İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti Genel Başkan Danışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray ve İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, partinin "Gençlik Kolları Mazbata Töreninde” partililerle bir araya geldiler.

Törene ayrıca CHP İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Burak Kotan da katıldı.

Törende, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından 2013 yılına kadar her sabah ilk ve ortaokullarda okutulan Andımızın kaldırılmasına tepki olarak Andımız okundu.

Törende yapılan konuşmalarda ana gündem maddeleri gençlerin yaşadığı sorunlar ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in dün bir canlı yayında söylediği sözler olurken Cumhur İttifakı da eleştiri yağmuruna tutuldu.

 “TÜRK GENÇLİĞİNİN NELER YAPMAYACAĞINI BİLİYORUZ”

Konuşmasına artık tüm siyasi partilerin hedef kitleleri olarak Z kuşağını belirlemesi gerektiğine dikkat çeken İzmir Milletvekili Dervişoğlu, “Dün biz oralarda oturtuyorduk büyüklerimiz konuşuyorlardı. Bugün biz konuşuyoruz, siz otuyorsunuz. Yarın siz konuşacaksınız sizden sonrakiler oturacak. Bu bizim umudumuzu yeşertiyor. İYİ Parti’nin kuruluşundan sonra bizden farklı bir kuşak gelişti. Biz bu matematiğin bilinmezleriyle tarif ediyoruz. Ben bundan en başta endişe etmiştim. Çünkü nesillerin bilinmezler üzerinden tarif edilmesi doğru değil. Çünkü biz Türk gençliğinin neler yapacağını kestiremiyor olabiliriz. Biz Türk gençliğinin ne yapmayacağını biliyoruz. Dolaysıyla gençliği tanımlarken çağdaş tanımlamaları baz alarak bir yol haritası hazırlamamız gerekiyor. Biz bu gençliğin ne olduğunu, tarihin altın yapraklarında şahit olarak öğrendik. Ben de genç oldum. Genç, hem psikolojik hem de fizyolojik olarak hareketlilik çağını ifade eder. O dönemde kanınız da delice akar Hayatı sorgulamadan birtakım kararlar almak zorunda da kalabilirsiniz. Bazı taassuplar nedeniyle şeyler sizi tercihleriniz ötesinde bir yerlere de sürükler. Hayata karşı doğrularımız vardı ama başkalarının doğruları bizim doğrularımızın önüne geçti. Bu taassuplar, mensubiyetlerinde e çerçevesini belirliyordu İnsanlar, yaşadığı yöreye, okuduğu okula göre ideolojik bir bakış açsının sahibi oluyordu. Tercih kendine ait değildi. Onu zamanın ve mekanın şartları sürüklüyordu. Siz böyle değilsiniz. Tebrik ediyorum.  Sizi hiçbir fırtına bir yerden bir yere sürüklemedi. Siz kendi tercihinizi kendiniz yaptınız ve İYİ Parti saflarında yer aldınız. O sebeple sizin buradaki varlığınız fevkalade kıymetlidir. Siz de kıymetinizin farkında olun. Biz yaptığımız güzel şeylerin zaferini de çıkaramayan bir camiaydık. Parti kuracaktık kuramaz dediler, seçime giremez dediler. Ama siz bunarım hepsini iradeniz ve duruşunuzla gerçekleştirdiniz. Ama elde ettiğimiz başarının tadını alamadık. Çünkü Türkiye gündemini düşünmekten kendi başarılarımız dahi kutlayamadık. Çok daha güzel günler göreceğiz. Bundan zerre şüpheniz olmasın” dedi.

“BU UCUBE SİSTEMİN ÇARKI OLMAYA TALİP OLAMAYIZ”

