AK Partili Hızal’dan Yücel’in ‘dava’ çıkışına ‘danışıklı dövüş’ mesajı

Geçtiğimiz günlerde CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, emsal artışının kalıcı çözüm olmadığı ve dava yolunun açık olduğunu belirtmiş ve İzmir depremine özel olarak TBMM’de bir yasa çıkarılması çağrısında bulunmuştu. Yücel’in sözlerinin büyükşehir ve odaların “danışıklı dövüş” halinde oldukları imajını verdiğini ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Deniz Yücel ipe un sermesin. Bir taraftan ‘Emsal artışını yapacağız’ deyip bir taraftan da alttan alta kapı arkalarında odalarla görüşüp bir dava süreci başlatma niyetinde olduklarını en başından göstermesinler bari” dedi.

AK Partili Hızal’dan Yücel’in ‘dava’ çıkışına ‘danışıklı dövüş’ mesajı

30 Ekim depreminin ardından gündeme gelen “emsal artışına” ilişkin yetkinin bakanlıkta mı yoksa belediyelerde mi olduğu sorunu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Yapılacak” talimatı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in emsal artışı üzerine çalışılacağı mesajının ardından ortadan kalkarken gözler, depremin ardından geçen 1 yılda “Emsal artışı neden yapılmadı” sorusuna çevrildi. Emsal artışını olumlu bir karar olarak değerlendiren depremzedeler aradan geçen bir yıla yakın süreyi işaret edip geç kalındığını söylemiş ve plan çalışmalarının en geç Aralık ayı meclisinde görüşülmesini beklediklerini ifade etmişlerdi.

Yaşanan gelişmeleri değerlendiren İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, en başından beri yetkinin yerel yönetimlerde olduğunu ve kararın geç kalınmış bir karar olduğunu söyledi. Bundan sonra yapılacak çalışmalarda hızlı davranılması gerektiğinin altını çizen Hızal, gereken desteği vereceklerini söyledi.

Hızal ayrıca, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in belediyelerin alacağı emsal artışının kalıcı çözüm olmadığı ve dava yolunun açık olduğunu ifadelerine de “Deniz Yücel ipe un sermesin. Burada hem bir taraftan ‘Emsal artışını yapacağız’ deyip bir taraftan da alttan alta kapı arkalarında odalarla görüşüp bir dava süreci başlatma niyetinde olduklarını en başından göstermesinler bari” şeklinde yanıt verdi.

“GEÇ KALINMIŞ BİR AÇIKLAMA”

Alınan emsal artışı kararının geç kalmış bir karar olduğuna dikkat çeken Hızal, “Deprem sonrasındaki bir yıllık süreçte biz, özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda adım atması gerektiğini dile getirdiğimizde belediye başkanları ve CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, burada yetkinin belediyelerde olmadığını ve bakanlıkta olduğu söylemini geliştirdiler. Biz d kendilerine plan yapma yetkisinin belediyelerde oluğunu söylemiştik. Emsal artışını sadece emsal artışı olarak değerlendirmemek lazım. Çünkü emsal artışı, aynı zamanda bir plan bütünü içerisinde değerlendirilir. Plan yapma yetkisi de yerel yönetimlerdedir. Kaldı ki emsal artışını büyükşehir belediyesi verir. Dolayısıyla bizim 1 yıldır söylediğimiz noktaya geldiler ama çok geç kaldılar. Geç kalınmış bir açıklama” dedi.

“OLMAYAN BİR KREDİYLE DEPREMZEDELER MEŞGUL EDİLDİ”

Deprem sonrasında büyükşehir tarafından yapılan çalışmaların efektif çalışmalar olmadığının ve depremzedelerin sorunlarına pansuman olmadığının altını çizen Hızal, “Bir yıllık süre içerisinde depremzedeler farklı konularla meşgul ettiler. İzmir Büyükşehir Belediyesi yaklaşık 5 aydır olmayan bir kredi üzerinden depremzedeleri adeta meşgul etti. Onlara yanlış bilgiler verdi. Ama bugün geldiğimiz noktada bizim en başında söylediğimiz noktaya gelindi. Umuyorum bu emsal artışının planlamalarını çok hızlı bir şeklîde yaparak meclise getirirler. Biz yasalara uygun yapılması koşuluyla buna destek vereceğimizi söylemiştik. Ama sadece bir bölgeye has değil… Çünkü bu tüm İzmir’de gerekli olan bir durum. Evet depremden en çok etkilenen bölge Bayraklı bölgesi ama Bornova, Karşıyaka, Konak da bu depremden etkilendi. Dolayısıyla bu dönüşümün sağlanması için emsal artışının ada bazında ve bir plan bütünü içerisinde yönetmeliklere ve yasalara uygun bir şekilde yapılmasını hep söylemiştik. Ama maalesef İzmir’de CHP kanadı, bu konuda hep ayak direttiler. Ama bugün bizim dediğimiz noktaya geldiler. Umuyorum kısıtlı bir emsal artışı olmaz. Umarım kısa sürede hem İzmirlilerin hem de depremzedelerin sorununu giderecek daha geniş çaplı bir açıklama yaparlar” diye konuştu.

