Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün İstanbul Bağcılar'da düzenlenen toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan’ın, sahneye bir korumanın kolundan tutarak çıkması dikkat çekti. Erdoğan, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“AMACIMIZ, BİR YIL İÇİNDE 319 BİN KONUTU TESLİM ETMEK”
“Fazla kalmadı, 40 gün. Birileri seccadelerin üzerine ayakkabılarla basabilir. Çünkü bunlar, Pensilvanya'dan alıyorlar talimatı. Onlara meşrudur, yapabilir. Bunlara en güzel cevabı benim aziz milletim 14 Mayıs'ta verecektir.
Şov peşinde koşmayan, reklam yapma derdine düşmeyen herkesten Allah razı olsun diyorum. İnşallah yaralarımızı bir an evvel saracağız. Depremin yıktığı şehirleri yeniden ayağa kaldıracağız. Bununla ilgili adımları atmaya başladık. Amacımız, bir yıl içinde 319 bin konutu hak sahiplerine teslim etmektir. Toplamda teslim edeceğimiz konut sayısı 650 bini geçecektir. Tüm şehirlerimizi eski görkemine kavuşturuncaya kadar durmayacağız.
Kentsel dönüşüm projelerine bundan sonra daha fazla ağırlık vermeyi hedefliyoruz. Afetlere hazırlık seviyemizi üst seviyeye çıkarmamız gerekiyor. Bunun yolu da depreme dayanıklı binalar inşaat etmekten geçiyor. Kahramanmaraş depremlerinde bunun önemini hep birlikte gördük. Yıkılan binaların yüzde 96’sı, Marmara depreminden önce inşa edilenlerdi. Yıllardır CHP zihniyetinin acımasız bir şekilde eleştirdiği TOKİ binalarımız, depremden alnının akıyla çıktı. TOKİ binalarımızda hiçbir yıkıntı can kaybı yaşanmadı.
“UTAN UTAN. TAYYİP ERDOĞAN'IN HAYATINDA BU TÜR AHLAKSIZLIK, ADİLİK OLMAMIŞTIR”
Hanımefendi çıkmış, bizim yaptığımız hastanelerle dalga geçiyor. Hanımefendi, gel, Başakşehir Çam Sakura'yı gör, Ankara’daki iki şehir hastanelerimizi gör. Bunlarda oda sayısı 4 bin 6. Hiç gezdin mi onları? Allah düşürmesin ama eksikliğini de vermesin. Bu hastanelerimiz olmasaydı şu Covid'de biz ne yapardık ya? Covid hastanelerimizi 3 ayda bitirdik, hanımefendi. Beni çok asabi, çok sinirli görmüş, o yüzden kalkmış, bana papatya çayı tavsiye ediyor. Biz de kendisine dedik ki ‘Sana, papatyanın yanında rezene çayı tavsiye ediyoruz’. O da yetmedi, utanmadan sıkılmadan, İstanbul il teşkilatının bizim yönlendirmemiz sebebiyle kurşunlandığı yalanını ifade ediyor. Utan utan. Tayyip Erdoğan'ın hayatında bu tür ahlaksızlık, adilik olmamıştır. Senin geçmişinde bu tür şeyler varsa bilemem. İçişleri Bakanlığı, bu olayın faillerini buldu, çıkardı. E ne olacak? Şimdi Erdoğan’dan özür dileyebiliyor musun? Dileyemez. Bu, bir cibilliyet, karakter meselesidir. 14 Mayıs'ta, özellikle hanım kardeşlerimden bu hanımefendiye ders vermenizi istiyorum.
Siyaset sahnesinde yaşananları sizler de yakından takip ediyorsunuz. Kimlerin kimlerle beraber olduğunu, kimlerle kol kola gezdiğini görüyorsunuz. Bir tarafta 15 Temmuz'da meydanlara çıkan Cumhur İttifakı var, diğer tarafta 7'li koalisyon var. Bay bay Kemal, teröristlerle dolaşıyor. PKK'nın parlamentodaki uzantısı hangi parti? HDP. HDP'yi gidip ziyaret etti mi bay bay Kemal? Onlara, kapılar arkasında neleri vaat etti? Neyin sözünü verdi? Açıklayabilir mi? Açıklayamaz. Ne diyor? Demirtaş'ı serbest bırakacakmış. Terörist başını serbest bırakacakmış.
Milletimizin asırlık hayallerini gerçeğe dönüştüren ilkeler ittifakı var. Diğer tarafta, ülkeye ve millete dair elle tutulur hiçbir projeleri, vizyonları, ufukları olmayan kaybedenler kulübü var. Hanımefendi ne diyordu? ‘Kumar masası, noter.’ Ne oldu şimdi? Şimdi el ele verdin, yolculuğa devam. Bir tarafta ‘önce vatan’ diyen hasbi bir birliktelik var, burada hesabi birliktelik yok. Diğer tarafta, Türkiye'nin güvenliğini pazarlık konusu yapacak kadar muhteris bir ekip var.
Korkarım bu gidişle inşallah bizler, meydanlardaki bu azametle sandıkları da patlatarak yola farklı bir şekilde devam edeceğiz. Milletimiz, 14 Mayıs'ta bu rezalete ‘dur’ diyecektir. Ben, Bağcılar'a güveniyorum. Sizden, 14 Mayıs'ta güçlü bir destek bekliyorum."
ÇOCUKLARA PARA VERDİ
Erdoğan, konuşmasının ardından, Bağcılar’da kentsel dönüşüm kapsamında yapılan dairelerin hak sahiplerine anahtarlarını teslim etti. Erdoğan, törene katılan ailelerin çocuklarına para verdi.
