Kılıçdaroğlu’ndan iktidara ‘KHK’lar’ üzerinden eğitimde kalite mesajı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı'nın (TÜLOV) çalıştayında gençlerin istihdamı ve üniversitelerdeki eğitim kalitesine ilişkin konuştu. İsim vermeden iktidara seslenen Kılıçdaroğlu, ülkeyi ileri taşıyacak bilim insanlarının KHK’larla eğitimin ve bilimin dışında bırakıldığına dikkat çekti ve “Biz kendi ülkemizde yüksek yetenek inşasını sağlayamazsak hızlı ve sağlıklı büyüme şansımızı kaybederiz. 12 Eylül ve 15 Temmuz sonrasında pek çok bilim insanının üniversitelerin dışında bırakılması ve KHK’larda bilimin dışında bırakılması Türkiye için çok büyük kayıp. Üniversite bilgi üretmeli Üniversite bilgi üretmezse sizin büyüme şansınız yoktur” dedi.

Kılıçdaroğlu’ndan iktidara ‘KHK’lar’ üzerinden eğitimde kalite mesajı

 Bir dizi programa katılmak için İzmir’e gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir ziyaretinin ikinci gününde Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı'nın (TÜLOV) çalıştayına katıldı.

Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen CHP Lideir Kılıçdaroğlu’nun onur konuğu olduğu çalıştaya CHP Genel Başkan Yardımcıları Veli Ağababa, Ali Öztunç, Gülizar Biçer Karaca, Onursal Adıgüzel, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ve il yöneticileri, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, CHP ve İYİ Parti İzmir milletvekilleri, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, ilçe belediye başkanları, eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, TÜLOV Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Demir ve çok sayıda akademisyen, STK temsilcisi katıldı.

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Kılıçdaroğlu, ülkelerin yüksek yetenekli kişileri keşfetmesinin önemine vurgu yaparken KHK’larla ihraç edilen öğretim üyeleri üzerinden iktidara seslendi. 

“GENÇLERİMİZ UMUDU DIŞARIDA ARIYOR”

Konuşmasında yüksek yetenekli kişilerin keşfi ve istihdamının ülkelerin gelişiminde mihenk taşı olduğu mesajını veren Kılıçdaroğlu, “Keşke bütün siyasi partilerin temsilcileri burada olsaydı Siyasetçiler bir gelecek vizyonu çizeceklerse fütüristlerden ve bilim insanlarından yararlanması gerekiyor. Belki de bizim siyatiğimizin en büyük eksiği bu. Biz kendi dünyamızı zenginleştirelim ki toplumu zenginleştirmek için çaba harcayalım. Kısaca şundan söz edeyim: İnsanoğlu tekerleği 1 milyon yılda keşfediyor. 21. Yüzyıldayız. Her saniyede birden  fazla buluş var. Ve biz kendi ülkemizde yüksek yetenek inşasını sağlayamazsak hızlı ve sağlıklı büyüme şansımızı kaybederiz. Yüksek yetenek tanımın özü şu: Bir ülke nüfusunu ortalama yüzde 2’si zeki insanlardan oluşuyor. Bu kişiler toplumu sürükleyen ve yeni buluşlara imza atan insanlardır. Bunların korunması ve sorulanın çözülmesi lazım. Yeni olanaklar sağlanması lazım. Bugün yüksek yetenek inşası konusunda en büyük çabayı gösteren ülke ABD’dir. Dünyanın her tarafından en nitelikli insanları topluyor. Acaba bizim siyasetiler bunun ne kadar farkında? Gençlerimiz kendi alanlarıyla ilgili çalışma alanı bulamadıkları için umudu dışarıya bağlıyorlar. En büyük kaybımız yüksek yetenekli insanlarımızın geleceklerini dışarıda aramalarıdır” dedi.

