Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'na; Cumhurbaşkanı adayı olacak yürek sende var mı?

MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Bahçeli, CHP lideri Kılıçdaroğlu'na; "Sayın Kılıçdaroğlu, bal yapmayan arı gibi vızıldamayı bırak, mertsen çık söyle, adamsan kararını açıkla, aday mısın, değil misin? Neden susuyorsun? Niçin duruyorsun? Neyi bekliyorsun? Hangi mantıkla keçeyi suya atıp çıkan yerlerini taşlıyorsun? Sayın Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı olacak yürek sende var mı onu söyle? Gözün kesiyor mu ondan bahset? Er meydanına çıkabilecek cesaretin var mı onu ifade et?" diye sordu.

Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'na; Cumhurbaşkanı adayı olacak yürek sende var mı?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Kısır gündemlere sıkışmıyoruz, algı operasyonlarına bakmıyoruz, siyaset cambazlarına aldırmıyoruz, ters propagandalara aldanmıyoruz, sahte ve düzmece anketlere hiç takılmıyoruz. Anketler partimizi ha yükseğe çıkarmış ha dibe çekmiş ha uçurmuş ha uçurumdan itmiş hiç ama hiç önemli değildir. Anketle doğmadık ki anketsiz ölelim. Anketle var olmadık ki anket olmayınca yok olalım” diye konuştu.

MHP Lideri Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle: 

ANKETLE DOĞMADIK Kİ ANKETSİZ ÖLELİM: Kısır gündemlere sıkışmıyoruz, algı operasyonlarına bakmıyoruz, siyaset cambazlarına aldırmıyoruz, ters propagandalara aldanmıyoruz, sahte ve düzmece anketlere hiç takılmıyoruz. MHP’nin oranlarını düşük gösterenlere, siyasetimizi küçümseme hayasızlığına düşenlere, sipariş kamuoyu araştırmalarıyla devamlı itibar cellatlığı yapanlara diyoruz ki, sizler bizi yok sayacaksınız, Allah’ın izniyle biz daha çok var olacağız. Sizler bizi hafife alacaksınız, günü geldiğinde ağırlığımız altında ezilmekten de kurtulamayacaksınız. Anketler partimizi ha yükseğe çıkarmış ha dibe çekmiş ha uçurmuş ha uçurumdan itmiş hiç ama hiç önemli değildir. Ellerinden ne geliyorsa onu yapsınlar. Hangi talimatı, hangi tembihi almışlarsa durmasınlar tatbik etsinler. Birisi değil, tek tek değil, alayı birden üzerimize gelsinler. Hiç fark etmez, demokrasiye ve millet iradesine kastetmek için sıraya giren güdümlü anket şirketlerinin hepsi birden ayaklarımızın altında paspastır. Biz ankete değil, gönlünü ve yüreğini açan, dudaklarından dua ve destek sözleri tane tane dökülen yurdumun ve milletimin tertemiz insanlarına bakıyoruz. Anketle doğmadık ki anketsiz ölelim. Anketle var olmadık ki anket olmayınca yok olalım.

CUMHUR, MHP’Yİ MÜKAFATLANDIRACAK, LAYIK OLDUĞU ZİRVEYE TAŞIYACAKTIR: Dava ve siyasi mücadelemizi kundaklamak için ellerini ovuşturanlara Türk milleti günlerini gösterecek, bunları rezil edecektir. Cumhur, MHP’yi mükafatlandıracak, layık olduğu zirveye taşıyacaktır. Cumhur, başkanını seçecek, o da Sayın Recep Tayyip Erdoğan olacaktır.

MAKYAVELİST KOMPLOYLA, SİYASET MANTARLARI: Henüz cumhurbaşkanı adayını bile açıklayamayan zillet ittifakına Türk milletinin yüzü dönüktür. Bunu da çok açık görüyoruz. Muhasım çevrelerin masa altında gizlendiği altılı masaya Türk milletinin itimadı asla yoktur. Bu masa kinin, kirin ve kifayetsizliğin masasıdır. Bu masa hıyanetin, husumetin ve hezimetin masasıdır. Bu masa zilletin mayalandığı, her yerinde çatlakların ve çürüklerin olduğu zararlı kımıl masasıdır. Türkiye’nin geleceği şaibeli masayla, Makyavelist komployla, siyaset mantarlarıyla değil, cumhurun muazzez iradesiyle tecelli edecektir. Bizim ayaklarına çıyanların tutunduğu masamız yoktur, buna mukabil çok şükür milletimiz vardır.

