“BENİ MERMİ MANYAĞI YAPACAKLARMIŞ” 

“BENİ MERMİ MANYAĞI YAPACAKLARMIŞ” 

Karaburun’da Çökülen Çiftlik Eski Taşeronu Okan İşçen'den Basın Açıklaması

Ege Ajans'ın günlerdir dile getirdiği İzmir'in Karaburun ilçesinde bulunan Doğanata Çiftliğine yağma ve çökme iddialarıyla ilgili olarak çiftliğin eski taşeronu olan Project İnşaat firmasının yüzde elli ortağı olan Okan İşçen konulara açıklık getirdi.
Kendisinin yarı ortağı olduğu Projects İnşaat firması ile çiftlik arasındaki fesih edilmiş ve mahkemelik olmuş sözleşmenin tamamının, sözleşmede devir edilemez maddesine rağmen,  kendisinin haberi olmadan eski ortağı tarafından 22 ay geriye dönük sözleşmeyle Züleyha YILDIRIM ve Emre YILDIRIM’a alt taşeronluk sözleşmesi adı altında haksız olarak devir yapıldığı, kendisinin silah ve mermiyle de tehdit edildiğini ve hayati tehlikesinin olduğunu vurguladı.
İşçen açıklamasında, kanunsuz yollar, sahte evraklar ve mafya vari terimler kullanılarak resmen ‘çöküldüğünü’ duyduyu kişilerden şikayet için gittiği Karaburun Jandarma ve Cumhuriyet Savcılığı’ndan da eli boş döndüğünü ifade ederek konuyla ilgili olarak Kraburun’dan hiçbir şekilde şikayette bulunamadığını, Kuaşadası Savcılığından şikayette bulunduğunu vurguladı.