“BİLİM İNSANLARI KHK’LARLA BİLİMİN DIŞINDA BIRAKILDILAR”

Türkiye’nin tarihinden örneklerle konuya açıklık getiren Kılıçdaroğlu, darbelerin eğitim alanına olan müdahalesi e etkisinin ülkenin gelişimini engellediğinin altını çizdi ve “Biz 1921-1925 ve sonrasında uçak yapan ve ihraç eden 5 ülkeden biri olmuştuk. Üniversitelerimiz birlim üretmeye başlamıştı. 12 Eylül ve 15 Temmuz sonrasında pek çok bilim insanının üniversitelerin dışında bırakılması ve KHK’larda bilimin dışında bırakılması Türkiye için çok büyük kayıp. Üniversite bilgi üretmeli Üniversite bilgi üretmezse sizin büyüme şansınız yoktur Üniversiteler gerçek anlamada üniversiteler mi? Bunun sorgulanması gerekiyor. Bunu yapacak öncelikli grup siyasetçilerdir. Üniversite bilgiyi üreteçken ama elimizde kıt bir kaynak var. Bu kaynağın çok iyi planlanması lazım. Planlamayı yapacak olanlar da yetenekli ve bilgili kişileridir Geleceği görecekler ve kaynakların nereye harcanması gerektiğine karar verecekler. Nazım’ın bir şiir vardı. Aslında bazı insanlar yalnız kaldıklarında güzel şeyleri keşfederler. Nazım diyor ki: Bugün Pazar. Beni ilk kez güneşe çıkarılar. Ben ilk defa gökyüzünün ben uzak ve mavi olduğunu fark ettim diyor. Eğer biz çocuklarımızın merak duygusunu büyütemezsek yüksek yetenek inşasını sağlayamayız. O nedenle eğitimcilere ve üniversitelere çok ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.

“GELECEĞİ GEÇMİŞİN TEMELLERİ ÜZERİNDE İNŞA EDEBİLİRİZ”

Dünyanın içerisinden geçtiği değişim sürecine dikkat çekerek konuşmasına başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Son iki yılda yaşadıklarımız, insanlığın ve gezegenimizin geleceği açısından kritik bir eşiğe ulaştığımızı gösteriyor. Tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgını, iklim krizinin getirdiği seller, yangınlar ve hak ihlalleri, yaşam kültürümüzü değiştirmemiz gerektiğini gözler önüne seriyor. İnsanlığın yaşadığı sorunlar sınır ve coğrafya tanımadan tüm dünyayı etkisi altına alıyor. Bu sorunlarla başa çıkmak için geçici çözümlerin fayda etmediğini son 1,5 yılda hep birlikte yaşadık. Bu durumu tersine çevirmek için tek bir geçerli dayanağımız var: Birlik ve beraberliğimiz. Geleceği ancak geçmişin sağlam temelleri üzerinde inşa edebiliriz” diye konuştu. 

“DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY DEĞİŞİMİN KENDİSİ”

Geçtiğimiz haftalarda düzenlenen Dünya Belediyeler Birliği Kültür Zirvesi’ne de değinen Başkan Soyer “Kültür Zirvesi’nde dünyanın ihtiyaç duyduğu kültürel dönüşüm, yeni bir kavram olarak ortaya kondu: Döngüsel kültür. Zirvenin sonucunda yayınlanan İzmir Deklarasyonu, bu kavram için dört alt başlık tarif ediyor: Doğayla, birbirimizle, geçmişimizle ve değişimle uyum. İklim krizinin ele alınmasında teknolojik çözümler kadar, belki de daha fazla, adına “döngüsel kültür” dediğimiz bu çok katmanlı değerler manzumesine ihtiyaç var. Bu kavram sadece sanatın değil; bilimin, siyasetin ve ekonominin de bir kültürel temele ihtiyaç duyduğunu işaret ediyor. İzmir’deki temel hedefimiz şehrin refahını büyütmek ve bu refahın adil paylaşımını sağlamak. Bunun için ekoloji ve ekonomi arasında bir düşman ilişkisi yerine, birbirini besleyen bir uyum tesis etmek zorundayız. Burada, kadim kültürümüz kadar, değişimin gücü de önem taşıyor. Herakleitos’un değerli bir sözü var: Değişmeyen tek şey değişimdir. Bu söz, yaşamın özünde değişim olduğunu tarif ediyor. Böylelikle, kültürlerin zaman içinde dogmalara, tahakküme ve ideolojilere dönüşmesine neden olabilecek tüm ihtimalleri dışarıda bırakıyor. Geleceği tarif ederken, değişimle uyuma özel önem atfetmemizin nedeni tam olarak bu. Yaşamın, genç ruhların yaratıcılığı ve doğanın sonsuz ilham kaynaklarından beslenmesine imkân tanımak. Böylelikle özünde doğayla uyum ve adalet olan bir İzmir’i, Türkiye’yi ve dünyayı gençlerle birlikte tasarlamak” ifadelerini kullandı. 