HİÇBİR VATANDAŞIMIZ ENFLASYON CANAVARINA EZDİRİLMEYECEKTİR: Sorunsuz hayat, hayatsız sorun yoktur. Marifet, karşımızda yığınak yapan sorunların el birliğiyle, güç birliğiyle, inanç birliğiyle çözüme kavuşturulmasıdır. Birlikte çok daha güçlü olacağımız unutulmamalıdır. Hayat pahalılığının kuşatması mutlaka kırılacaktır. Hiçbir vatandaşımız enflasyon canavarına ezdirilmeyecektir. Fırsatçıların, karaborsacıların, ganimet avına çıkanların, fiyat ve finansal istikrarı bozucu tahrik ve tertip içinde olanların birer birer tespiti yapılarak hak ettikleri cezayı almaları muhakkak sağlanacaktır. Bu kapsamda hükümet dikkatli, dengeli, uyanık ve titiz bir mücadelenin içindedir. Vatandaşımızın cebine ve cüzdanına göz dikenler hesap verecektir. Fiyat etiketlerini sürekli yukarı yönlü güncelleme gayesinde olan vicdansızların iyi niyetinden bahsetmek mümkün değildir. En başta, döviz fiyatları, gıda fiyatları, enerji fiyatları, kira ve konut fiyatları alanında gözlemlenen dengesizliklerin, insanımızı tedirgin eden fahiş oynaklıkların kuşkusuz ekonomik bir temeli, makul ve meşru bir nedeni yoktur. Fiyat istikrarını sakatlayan piyasa aksaklıklarının yanı sıra, bu sorunu siyasi bir fırsata dönüştürüp toplumsal dayanaklılığı yıkmayı amaçlayan, spekülasyon ve manipülasyon silahıyla ekonomik huzur ve güvenliği yıpratmayı projelendiren iç ve dış odakların üzerine kararlılıkla gidilmektedir. Nitekim ekonomik ve mali bağımsızlığımızı tehdit edenlere, vatandaşlarımızın helal kazancına, el emeğine, göz nuruna ve alın terine musallat olanlara seyirci kalınmayacaktır.

FİYATLARIN ARTIŞI KONUSUNDA ADETA AJAN PROVOKATÖR GİBİ FAALİYET HALİNDE OLANLARIN LEKELİ VARLIĞI: Şu anda küresel ekonomi bilhassa enflasyon artışından dolayı; gıda ve enerji arz güvenliğinin riske girmesi açısından çok ciddi bir sınavdan geçmektedir. Muhatap olduğumuz, mücadele ettiğimiz ekonomik sorunların önemli bir kısmı küresel bağlantılıdır ve bu kanaldan Türkiye doğal olarak etkilenmektedir. Tedarik zincirlerindeki sarsıntılar, para ve mal piyasalarındaki gelgitler, siyasal ve jeopolitik temelli kırılmalar sonuçta ekonomiye, dolayısıyla insanımızın omuzlarına ilave yük ve maliyetler bindirmektedir. Bunun yanında fiyatların artışı konusunda adeta ajan provokatör gibi faaliyet halinde olanların lekeli varlığı da artık ihmal ve inkar edilemez seviyelerdedir. Türkiye, bugünkü darboğazdan çıkacaktır. Kaldı ki bunun çok güçlü işaretleri alınmaya başlanmıştır. 2022 yılı birinci çeyrek Gayri Safi Yurt İçi Hasıla artışı, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 7,3 olarak gerçekleşmiştir. Büyümedeki bu yüksek oran, aş demektir, iş demektir, refah demektir. Diğer yandan ihracatımız rekorlar kırmaktadır. Türkiye bütün siyasi ve ekonomik tuzakları teker teker bozmaktadır. Ekonomiye pranga vurmak için hava koklayan, zemin yoklayan, fırsat kollayan kim varsa ademe mahkûm edilecektir. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan buğday ve arpa alım fiyatları memnuniyet vericidir.

