İzmir Tabip Odası çarpıcı anketin sonuçlarını paylaştı: İş yeri hekimliği taşeronlaştırıldı

İzmir Tabip Odası, iş yeri hekimlerinin çalışma koşullarına ilişkin Türkiye’nin 52 ilinde gerçekleştirdikleri anket sonuçlarını düzenlediği basın açıklamasıyla paylaştı. Sonuçları açıklayan İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı, 2012 yılında çıkarılan yasa ile iş yeri hekimlerinin çalışma koşullarının ağırlaşırken emeklerinin sömürülmesinin önünün açıldığını ifade etti.

İzmir Tabip Odası çarpıcı anketin sonuçlarını paylaştı: İş yeri hekimliği taşeronlaştırıldı

Pandemi sürecinde en çok yıpranan grupların başında gelen doktorlar son dönemde de çalışma yönetmeliklerinde yapılan düzenleme ve kısıtlamalar nedeniyle zor zamanlar geçirmeye başladılar.

Aile Sağlık Merkezi doktorlarının açıklama yapmalarının yasaklanması, artan hasta yükünün tölere edilmesi için muayene sürelerinin 10 dakikadan 5 dakikaya düşürülmesi gibi sorunlar nedeniyle hem iş yükleri artan hem de baskıya maruz kalan doktorların çalışma koşulları her geçen gün zorlaşırken son olarak iş yeri hekimlerinin yaşadıkları sıkıntılar gündeme geldi.

Öte yandan İzmir Tabip Odası, bugün konuya ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı’nın yanı sıra Oda sekreteri Nuri Seha Yüksel ve Prof. Dr. Süleyman Kaynak katıldı. Açıklamada, Başkan Çamlı, iş yeri hekimlerinin çalışma koşullarına ilişkin yapılan anket çalışmasının sonuçlarını paylaştı.

“ÇOK ÇARPICI SONUÇLAR ELDE ETTİK”

Anket çalışmasına ilişkin genel veriler hakkında bilgi veren Başkan Çamlı, “İzmir Tabip Odası’nın yaptığı bir anketin sonuçlarını sizlerle paylaşacağız. İş yeri hekimlerinin sorunları pandemiden önce de vardı ama pandemiyle birlikte iş yükleri arttı. Genel olarak baktığınızda Covid’in işçi sınıfı hastalığı olduğunu dile getirmiştik. İş yeri hekimlerinin çalışma yasası, 2012 yılında yürürlüğe girdi. Bu yasa çerçevesinde iş yerlerindeki işçi sağlığı ve iş güvenliği değerlendirmeleri taşeronlaştırıldı. Yani Ortak Sağlık Güvenlik Birileri oluşturuldu. Yani işverenler adeta başka bir işverenden bu hizmeti satın almaya baladılar. Bu, iş yeri hekimlerinin özlük haklarında ciddi kayıplar yaşadılar. Bu konuyu biraz daha netleştirebilmek ve adına yapılan ankete 52 ilden 421 işyeri hekimi katılmıştır. Katılanların sadece %40’ı İzmir’de çalışmaktadır katıldı. Ankete verilen sonuçlar değerlendirildiğinde çok çarpıcı sonuçlar elde ettik” dedi.

İŞ YERİ HEKİMLERİNİN NEREDEYSE YARISI YARI ASGARİ ÜCRET ALIYOR

İş yeri hekimlerinin neredeyse yarısının TTB’nin belirlediği asgari ücretin altında ücretle çalışmak zorunda kaldığına dikkat çeken Başkan Çamlı, “Ankete katılan hekimlerin %63 ü 50 yaş üstü %52 si emeklidir. Bu durum ankete katılanların %70 i tarafından emekli maaşlarının geçinmelerine yetmemesi olarak belirtilmiştir. Ankete katılanların sadece %2 sinin 30 yaş altındadır. Genç hekimler tarafından işçi sağlığı alanının tercih edilmemesi, ücretlerin düşüklüğü, çalışma şartlarının ağırlığı ve sosyal güvencesizlik, maaş ödeme düzensizliklerinin alanda çok fazla yaşanmasıyla açıklanabilir. Genç hekimlerin eksiksiz sigorta ödemesi gibi özlük hakkı beklentileri sebebiyle, OSGB’lere maliyetleri yüksek olacağından OSGB’ler tarafından tercih edilmemesi de söz konusu olmaktadır. Katılımcıların %67’si OSGB’ler üzerinden çalışmaktadır. Tam zamanlı OSGB çalışanları %50,4’dür. Tam zamanlı bireysel çalışanların oranı %12,7’dir. Ankete katılan İşyeri Hekimlerinin %15’i sözleşmesiz çalışmakta olduğunu belirtmiştir. Bu durum İş yeri hekimliğinde piyasalaşmanın bir sonucudur. Mutlaka önüne geçilmesi gereken bir durumdur. Bu durumun denetlenmesi gerekiyor. Son dönemde iş yeri hekimlerinin bir ün ya da bir ayda kaç saat çalışacağına dair sıkıntılar da var. Yapılan değişikliklerle iş yeri hekimleri daha çok iş yerinde daha çok çalışmak zorunda kalıyor. Bu nedenle çalışma saatlerinin çoğu yolda geçiyor ve bunlar mesaiye dahil edilmiyor. Günde yaklaşık 2 saatin yolda geçtiği söylenebilir. Genel olarak bakıldığında ise TTB’nin belirlediği işyeri hekimi asgari ücretini alanların oranı %9’dur. Katılımcıların %45’inin ücreti TTB’nin belirlediği işyeri hekimi asgari ücretinin neredeyse yarısından da azdır.  Ankete katılan işyeri hekimlerinin %51 i enflasyona rağmen düzenli ücret artışı alamamaktadır” diye konuştu.