“BİZ YAPMAZSAK EMPERYALİST GÜÇLER YAPAR”

TÜLOV’un kuruluş amacı ve hedefleri hakkında bilgi veren TÜLOV Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Demir, “Nasıl bir gelecek beklediğimiz sorgulamamız lazım. Bir gün, TÜLOV ekibi olarak Sayın Genel Başkanı ziyarete gittiğimize sohbet sırasında böyle bir cümle geçti: Gelecek, siyaset, ekonomi, toplum ne olacak? Tabii ki bunlar takıldığım nemli şeylerdi. Biz bunun üzerine çalışmaya başladık. Apaydındık bir gelecek için yeni bir toplum, yeni bir emek dünyası, iş dünyası ve yeni bir siyaset. Gerçekten bunu her alana taşıyabiliriz. Örneğin 50 sene sonra İzmir ne olacak? İşte biz bunların tanımlamasını ve planlamasını şimdiden yapmalıyız. Biz yapmazsak emperyalist güçler yapar. Bizler de onarın figüranı oluruz. Biz bundan kurtulmak için apaydınlık bir geleceği bugünden planlamalıyız. TÜLOV, Türkiye’nin değerlerini tanıtmak, bilimsel ve toplumsal çalışmalar yapmak, demokrasiyi ve laikliği tüm ülkemize yerleştirmek ve geliştirmek… En büyük hedeflerimiz bunlar. Cumhuriyetin kazanımlarının bir taşıyıcısı olma amacıyla yola çıktık. 20 yılı geride bıraktık. 20 yıldır yaptıklarımız yeterli değil. TÜLOV’un mark olması, topluma ve gençlere önderlik yapmak, onları topluma kazandırmak değerlerle yüklemek için gece gündüz çalışıyoruz. Tabii ki suyun gücü tartışılmaz ama bir kayayı delmek için damlalarının sürekli olması gerekiyor. Biz de toplumsal değerlerimizi sürekli kılmak için gece gündüz çalışıyoruz. Bu amaçla Türkiye genelinde temsilcilikler açmak en büyük hedefimiz. Şimdiye kadar Edirne, Manisa, Muğla ve Denizli başta olmak üzere 6 ilimizde örgütlendik. Günümüz en büyük sorunlarından biri öğrencilerin burs ihtiyaçları, yurt ihtiyaçlarını karşılamak. Bunlar, bizim en büyük hedeflerimizdir. Onlar mutlu olursa mutlu bir geleceği yaratmış oluruz. Bugün burada fütürizm çalıştayıyla yarınları biz olarak düşlemek istedik. İnsanlık pandemiye adapte olmaya çalıırken bizler de bundan payımızı aldık. Birbirimizi ekranlar ardında gördük uzu süre. Bugün nihayet buluşabildik. TÜLOV’a ve gençlerimize sahip çıkalım. Onların Atatürk’ün çocukları olması konusunda bize desteklerinizi bekliyoruz” dedi.

ÇALIŞTAY İKİ OTURUMLADEVAM ETTİ

Açılış konuşmalarının ardından iki oturum şeklinde devam edecek çalıştayın ilk oturumuna geçildi.  Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir moderatörlüğünde yapılan ilk oturumunda Guardian Gazetesi Köşe Yazarı Paul Mason, Fütürist Derneği Kurucusu ve Onursal Başkanı Alphan Manas, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Orhan Bursalı Fütirizm Bilim ve Kültür konulu oturumda konuştu.

SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Başkanı Gülseren Onanç moderatörlüğündeki ikinci oturumda ise Doç.Dr Şebnem Yardımcı Geyikçi,  Ekonomist Dr. Anıl Aba ve ReDis Innovation Kurucusu Selin Arslanhan Gelecekte Ekonomi, Emek ve Siyaset konusunu masaya yatırdı.

Güncelleme Tarihi: 27 Eylül 2021, 17:07

Admin

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0