“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BUGÜNE KADAR –MIŞ GİBİ YAPTI”

Kılıçdaroğlu’nun emsal artışı talimatının ardından depremzedeler, çalışmanın en geç Aralık ayı meclisinde görüşülmesi gerektiğini belirtmişti. Büyükşehir’in bugüne kadar gerçekleştirdiği planlama hızına bakılarak bunun çok mümkün görünmediğini belirten Hızal, “O konuda ben açıkçası çok umutlu değilim. Çünkü İzmir’de yerel yönetimler bir plan revizyonunu çok kısa sürede yapmıyorlar. İzmir’de ilçe belediyeleri ve büyükşehir belediyesinin geniş çaplı bir revizyon planını yapmaları 3-5 yıl sürüyor. Geçmişteki karneleri açısından bakıldığında çok başarısız bir performans ortaya koyuyorlar. Umuyorum aynı performansı önümüzdeki süreçte de ortaya koymazlar. Çünkü depremzedelerin de söylediği gibi ortada çok ciddi bir mağduriyet var ve bu mağduriyetin ortadan kaldırılması gerekiyor. 30 Ekim’de İzmir’de deprem oldu. Büyükşehir Belediyesi, elini taşın altına koyması gerekirken şunları yaptı: Bir deprem çalıştayı yaptı. İkincisi, K sınırları dediğimiz ki en olumlu çalışması buydu. K sınırı denilen korunacak alanların belirlendiği bir plan notu çalışması yaptı. Onun dışında zaten varlığını bildiğimiz fay hatlarıyla ilgili bir çalışma yapıyor. Bunun için ODTÜ’ye milyonlarca lira para veriyor ki Dokuz Eylül Üniversitesi zaten bu konuda bir çalışma yapmıştı. Bunların yanında da odalarla yapmış olduğu, binaların deprem dayanıklılığına ilişkin bir çalışması var. Kaldı ki bizler İzmir’deki yapı stokunun yaklaşık yüzde 85’inin muhtemel bir depreme hazır olmadığını biliyoruz. Yani İzmir Büyükşehir Belediyesi bugüne kadar –mış gibi yaptı. K sınırları dışında hiçbir şey yapmadı” ifadelerini kullandı. 

"HIZLI BİR ÇALIŞMA YAPMAZLARSA İNSANLARI YİNE MAĞDUR EDECEKLER"

Emsal artışı için bütüncül bir çalışma yapılması gerektiğinin altını çizen Hızal, depremzedelerin istediği şekilde planların Aralık ayı meclisinde getirilmesi için gereken çalışmaları yapacağını belirtti ve “Biz en başından beri İzmir’de kent dönüşümünün önünü açabilmeni için doğru planlamanın yapılması gerektiğini söylüyoruz. 100 binlik planlara uygun 25 binlik planlar, 25 binlik planlara uygun 5 binlik planlar ve 5 binlik planlara uygun binlik planlar. Bunları yaparken bir emsal artışı ortaya koyacaksanız, onunla birlikte bir nüfus artışı da ortaya konulmuş olacak. Dolayısıyla bunu da sağlayacak altyapı yatırımlarının yapılması gerekiyor. Yolunu, yeşil alanını, kanalizasyonunu vs. yapacak. Aslında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda ayak diretmesinin temel sebeplerinden biri yeterli altyapı yatırımlarını yapmayışı ve yapamayacak olmasından kaynaklanıyor. Mimarlar Odası’nın bu noktadaki itirazı bundan dolayı. Ama artık elini taşın altına koyma vakti. Çünkü İzmir’de bir deprem gerçeği var ve bu deprem gerçeğini görerek hareket etmek zorunda. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ‘Biz Deprem Daire Başkanlığını’nı kurduk’ diyerek bu sorunu görmezden gelemez. Daire kurmakla, çalıştay düzenlemekle, protokol düzenlemekle bu sorun çözülmüyor. Sorunun temeli burada. Kılıçdaroğlu’da geldi ‘Emsal artışını yapacaksınız’ dedi. Bunu 1 yıl önce yapsalardı da bu sorunun büyük bir bölümü çözülmüş olacaktı. Geç kalınmış olmasına rağmen olumlu bir karar. Ancak hızlı karar alıp hızlı bir çalışma yapmazlarsa yine insanları mağdur edecekler. Umuyorum Aralık meclisine gelir. Ben gelmesi için grubum adına gereken şeyleri yapacağım” dedi.

“DENİZ YÜCEL İPE UN SERMESİN”

Geçtiğimiz günlerde CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, emsal artışının kalıcı çözüm olmadığı ve dava yolunun açık olduğunu belirtmiş ve İzmir depremine özel olarak TBMM’de bir yasa çıkarılması çağrısında bulunmuştu. Yücel’in sözlerinin büyükşehir ve odaların “danışıklı dövüş” halinde oldukları imajını verdiği mesajını veren Hızal, şunları söyledi; “Deniz Yücel ipe un sermesin. Bu davaların İzmir’de nasıl ve ne amaçla açıldığını hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla burada hem bir taraftan ‘Emsal artışını yapacağız’ deyip bir taraftan da alttan alta kapı arkalarında odalarla görüşüp bir dava süreci başlatma niyetinde olduklarını en başından göstermesinler bari. İnsanların aklıyla dalga geçmesinler. Burada madem böyle bir durum olduğunu düşünüyorlarsa o zaman doğru ve eşitlikçi bir çalışma yapsınlar. O yüzden ‘Biz bunu yapacağız ama bir dava tehlikesi var. Dava sonucunda da olumsuz bir sonuç çıkacak gibi’ söylemlerin kullanılması bizim ve İzmirlilerin kafasında bir takım soru işaretleri oluşturuyor. Bunu yapmak mı istemiyorsunuz gibi bir soru işaretiyle karşı karıyayız.”

Admin

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0