Akşener’in canlı yayında söylediği ‘Ben cumhurbaşkanı değil başkan adayıyım” sözlerini de değerlendiren Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da seslendi ve şunları söyledi; “Dün Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in yeni bir çıkışıyla bu ülke muhatap olmuştur O da; Biz madem ki parlamenter sistem istiyoruz, biz madem ki tek adamlığa evrilen bu yönetim biçimine karşıyız o zaman yabamız gereken şey söylediğimizin ciddiye alınmasını temin etmekten geçer. Biz bu ucube sistemini istemiyorsak bu ucube sistemin sıradan bir çarkı olmaya asla talip olmayız ifadesidir. Bu, tarihe düşülmüş bir şerhtir. Bu bir demokrasi çağrısıydı. Bu çağrıdan herkes kendi payına düşeni almayı becerebilmelidir. Bu çağrı sadece millet ittifakına yönelik bir çağrı değildir. Bu çağrı tüm siyasi aktörelere yapılmıştır. Bu çağrınsın içinde Türkiye’ye daha fazla zaman kaybettirmeyin. Alınabilecek bir tedbir var ise unu almak mümkündür, Türkiye’yi siyasi kutuplaşmanın içine ekmeyin çağrısıdır. Onun için buradan siyasi hayatımızın bütün aktörlerine sesleniyorum. Türkiye’yi içinde bulundukları bu olumsuzluktan, bu ucube sistemden kurtarabilmek için zaman kaybetmeden hem iktidarın hem de muhalefetin harekete geçerek TBMM’e atması gerektiğini altını kalınca bir çizgiyle çiziyorum. Söylediğim aynen şudur: Sayın Genel Başkanımızı Türkiye’nin cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden kurtulmasını istiyor Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden kurtulmak için bu sözlerden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendine düşen payı çıkarması lazım. Bu cümle beraberinde hangi tartışmaları getiri bilinmez. Bu ülkenin yandaş televizyon kanalları var. Sözlerimizi çarpıtan ve eğip bükmeye çalışanlar var. Birilerinin düşünceleri eğilip bükülebilir. Benim genç arkadaşlarımıza tavsiyem var. Sizin adınız İYİ. Siz orak gibi yay gibi eğilip bükülenlerden değilsiniz. Ok gibi olun. Eğer atıldığınız yeri delmeyi başaramasanız vurulduğunuz yerden kırılmayı da bilirsiniz.”

“O SİYASETİ YAPANLAR KAYBEDECEKLER”

Genel Başkan Danışmanı Çıray, dün AK Şener’in yaptığı konuşmaya değinirken konuşmayla birlikte güçlendirilmiş Parlamenter sistemin getirilmesinin kesinleştiğini belirtti. Siyasetin artık Z kuşağı kavramlarıyla yeniden tanımlanması gerektiğinin altını çizen Çıray, “İYİ Parti kurulduktan sonra Türki siyasi hayatında büyük değişiklikler oldu. Aslında tünelin ucunda kaybolmuş olan ışık yeniden yandı. Türk siyasi hayatının yakın tarihinde nemli kırıl noktaları vardır. Bunlardan birincisi İYİ Partinin kurulması ve seçime girmesi ve ikincisi de kazanılamaz diyen İstanbul’un kazanılması. Bir de dün gece… Dün gece Türki siyasi tarihi yeniden kırıldı. Sayın Genel Başkamız Türk siyasi tarihine yeni bir anlayış ortaya koydu. Yaptığı konuşmada iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemin gelmesinin kesin olduğunu ifade etti. ‘Ben Başbakan olacağım’ dedikten sonra parlamenter sistemin geleceği kesinleşmiştir. Bu şekilde önemli bir tereddüt ortadan kalktı. Bu kararın büyük etkilerini önümüzdeki günlerde yaşayacağız. İçinden geçtiğimiz süreç çok kötü bir süreç. Bu ucube rejimde bütün güçler tek bir kişinin elindedir. Mecliste olsak bile savaş yetkisi bile kendisindedir. Dolayısıyla Tayyip Bey’in verdiği kararlarla meclis kararlarının örtüşmemesi mümkün değildir. Bu bir beka sorunudur. Bu zihniyet Türkiye’nin başını derde sokuyor. Z kuşağından bahsediyoruz. O halde İYİ Parti olarak bize düşen Z kuşağı kavramlarıyla düşünmek ve siyaseti yeni kavramlarla anlamlandırmak. Dünya proletarya döneminde prekarya dönemine geçti. 21 yüzyılda Trump’ın da son seçimleri kaybetmesiyle artık modası geçmiş olan kimlik ve inançlar üzerinden siyaset sona ermiştir. O siyaseti yapanlar kaybedecekler” ifadelerini kullandı.

