Gazeteci ve televizyoncu Ali Erol Diker, çok sevdiği ve saydığı Celal Özkan’ı anlattı;
“Bu güne kadar hep insanı, insanlığı, vicdan ve merhamet ile iyiliği yazdım çizdim. Bu yazımda kalbi, yüreği ve gönlü güzel bir insanı ve (Turgutlu) kasabalıyı yazmaya karar verdim. Benim bu güne kadar din, dil, ırk, renk ayrımcılığıyla, kimsenin inancı ve yaşam tarzı, kültürüyle işim olmadı, bundan sonra da olmayacak.
2018 genel seçimlerde MHP’den milletvekili adayı olarak meydanlarda sıkmadık el ve çalmadık kapı bırakmayan kasabalı Celal Özkan'ı kaleme aldım. Çünkü yakinen tanıdığım kalbini, yüreğini ve gönlünün güzelliklerini yazacağım. Çocuk yaşta yetim kalmış, her taşın altına elini sokmuş, tırnaklarıyla kazıyarak bu günlere gelmiş kasabalı Celal Özkan. Karabağlar da kırk yıldır esnaflık yapan, her türlü insanla her gün iç içe olan, kasabalının yanında çalışan yirmiye yakın elamanının hem abisi hem babası ve her şeyi olmuş. İşyerini Türk Bayrakları’yla donatan kasabalı Celal Özkan vatan, toprak, bayrak ve millet aşkıyla çıktığı bu kutsal yolda, dün olduğu gibi bu gün de “Ne Mutlu TÜRKÜM Diyene!” diyerek devam ediyor hayatına.
Peki neydi kasabalıyı bu denli bu aşka bağlayan neden?” Ben Al kırmızı anlı şanlı bayrağımın altında milliyetçiliğimden asla bu güne kadar ödün vermedim, ben geldiğim yeri de durduğum yeri de vatanımı, toprağımı ve al kırmızı ay yıldızlı bayrağımı her yerde dalgalandırmaya devam edeceğim” diyen, garibanla gariban, fakirle fakir, zenginle zengin, işçiyle işçi, bürokratla bürokrat, köylüyle köyle, çocukla çocuk ve insanla insan olarak kalmaya devam eden kasabalı Celal Özkan’ın öyle bir kalbi, yüreği ve gönlü var ki anlatmaya kelimeler yetmez. Herkesin derdine çare ve yarasına merhem olmaya çalışan kasabalı Özkan ağlayanla ağlar, gülenle güler. Vicdan ve merhamet duygusu içinde herkese kapısı açık. ‘Kim olursan ol yine gel’ diyen Mevlana gibi, ‘Giden gitsin ben dönmem yolumdan’ diyen Hacı Bektaşi Veli gibi sofrası dolup taşıyor kasabalı Celal Özkan’ın. Karşısında ağlayan birini görse neyi var neyi yok hepsini önüne koyar derman ve çare olur kasabalı.
“Ben bu Dünya'ya Türk oğlu Türk geldim ve milliyetçi olarak devam ediyorum. Vatanı ve Bayrağı sevmek en büyük milliyetçilik.” diyen kasabalı Celal Özkan; “Kanımın ve hayatımın sonuna kadar bu kutsal yolda yürümeye devam edeceğim” dediğinde gözlerinden akan yaşlara şahit oldum. İnancınız ve yaşam felsefeniz her ne olursa eğer yolunuz Karabağlar’da eski Aydın yoluna düşerse Türk Bayraklarıyla donatılmış mekanına mutlaka uğrayın, sofrasına konuk olun. Tatlı dili, güler yüzü ve hoş sohbetine hayran kalacak ve anlı şanlı, ay yıldızlı Türk bayraklarına ve kasabalı Celal Özkan’a hayran kalacaksınız. İnsan olmak mı güzel, insan kalmak mı? İnsan olarak kalan ve yoluna devam eden kasabalı Türk milliyetçisi MHP’li Celal Özkan sana helal olsun demek de bana düştü. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.”.
