KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ’NDE HAK-HUKUK VAR MI?

Katip Çelebi Üniversitesi'nde hukuksuzluk iddiaları

KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ’NDE HAK-HUKUK VAR MI?

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi kurum kreşinde görevli olan Serap Keleş üniversite hakkında usulsüzlük yapıldığına dair iddialarda bulundu.

Kendisinin bilgisi olmaksızın işten çıkarıldığını ve farklı bir birim üzerinde yeniden işe başlatıldığını öğrenen Serap Keleş, hakkını aramak ve bu usulsüzlüğe dur demek için hukuki mücadeleye başladı.

“Hata İşin En başında”

Serap Keleş verdiği söyleşide; “1 Eylül 2016 tarihinden itibaren Katip Çelebi Üniversitesi  kreşinde yardımcı personel olarak çalışıyorum. Normalde bir üniversitede, Sosyal Tesisler İktisadi İşletmeler Kurulur ve akabinde kreş, spor salonu gibi sosyal tesisler açılır. Ancak Katip Çelebi’de hata en başında burda başlıyor. Sosyal Tesisler İktisadi İşletmeler Birimi’ni açmadan üniversitede kreş oluşturulup, ‘Servet Kankaya’ isimli bir devlet memurunun üzerine açıp şirketleştirilmiştir. Bu durumda bütün hizmet ve gıda alımları sorunlu hale gelmektedir. Bildiğim kadarıyla bu durum yasal değildir.”şeklinde hatanın kreşin açılmasında başaladığını belirtti.

“İşten Çıkarıldığımızı Tesadüfen Öğrendik”

Keleş; “2018 Kasımında Sosyal Tesisler İktisadi İşletmeler kuruluyor ve bizden habersiz, bizler  Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’ndan (SKS) çıkartılıyoruz. Sosyal iktisadi İşletmeler’e tekrar iş girişimiz yapılıyor. Bu işlemi ‘iş devri’ olarak değil ‘işin sonlanması’ şeklinde, ‘Kod 18’le’ gerçekleştiriyorlar. Bizlere işten çıkarıldığımıza dair bir belge verilmediği gibi, haberimiz dahi olmuyor. Benimle aynı durumda olan iş arkadaşım tesadüfen Sosyal Güvenllik Kurumu’na gittiğinde durumu öğrendi. Tam o dönemde SGK’ya giderek günlerini toplatmak istediğinde iş yerinde aktif görünmediğini öğreniyor.” dedi.

Serap Keleş, bu olay üzerine 170’i arayarak SGK’yla görüştüğünde, ‘kamu kurumunda çalıştığı için’  için şikayet dahi oluşturamadığını öğrendiğini aktardı.

Keleş,hakkını aramak için;

“Bunun üzerine SGK’dan işten çıkış belgemi aldım. Dönemin kurum iktisadi iletmeler müdürü Turgay Avcı, mali müşaviri ve muhasebe müdürünü çağırıp toplantı talep ederek önlerine belgeleri koydum. Turgay avcı şu anda SKS’nin şube müdürü oldu. Kendilerine hata yaptıklarını ve suç işlediklerini söyledim.

Benim geriye dönük 27 aylık, diğer arkadaşımın 30 aylık ihbar ve kıdem var. Bahsettiğim toplantıda bu konu hakkında bir yıl boyunca gerekli hakkın bizlere ödeneceği söylendi. Araya pandeminin girmesinden sonra 1 haziranda kreşler tekrar açılınca ben rektörlük makamına dilekçe verdim.” dedi.

