İzmir'in Çernobil'i için Gerekli Adımlar Atılıyor

İzmir’in Çernobil’i için siyaset üstü zirve

İzmir'in Çernobil'i için Gerekli Adımlar Atılıyor

İzmir’in kanayan yaralarından Gaziemir’deki nükleer atık içeren arazi için Valilikte siyaset üstü zirve gerçekleştirildi. Başkan Halil Arda, “İzmir’in Çernobili'nin temizlenmesi için ilk adımı attık” diye konuştu.

Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’nın “İzmir’in Çernobil’i artık temizlensin” çağrısı karşılık buldu. AK Partili Hamza Dağ'ın görüşmeleri ile nükleer atık içeren alanın temizlenmesine yönelik ilk adım atılarak, İzmir Valiliği'nde siyaset üstü toplantı gerçekleşti. Yapılan toplantıya yönelik bilgi veren Başkan Arda, “Kurşun fabrikasının olduğu bölgenin nükleer atıklardan temizlenmesi için yaptığımız çağrı karşılık buldu. Yenigün aracılığıyla ‘Bir masa etrafında toplanalım’ demiştik. Bugün valilikte bir masa etrafında toplandık. İzmir’in Çernobili'nin temizlenmesi için ilk adımı attık. AFAD yetkilileri, Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürü Ömer Albayrak, Vali Yardımcısı Mustafa Yıldız’la valilikte buluştuk. Bu çok önemli bir adım. Bu toplantıda alanla ilgili geçmişte yapılanlardan benim de bilmediklerim varmış, bunları öğrendim, öğreniyorum. Bunları araştıracağım, teyit edeceğim. Geçmişte alanı temizlemeye yönelik tesis kurulduğunu ama mahkemelerden dolayı faaliyete geçemediğini duydum, bunu araştırıyorum şu anda. Alanın temizlenmesiyle ilgili ortaya ciddi bir irade koyulduğunu gördüm. Bu da beni çok mutlu etti. Umutluyum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı için bir dosya hazırlayacaklarını söylediler. Toplantımız çok olumlu geçti. Görüşmeye devam edeceğiz. Hepimiz görevler edindik. Tüm kurumlar üzerine düşeni yapacak. Ben tarafların hepsinin masada olmasını istiyorum. Tarafların tamamı bir arada olursa çözüme daha çabuk erişebiliriz” dedi.

“NÜKLEER ATIK TEMALI PARK OLSUN”

Alanın temizlenerek, kamuya devredilmesini ve nükleer atık temalı park yapılmasını isteyen Arda şöyle konuştu:

“Ben alanın temizlenmesinin ardından da kamulaştırılarak nükleer atık temalı bir parka dönüştürülmesini istiyorum. Buna maliyetinden dolayı ütopik bir düşünce olarak bakılıyor ama Türkiye Cumhuriyeti bunu yapabilecek güçte. Bunu İzmir Büyükşehir Belediyesi de, Bakanlık da yapabilir. Oradaki insanlar yıllarca acı çekti, onlara bir ödül olarak bu yapılmalı. Nükleer atık nedir, insanlık nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya bu parkta bunları anlatalım. Bu anlatımı yeşillikler içinde anlatalım. Alanın eski fotoğraflarını koyalım, nereden nereye geldiğimize bakalım. Bilim insanları temizlenmesinin çok zor olmadığını söylüyor. Kırıcı, parçalayıcı bir tesis kurulacak. Kırılan parçalar yürüyen bantlar üzerinden gelecek, detektörlerden geçecek. Geçerken de sinyal veren parçaları önlem almış insanlar ayıklayacak. Ardından da bilimsel yöntemlerle imha edilecek. İmhası da betona gömülerek yapılacak. Yapılacak parka da bu betonu koyacağız. Temizlenme sürecini fotoğraflarla anlatacağız. Bu park yapılırsa yüzlerce yıl sonra bile insanların bakarak, ibret alacağını, ders alacağını düşünüyorum.”

