümünü de tamamlamak amacıyla 2021 yılı sonuna kadar devlet bütçesinden 2 milyar 246 milyon lira ödenek aktaracağını ifade etmiştir. Geçtiğimiz aylarda ise S tipi 3 tane cezaevi açıldığı duyuruldu. Ancak hapishanelerin doluluk sorunu aslında politik bir durumdur” denildi.

Tutuklama İstisna Olmalı

“Ceza hukukumuza göre tutuklama bir istisnadır” denilen önergede, “Fakat mevcut yargı sistemimizde, tutuksuz yargılama hukukumuza ters olarak istisna haline gelmiş durumdadır. Bu nedenle kamu güvenliğinin ve gerçek ceza adaletinin sağlanması için hapsetme politikalarından uzaklaşılması elzemdir” denildi.