“Parayı Ödeyecek Birim Yok”

Yapılan hatalardan üniversite rektörü Sayın Prof. DR. Saffet Köse’nin bilgisinin olmadığını belirten Keleş; “Rektörümüz Prof.Dr. Saffet Köse’nin hiçbir şeyden haberi yoktu. Rektörümüz sinirlenerek bu problemin çözülmesi için beni Genel Sekreter Nuretdin memura yönlendirdi. Nuretdin bey beni haklı buldu, paranın bizlere ödenmesi için hatayı yapan memurlar hakkında resmi prosedürün işlenmesi gerektiğini söyledi. Arabulucu avukat aracılığıyla bu işin çözüleceğini belirtti. Oturumun olacağı gün kurum avukatı Fatma hanım bu işin içinden iki haftadır çıkamadığını söyledi. Kreşin kurulumu hatalı olduğu için parayı ödeyecek bir birim bulunamadığını söyledi.” diyerek maduriyetini anlattı.

Sözlerine; “Bu işin mahkemeyle çözüleceği söylendi. Mahkeme masrafı, avukat masrafıyla birlikte ödenecek bu para, güncel olarak on bin otuz iki lirayken, bu şekilde katlanarak bir buçuk yıl sonra ödenecek. Bu durum yalnızca devletimizin kasasına zarardır. Burada amaç bence şu şekilde;

Devlet memurlarının geriye dönük hatalarını soruşturma hakkı iki yıl sonunda yanmaktadır. Bu sürenin doldurulması için bekliyorlar. Savcılığına suç duyurusunda bulunmaya çalışırken, Cumhurbaşkalığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden YÖK’e şikayet dilekçeleri gönderdim. 20 ayın sonunda aldığım tek cevap “incelemelere başlanmıştır. İnceleme devam ediyor.” Şeklinde. Şu anda zaman aşımını engellemek için cumhuriyet savcılığına dilekçe vereceğim, suç duyurusunda bulunacağım ve iş hukuku mahkemelerine tazminat için de dava açacağım.” diyerek devam eden Keleş, yazışmaların sağlandığı resmi belgeleri paylaştı.

Serap Keleş, Üniversite Rektörlüğü’ne yazdığı dilekçesinde;

Şeklinde gereğinin yapılmasını arz etmiştir.

Serap Keleş’in cimer’e ilk dilekçesi şu şekilde :

01.09.2016 tarihinden itibaren İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Çelebi Anaokulu ve Gündüz bakımevinde çalışmaktayım.30.11.2018 tarihinde bilgim dışında o dönemde Daire başkanı Sn Akif Savaş olan Sağlık Kültür ve Spor biriminden çıkışım yapılıp,13.11.2018 tarihinde Şube Müdürü Sn Turgay Avcı olan Sosyal Tesisler İktisadi İşletme Müdürlüğüne girişim yapılmış.Yapılan işlem sonucunda 27 aylık ihbar ve kıdem tazminatı hakkı doğmuştur.Sosyal Tesisler İktisadi İşletme Müdürü olan Sn Turgay Avcı bu güne kadar olan süreçte sürekli tazminatlarımın ödeneceğini söyleyerek beni maddi ve manevi anlamda mağdur etmiştir.01.06.2020 tarihinde rektörlük makamına verdiğim dilekçe ile mağduriyetimi dile getirmiş ve Üniversitenin İdari kadrosunda yer alan rektörümüz Sn Prof. Dr. Saffet Köse hocamızı ve Genel Sekreteri Sn Nurettin Memur beyi konuyla ilgili bilgilendirdim.Yapılan görüşmelerin sonucunda Sn Nurettin Memur beyin yönlendirmesiyle arabuluculuk avukat hizmetinden faydalanarak bana tazminatımın ödeneceği söylendi.05.08.2020 tarihinde arabulucu avukat Sn Zafer Yeşilbağ eşliğinde yapılan oturumda maalesef uzlaşmaya varılamadı.Yapılan hatalar ve verilen sözlerin tutulmaması sonucunda maddi ve manevi anlamda mağdurum.Gereğinin yapılmasını rica ederim.İyi çalışmalar.

Aldığı cevap:

Güncelleme Tarihi: 21 Eylül 2020, 13:17
YORUM EKLE
YORUMLAR
Fikret Tütüncü
Fikret Tütüncü - 3 yıl Önce

Tazminat ödememe sahtekarlığı

SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0