“TİCARET SİCİL GAZETESİ’NE BAKILSIN”
2021 yılında Projects İnşaat firmasının yarısına ortak olduğunu ve bunun ispatı için Ticaret Sicil Gazetesi’ne bakılabileceğini söyleyen İşçen o dönem o dönemki firma sahibi Adnan Sayar’ın mali konularda zorluk çektiği için yardım istediğini de sözlerine ekledi. Kendisine ortak olduktan sonra Adnan Sayar’ın kendisinin bilgisi dışında sahte evrak ve bilgilerle kanunsuz bir yol izleyerek Züleyha Yıldırım ile geriye dönük sahte alt taşeronluk sözleşmesi yaptığını da söyleyen İşçen resmen bu kişilerin dolandırıcılık yaparak hak gaspı yaptıklarını da ifade etti.
İşçen yaptığı açıklamada, “İzmir Karaburun Küçükbahçe’de bulunan Doğanata Çiftliği ile Projects İnşaat arasında önceki yıllarda zeytin bakım ve hasat sözleşmesi yapılmış. Projects İnşaat sahibi Adnan SAYAR mali konularda zorluk çektiği ve taahhüdünü yerine getiremediği için benimle ortaklık yapmak istedi ve kabul ettim. Projects İnşaat firmasının tam yarısına 2021 yılında ortak oldum. Ticaret sicil gazetesinden de görülebilir.
Ancak, bir süre sonra çiftlik sahipleri ağaçların kuruması ve verim kaybını neden olarak gösterip zeytin bakım ve hasat sözleşmemizi fesih ettiler. Konu yargıya taşınmış ve mahkemeler devam etmektedir. Arada geçen yaklaşık iki yıllık sürede de çiftlik sahipleri zeytin işlerini kendileri yapmaktadırlar.
Projects İnşaat şirketinde diğer yarı hisseye sahip ortağım olan Adnan Sayar bilgim dışında,  resmi olmayan evrak ve bilgilerle kanunsuz bir yol izleyerek Züleyha YILDIRIM ile kendi aralarında geriye dönük sahte, haksız bir alt taşeronluk sözleşmesi yapmış olduklarını gazetelerden ve ortak çevremizden öğrendim.
Adnan Sayar ile yaptığımız görüşmede bizim çiftlikte başka işimiz var zeytin hasadı ile işimiz yok diyerek bizi geçiştirdi. Bende kendisine yaptığı haksız sözleşmeden haberimiz olduğunu sözleşmenin yasal olmadığını, bizim taşeronu olduğumuz çiftliğin toprak sahipleri ile mahkeme sürecinin devam ettiğini, süreçten yasal olarak benimde zarar göreceğimi söyledim. Ortağım Adnan Sayar art bir niyetli olarak, kötü niyetli kişilerle, yarı yarıya ortak olduğumuz şirketi de zarara uğratarak, sözleşmede adı geçen Züleyha YILDIRIM ve Emre YILDIRIM ile birlikte  sadece çiftliğe çökmek ve yağmalamak amaçlı bir sözleşme yapmışlardır. Sözleşme tarihi 22 ay geridedir ve arada geçen sürede çiftliğe hiç gelmeyen bu insanlar bir gece ansızın çiftliği işgal etmişlerdir. Bizlerin Projects İnşaat olarak yasal süreci beklediğimiz ve çiftlikte çalışamadığımız bir durumda, haksız ve geçersiz geriye dönük bir sözleşme ile üstelik zeytinlerinde toplandığı ve kalmadığı bir ayda bu kadar adamın zeytin toplamaya geldik diyerek çiftliğe zorla girmeleri, traktör gasp etmeleri, yaşanan diğer hırsızlık ve adli olaylar son derece vahim konulardır” dedi.
“NE SAVCILIK NE JANDARMA BENİ DİNLİYOR”
Kendisinin konuyla ilgili olarak ilk olarak Karaburun Savcılığı’na gittiğini savcılık ise Jandarma’ya yönlendirdiğini de belirten İşçen, Jandarma’nın ise yeniden kendisini savcılığa götürdüğünü savcılığın ise bu sefer, ‘Kolluk Kuvvetlerini oyalamaktan’ soruşturma başlatılmakla karşı karşıya geldiğini söyledi. Derdini ne savcılığın ne de jandarmanın dinlediğini de sözlerine ekleyen İşçen, “Ben tüm bu konular hakkında Karaburun  savcılığına suç duyurusunda bulunmaya gittim. Savcılık beni Karaburun jandarmasına yönlendirdi işlem yapmadı. Karaburun jandarmasına anayasal şikayet hakkımı kullanmaya gittim. Jandarma, savcılık ile iletişime geçerek beni mevcutlu şekilde Karaburun savcılığına götürdüler. Karaburun savcısı Y.S’ nin karşısına çıktığımızda bu suç çetesi ile bizim resmi bir sözleşmemiz olmadığını kendisine beyan ettiğimiz halde sayın savcı şikayetimi almayarak hatta bizim hakkımızda kolluk kuvvetlerini oyaladığımızı düşünerek hakkımızda soruşturma açacağını söyledi. Ben şikayetimi ne savcılığa ne de jandarmaya yapamadan Kuşadası’na geri döndüm” dedi.
‘KİMLERE ÇÖKTÜK SANA MI ÇÖKEMEYECEĞİZ”
Olayda adı geçen Emre Yıldırım tarafından kendisinin bizzat aranarak vurulmakla tehdit edildiğini söyleyen İşçen can ve mal güvenliğinin olmadığını da dile getirdi. İzmir’deki Cumhuriyet Savcılarına çağrıda da bulunan İşçen, Emre Yıldırım bana ‘Senin gibi birçok işadamına çöktük sen kim olduğunu sanıyorsun’ dedi ve peşine ‘Seni mermi manyağı yapacağız sen bu işlere karışma artık biz çiftliğe el koyduk sende şirkette bulunan hisseni bize devredeceksin' diyerek 'Biz senin gibi birçok işadamına çöktük’ diye resmen konuştu” dedi.
İşçen açıklamasının son bölümünde ise şu ifadelere yer verdi: “İzmir Cumhuriyet Savcılarına Çağrımdır…! Çete üyelerinden Emre YILDIRIM tarafından bizzat aranarak ( sen bizi tanımıyorsun  bizim arkamızda kimler var bilmiyorsun seni Kuşadası'nda yaşatmayacağız seni mermi manyağı yapacağız sen bu işlere karışma artık biz çiftliğe el koyduk sende şirkette bulunan hisseni bize devredecek sin diyerek biz senin gibi birçok işadamına çöktük sen kim olduğunu sanıyorsun diyerek ) mafya vari şekilde tehdit edildim. Başıma gelecek herşeyden bu yağma dolandırıcı çetesi sorumludur. Buradan İzmir ve Kuşadası c.savcilarina sesleniyorum derhal bu dolandırıcılık ve yağma çetesinin mevfur bir saldırı yapmadan devletimizin bu konuya el atması gerekmektedir. BAŞIMA BİR ŞEY GELİRSE ÇİFTLİĞE ÇÖKME İŞİNDE ORTAK OLAN BBP AYDIN İL BAŞKANI ADEM KÖSE, ZÜLEYHA YILDIRIM VE EMRE YILDIRIM SORUMLUDUR"

Güncelleme Tarihi: 20 Ocak 2023, 21:10

Admin

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0