“HAMZA DAĞ DA SAHİP ÇIKSIN”

Alanın temizlenmesinin siyaset üstü olduğuna vurgu yapan CHP’li Başkan Arda, “Ben Gaziemir Belediye Başkanı olarak üzerime düşeni yapmaya hazırım. Ben işin siyasi kısmında değilim. İktidar da orada olmalı, bu İzmir’in sorunu. Körfez, yeraltı suları kirleniyor. O mahalle benim en az oy aldığım mahalledir. Orada yaşayan insanların çoğunluğu iktidara oy veriyor. İnsanların sağlığı tehdit altında, astım, kanser, beyin tümörü, elleri egzama olan, nefes darlığı yaşayan insanlar var. Pencerelerin önündeki mermerler bile sararmaya başlamış. Yağmur yağdığında, oksitlenmeyle duman tütüyor, arada yangın çıkabiliyor. Yıllardır çevreci arkadaşlarımız mücadele veriyor. Sayın Hamza Dağ, ‘İktidar olarak üzerimize düşeni yapacağız’ dedi, alana sahip çıkarsa kendisine teşekkür ederim. Benim tek başıma çözebilecek gücüm olsa, o zaman Hamza Dağ’a ihtiyacım olmaz ama bu topyekûn hareket edilmesini gerektiren bir durum. Benim öyle bir yetki alanım da yok. İktidar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmir Valiliği yasal olarak daha sorumludur. Ben bu alanın bugüne kadar niçin temizlenmediğini gerçekten merak ediyorum” ifadelerini kullandı.

“SİYASİ RANTÇILARIN KARŞISINDAYIM”

Başkan Halil Arda, uzun süredir Belediye Meclisleri'nde yaşanan tartışmalara yönelik soruları da cevapladı. Gaziemirlilerin emanetine sahip çıktığı için saldırıya maruz kaldığını belirten Arda sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Gaziemir’de idari değişiklik oldu, disiplin getirdik. Ciddi bir kamu kurumundayız, ben 2 yıl devlet memurluğu yapmış birisiyim. Bir kamu kurumu olduğumuzu herkesin, görmesi, idrak etmesi gerekiyor. Uygulamalarımızdan rahatsızlık duyan insanlar vardır. Benim tüm gayem Gaziemir halkının emanetine sahip çıkmak, iyi yönetmek, sahip çıkmak, 1 kuruşun hesabını yapmak. Pandemi sürecinde de ne kadar doğru adımlar attığımızı gördük. Başarılı bir belediye başkanıyım. Başarım belki uzun vadede anlaşılacak. Yaptığımız yatırımlar, yaptığımız tasarruflar, yarattığımız yeni kaynaklar var. Bununla ilgili sıkıntıları var. Siyaseten yanlış yapanların karşısında duruyoruz, siyaseti rant için kullanmak isteyenlerin karşısında duruyoruz. Gaziemir, İzmir’in parlayan yıldızı, iyiyi hak ediyor. Biz düzgün işler yapıyoruz, popülist işler yapmıyoruz. Bunlardan rahatsız olanların saldırılarıyla karşılaşıyoruz.”

“İTHAMLAR BÜYÜK AHLAKSIZLIK”

