Kahramanmaraş'ta meydana gelen iki büyük depremin ardından evleri yıkılan ve ağır hasar alan depremzedeler için barınma sorunu devam ediyor. Hükümet yetkililerinin yanı sıra belediyelerde depremzedelerin barınma sorunu için harekete geçti. Bir yandan çadır kentler ve konteyner yaşam alanları oluşturulurken, diğer yandan diğer illerdeki oteller, yurtlar, konuk evleri depremzedelerin kullanımına açıldı. 

Büyük felaket sonrası İzmir'de de çeşitli kurum ve kuruluşlar depremzedelere kapıları açarken, 30 Ekim 2020'de meydana gelen İzmir depreminin ardından depremzedelere kapılarını açan Hilton Otel, bu kez talebe olumsuz döndü.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, depremzedelerin Hilton Otel'de barınması için şirket ortakları ile müzakere ettiklerini açıklamıştı. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, hissedarı olduğu Hilton Otel ortakları ile yaptıkları görüşme sonrası yazılı açıklama yaptı. Büyükşehir tarafından yapılan açıklamada talebin olumsuz karşılandığı ve binanın satılacağı belirtildi. 

İzmir Büyükşehir Belediyesitarafından yapılan açıklama şu şekilde;

''Ülkemizin yaşadığı deprem felaketinin ardından barınma sorunuyla karşı karşıya kalan 10 şehrimizdeki yurttaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi büyük bir çaba ve özveriyle çalışmaktadır. Gerek kurumsal kapasitemizi devreye sokarak gerek yürüttüğümüz kampanyalarla barınma sorununun çözümü için adımlar atıyoruz.

Basında ve kamuoyunda yer alan belediyemizin hissedarı olduğu eski Hilton Oteli binasının depremzedelere açılmasına ilişkin haberlere açıklık getirilmesi gereği doğmuştur.

İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak depremin ardından binanın büyük hissedarı Ata Holding ile gerekli görüşmeler yapılmış, İzmir depreminde olduğu gibi depremzedelere açılması önerisi götürülmüştür.

Ancak bu talebimiz, binanın satılacağı gerekçesi ile olumsuz karşılanmıştır.
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak yüzde 23,5 hissemiz olan söz konusu binanın depremzedelere açılması konusunda görüşümüzün olumlu olduğunu bir kez daha duyuruyoruz. Ancak nihai kararın hukuken büyük hissedarda olduğunun da altını çiziyoruz.''