İş yerihekimliği hizmetinin OSGB’lerle taşeronlaştığını ve bu durumun hekimlerin emeklerinin sömürülmesine ve birçok hak kaybına neden olduğunun altını çizen Başkan Çalı, şunları söyledi; “Burada işçi sağlığı hizmetlerinin taşeronlaşması OSGB’lerin dayattığı sözleşmelerin çoğu zaman iş yeri hekimleri tarafından kabul etmek zorunda bırakıldığı ve emeklerinin sömürüldüğünü görüyoruz. Burada TTB’nin iş yeri hekimliğini denetme yetkisinin kaldırılması iş yeri hakimlerinin güçlerinin zayıflamasına ve emeklerinin sömürülmesine yol açmıştır. Ankete katılanların yüzde 44’ü çalıştıkları iş yerlerinde düzensiz ve gecikmeli ödeme alıyorlar. Ayrıca çoğu da işini kaybetme endişesi taşıyor. Dolaysıyla gerek işvereni gerek işçiyi gerekse OSGB’yi memnun etmek zorundasınız. Bu da mevzuat dışı faaliyetlerde bulunulmasına sebep olabiliyor. Bu yapılmadığında da işiniz e son verilebiliyor. Ankete katılanların yüzde 37’si son 3 yerinden hak ettikleri ücret ya da tazminatı almadan ayrılmışlar. Aslında Tabip Odası iş yerlerinde çalışmak isteyen meslektaşlarımızın sözleşmelerini imzalanmadan önce hukuki destek veriyor. Ama çoğu zaman işveren böyle bir işlemin yapılmasına izin vermiyor. Ankete katılanların yüzde 26’sı maaş dışında ek bir harcama almıyor. Kısacası, işçi sağlığıyla uğraşan hekimlerin işleri gereği harcamak zorunda oldukları ek maliyetleri büyük ölçüde ceplerinden karşılıyor. Ama bu OSGB’ler tarafından karşılanmalı. Ankete katılanların yüzde 30’u yıllık izinlerini kullanırken sorun yaşadıklarını ifade ediyor. İş yeri hekimliği aslında bir koruyucu hekimliktir. Fakat baktığımızda pratikte çoğu zaman poliklinik hizmeti verilmesini istiyor. Bu, iş yeri hekimlerinin günlük mesaileri yeterli olmuyor ve molalarda bile çalışmak durumunda bile kalabiliyor. Bu çalışma temposu iş yeri hakimlerinde tükenmeye yok açabiliyor. Sonuç olarak aktığımızda iş yeri hekimliğinin yerine getirilmesinde OSGB’lerin kurulması adeta taşeron hizmetin sağlanması, iş yeri hekimlerinin emeklerinin değersizleşmesine ve ciddi hak kayıplarına yol açmıştır. Piyasanın acımasız koşullarında giderek tükenen ve işlerini yapmakta zorlanan iş yeri hekimleriz var. Biz İzmir Tabip Odası olarak her zaman yanlarında olacağımızı ve hakları için mücadelemizi sürdüreceğimize söz veriyoruz.”

“İŞVERENİN İKİ DUDAĞI ARASINDA”

Bir iş yerinde iş yeri hekimi olarak çalışan Mustafa Vatansever ise yaşadıkları sıkıntılara ilişkin şunları söyledi; “Buraya gelemezler çünkü çok yoğunlar. Sözleşmeleri işverenin iki dudağı arasında. Örneğin siz deftere ‘İş yerinde şöyle önlemler alınmalıdır’ diye yazıyorsunuz ve işveren ‘Bu kişiyi işten çıkarın’ diyebiliyor. Bunun yanında ücretler çok düşük. Yıllık izinler sorunlu. Özellikle pandemi döneminde iş yeri hekimlerinin yüzde 90’ı yıllık izin kullanamamıştır. Ayrıca çalışma alanlarının çoğunda pencere yok yani havalandırma yok. Biz denetimlerde özellikle bu durumun göz önünde bulundurulmasını istiyoruz.”

Admin

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0