İftiralarla karşı karşıya kaldıklarını belirten Başkan Halil Arda şu açıklamalarda bulundu: “Personelimiz burada, birbirlerinin doğum günleri için pasta alıyorlar, kendi aralarında para topluyorlar, birbirlerine hediye alıyorlar. Bu söylem ve ithamlar personele karşı yapılmış çok büyük bir ahlaksızlık. Bu her müdürlükte yapılıyor. Bunu sanki eşim para topluyormuş gibi söylemde bulunmak. Orada ‘aseton’ yazıyor, aseton 3 lira. Yani bu bana değil, Gaziemir’e çok büyük bir hakaret. Buna inanıp mecliste dile getiren insanlar var. Öyle bir resim de yok, kendisi yaratıp, fotoğraf çekmiş. Meclis üyesine bunu servis ediyor, meclis üyesi buna inanıyor. Ben bu insanı işten çıkarmışım, o insan, ‘Ben ilk maaşımdan para vermediğim için işten çıkardılar’ diyor. 11 ay mı bekledim ben onu işten çıkarmak için? Gelsinler, çok merak ediyorlarsa, mesai arkadaşlarına, müdürlerine sorsunlar. Kiminle çalışacağıma ben karar vereceğim. Belediyeyi yönetmek için ben seçilmişim. Hangi ekiple çalışacağıma karar verecek olan benim. Burada bir tasarruf kullanmışım. Manipülasyon ve iftiralarla karşı karşıyayız. Bizim meclis üyelerimiz bunlara inanıyor! Son belediye meclis toplantımızda 2 tane il başkan yardımcımız ve ilçe başkanımız vardı. Her şey onların gözünün önünde oldu. Ben gerekli işlemi yapacaklarını düşünüyorum. CHP’li bir üyenin, CHP’li başkana mecliste bu şekilde davranması hiç şık değil. CHP adabına yakışmıyor. İl başkan yardımcılarının, ilçe başkanının olduğu bir yerde, CHP’li meclis üyesinin söylemleri bunlar, yazık, çok yazık. Biz böyle bir mecliste yürüyoruz. Doğru işler yapıyoruz.”

“BAŞARIMIN ALTINDA EZİLİYORLAR”

Arda, “Sosyal market kurduk. Kimsenin evine koli götürmüyoruz, kimseyi konu komşusuna karşı rencide etmiyoruz. Koli yapıyorsunuz, içine salça, zeytin yağı koyuyoruz ama o hanenin ihtiyacı o değil, köyden getirmişler. Yani ihtiyacı olmayanı vermek yerine biz ihtiyacı olan 350 ailemize elektronik kart dağıttık. Gelip, bu marketten istediklerini alıyorlar. Her üründen 1 ay içinde 1 tane alabiliyor. Aynı üründen çok sayıda alarak, dışarıda paraya dönüştürmüyor. Aylık puanı 1 ayda kullanması gerekiyor, puan bir sonraki aya devretmiyor. Bilgisayar yazılımımız var, kart okutulduğunda tüm bilgiler ekrana çıkıyor. İstismarın da önüne geçmiş oluyoruz. Orada çalışan arkadaşlarımız, vatandaşın ettiği duaları anlatıyor, mutlu oluyorum. 350 ailenin kim olduğunu bilmiyorum, hiç birini tanımıyorum. Market bağışlarla dolduruluyor, adaletten haberdar olan vatandaşlarımız katılıyor. Marketlerimiz kadar depolarımız da dolu. Bu şekilde devam ederse yardım edilen aile sayısını artırmak istiyoruz. Bu marketin açılışına beni mecliste eleştiren arkadaşlar gelmedi, adım atmadı. Orada ne olduğunu biliyorlar ve saldırılarının sebebi o! Çünkü bugüne kadar Türkiye’de örneği olmayan bir sistemi uyguladık. Hayır dualarını onlar da duyuyorlar. Halil Arda başarılı bir belediye başkanı ve bunun altında eziliyorlar. Eşimle ilgili saldırılar da bu yüzden. Kendisi gönüllü çalışıyor. Para aldığını, odası olduğunu söylediler. Bunların hiçbiri doğru değil. Eşim Hollanda vatandaşı, yurtdışında yaşama hakkımız var. Bugün Avrupa’da yaşama, çalışma izni verin insanlara, Türkiye’nin yarısı boşalır. Bizi hakkımız olduğu halde, ben doğup, büyüdüğüm ilçede yaşıyorum. Eski mezarlığa da gömüleceğim. İlçemi, insanlarını seviyorum. Herkesin belediye başkanı olmaya gayret ediyorum” diye konuştu.