“6 MİLYON SIĞINMACIYI BARINDIRDILAR 1 MİLYON ÖĞRENCİYİ BARINDIRAMADILAR”

Son günlerde ülkenin bir numaralı gündemi olan üniversite öğrencilerinin iskan sorununa mülteciler üzerinden eleştiri de getiren Çıray, şunları söyledi; “Gençlerin günlük sorunları var. Bunlardan en önemlisi yurt sorunu. Gençlerin yurt talebini karşılanma oranı yüzde 8-9. Bunlar 2002’de yönetimi devraldıklarında bu oran yüzde 10-12’lerdeydi. Türkiye'nin yapılması gereken ki iyi parti iktidarının en öncelikli çalışmalarından biri olacak yurt problemi devletin önceliği olacak. Her anlamda önemli. Dolayısıyla yurt meselesi şu anda Türkiye’nin gündemi. 6-7 milyon geçici sığınmacıyı barındırmakla övüneneler 1 milyon öğrencimize yurt bulamadılar Sonuçta önemli günlere girdik. Bunun hepimiz farkındayız. Benim gençlik il başkanımızdan ricam şu. Bir sonraki toplantıda daha çok Z kuşağı görmek istiyoruz.”

“İZMİR’İN HER SOKAĞINDA İYİ GENÇLİĞİ GÖRECEKSİNİZ”

İl Başkanı Kırkpınar ise gençliğin gelecek olduğuna değinirken İYİ Parti İzmir İl Örgütü’nün aktif olarak sahada olacağını belirtti ve “7 düvelin bit araya gelip Anadolu’muzu işgal ettiği süreçle başlayan milli mücadelemizin sonunda cennet mekan milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un kaleme alıp bağımsızlık destanı ‘Korkmayın’ diyerek başlar. Bu millet, büyük bir millet. Bunu unutmadan bu mücadeleyi vererek kuruluşun ve kurtuluşun şehri İzmir’de mücadeleye son vermişti. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 57 yıllık ömründe yapmış olduğu hizmetler, inkılaplar hala yaşamakta ve onu yaşatmak, önce gençlerimizin ve bizlerin vebali içindedir. Hayata veda etmeden önce de kurduğu cumhuriyeti ve bunun ilkelerini bir gün ola ki dara dürerse kurtarma kabiliyetini ve cesaretini gösterecek kesimin gençlik olduğunu bilerek ‘Ey Türk gençliği’ diye Türk milletinin önemle üzerine titrediği Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabıdır. Bugün İzmir’de gençlik kolları il başkanımız ve onların çalışma arkadaşları mazbatalarını alacaklar. O gençliğe hitabın sonunda bir cümle var. Bu işleri başarmak için senin bir şeye ihtiyacın var. İhtiyaç duyduğun şey de senin damarlarındaki asil kanda mevcuttur. Sonunu da şöyle bağlıyor: Ne mutlu Türküm diyene. Ben inanıyorum ki belgelerini alacak arkadaşlarımızın il başkanı değil ağabeyleri olarak her an yanlarında olacağım. Bundan sonra İzmir’in her sokağında İYİ Gençliği göreceksiniz. Bu ülke ve cumhuriyet onlara emanettir. Ben bu kardeşlerimizin ülkenin yöneticileri olacağına inanıyorum” diye konuştu.

 “İZMİR KİMSENİN KALESİ DEĞİLDİR”

Törende konuşan İYİ Parti İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Kaan Altındağ, İYİ Parti’nin iktidar olabilmesi için saha çalışmalarına ağırlık vereceklerini ifade etti ve “Atandığım günden bu yana tek gayem sizleri mahcup etmeden taş üstüne taş koyabilmek ve İzmir’in gençlerine dokunabilmektir. En baştan beri çok büyük bir mücadele verdik ve bu mücadelemiz bugün yepyeni bir boyut kazanmıştır. Bu zamana kadar yaptıklarımız, bundan sonra yapacaklarımızın yanında hiçbir şeydir. Gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz. Partimiz, iktidar yolunda ilerlemektedir. Bize düşen de halkın içinde olmak ve sahada aktif olmaktır. Ben buradan elimizden gelenin en iyisini yapacağımıza ve söz veriyorum. İzmir gibi bir kentte siyaset yaptığım için kendimi çok şanslı görüyorum. Siyasi tarihte bir söz vardır: İstanbul’u alan Türkiye’yi almıştır diye. Bu söz İzmir için geçerli değildir. Çünkü İzmir, kimsenin kalesi değildir. Bu şehrin gençleri onları anlıyormuş gibi yapan ama içten içe çıkar o cebindeki telefonu diyen zihniyete geçit vermez. İzmir’ini genci, Kordon’da da oturur, 9 Eylül’ü coşkuyla da kutlar. Bir çift mavi gözün aydınlattığı yıl biz gençlerin yoludur. Bizde bu yolda ilerleyeceğimize söz veriyoruz. Biz Atatürk'ün gençleri Atatürk ün İzmir'inde partimizi iktidar yapacağız" dedi.