KIRMIZI ÇORAPLARIN SIRRI

“Kırmızı çoraplarımın hatırına bana oy verenler, beni sevenler var. Gaziemir’de roman vatandaşlarımız var, Balkanlardan bizim ailelerimizle birlikte gelmişler. Çok çalışkan insanlar, biz komşuluk yaptık, iç içe yaşadık, aynı okullarda okuduk, tütün tarlalarında yan yana çalıştık, hemen hemen hepsi dostumdur” diyen Arda, “Seçim döneminde bir ailemizi ziyarete gittim, yaklaşık bir buçuk saat, Cumhuriyet Halk Partisi'ni, seçimi, kendimi anlattım. Bana, ‘Tamam, biz seni anladık, çok da sevdik ama kusura bakma bir oyumuzu falanca partiye vereceğiz’ dediler. Ben anlatmaya dil döküp, sohbet etmeye devam ettim. Eşim nerede olduğumu öğrenerek yanıma geldi. İçeriye girdi, ayağında kırmızı çorap vardı. Hanedekiler eşimin kırımız çoraplarını göstererek, ‘Bunlar bizdenmiş, tamam oyumuz size’ dedi. Bu benim için çok güzel bir anıdır. İstanbul’a ikinci seçimler için giderek, çalışmıştık. Ekrem İmamoğlu’nun Kadıköy’deki son mitinginde otobüsüne bindik. Ekrem Bey, eşi Dilek Hanım’la halka hitap ediyordu, biz otobüsün içinde kendilerini bekliyorduk. Konuşması bitti, indiler. Eşim, Dilek İmamoğlu’na bir çift kırmızı çorap hediye ederek, ‘Bunu yarın başkana giydirin, kırmızı çorap mazbata garantilidir’ dedi. Böyle bir anımız da var” şeklinde konuştu.

GAZİEMİR’DE SPOR

Geçmiş yıllarda profesyonel voleybolcu olan Arda, “Ben renkleri çok seviyorum, önceden de renkli giyiniyordum, seviyorum. Mesela belediyeye çoğunlukla bisikletle gelip, gidiyorum. Hayatın koşuşturmacası içinde uzun yıllar bisiklet kullanmamıştım, pişmanım. Bu keyfi şimdi yaşıyorum. Motor kullanıyorum, mali müşavirim ama sürücü kursumda motor derslerini hep ben verdim. Gencecik çocuklarım motor kazalarında yaralandığını, vefat ettiğini duyunca çok üzülüyorum. Onlara hoca, abi, baba gibi nasihat vererek, eğitim vermeyi istedim. Bisiklet ve motor kullananları trafikte araç olarak saymayanlar var. Bu yüzden motor kullananların çok bilinçli olması, trafikte göz göze geldiği o adamın, ona yol vermeyeceğini bilmesi gerekiyor. Bunları çocuklara öğrettim. Belediye Başkanı olduktan sonra da bisiklete binmeye başladım, herkese de tavsiye ediyorum. Geçmiş yıllarda voleybol oynadım. Gaziemir Sporda oynayarak ardından Konak Spora transfer oldum. Spor kulüplerinde yöneticilik yaptım. İyi bir taraftar olmaya çalışıyorum. Geçenlerde gençlerle antrenmana katıldım. Bizim belediye spor kulübümüz var. Burada atletizm branşımız var. Kadınlar süper liginde koşan bir takımımız var. İzmir’in tek kadın atletizm takımı, Fenerbahçe, Beşiktaş, Bursa Büyükşehir Belediyesi gibi takımlarla yarışıyorlar. Biz beşinci sıradayız, ilçe belediyesi olarak bu büyük bir başarı. Takımımıza altyapıdan sporcu yetiştiriyoruz. Burada gençlerimizle koştuk, atladık, zıpladık. Gurur duyuyorum onlarla” diye konuştu.

Güncelleme Tarihi: 09 Ekim 2020, 17:15
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0