MİÇOTAKİS’E “EMPERYALİZMİN MİÇOSU” BENZETMESİ

Tel Rıfat ve Münbiç’te dip bucak temizliği yapılmak suretiyle, terör örgütü Fırat’ın doğusundan da batısından da sökülüp atılmalıdır. Türkiye’nin bu kararlı ve kahramanca duruşundan rahatsız olan malum ülkelerin Yunanistan’ı koz olarak sahaya sürmesi tesadüfi değildir. Miçotakis’in tıpkı dedeleri gibi tekraren maşalığa heves etmesi, Ege’de gerginliği tırmandırıcı söz ve politik eylemleri bardağı taşıracak aşamaya doğru hızla mesafe almaktadır. Egemenliği tartışmalı olan ve burnumuzun dibinde bulunan adaları ziyaret ederek Türkiye’yi tahrike yeltenen küstah Miçotakis, Ege’yi bir Yunan denizi haline getirmek, gerekirse de silahlı bir çatışma ortamı yaratmak için devamlı provokasyon halindedir. Emperyalizmin miçosu haddini aşmaktadır. ABD ile AB’nin arkasında olduğunu iddia ederek Türkiye’ye aba altında sopa gösterme yanlışına düşmektedir.  Bizim dileğimiz Ege’nin bir barış ve huzur denizi olması, bu şekilde kalmasıdır. Tam tersi bir iklim vasat bulursa, sonuçlarına katlanacak sadece ve sadece bedbaht Miçotakis ve hükümeti olacaktır.

KÜRESEL EMPERYALİZME DİRENCİNİ HAMD OLSUN İMANLA VE MUAZZAM BİR İRADEYLE SÜRDÜRMEKTEDİR

Türkiye, terörle mücadeleyi ve küresel emperyalizme direncini hamd olsun imanla ve muazzam bir iradeyle sürdürmektedir. Ancak CHP Genel Başkanı’nın gündemi bambaşkadır. Ülkemizin yüksek mücadelesine en küçük desteği yoktur. Devamlı üç maymunu oynamakla meşguldür. Kılıçdaroğlu’nun hangi ülkenin siyasetini yaptığını, kimin hesabına çalıştığını, kimlerin dümen suyunda çırpındığını aziz milletimiz doğal olarak merak etmekte ve haysiyetli bir izah beklemektedir.

SEÇİM GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ ÇAĞRIDA BULUNMASI TAM BİR PİŞKİNLİK VE ÇELİŞKİDİR

Gerçekte milli güvenlik sorunu olan zillet ittifakının boşuna kurduğu bir komisyon vasıtasıyla seçim güvenliğiyle ilgili çağrıda bulunması ve yaptığı sözde çalışmayı kamuoyuyla paylaşması tam bir pişkinlik ve çelişkidir. Bunlar seçim güvenliğini sağlama yetkisini nereden almayı düşünmektedir? Bu devletin hakimi varken, savcısı varken, polisi varken, jandarması varken, zillet ittifakı sandık güvenliğini hangi vasıtalarla sağlamanın peşindedir? Yoksa bizim bilmediğimiz bir hazırlıkları mı söz konusudur? Mesela dağdan indirecekleri teröristleri sandık başına mı dikecekler? Güvenliği bölücülere mi havale edecekler? Birbirine benzemeyen partilerin ittifakıyla vücut bulan zillet bedeni, taşınması çok külfetli siyasi bir ağırlık haline gelmiştir. Bunların elle tutulacak hiçbir projesi yoktur. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ezberi dışında söyledikleri ikinci bir şey yoktur.

ÇIK SÖYLE, ADAMSAN KARARINI AÇIKLA, ADAY MISIN?

Henüz kimi cumhurbaşkanı adayı gösterecekleri de derin bir anlaşmazlık ve tartışma konusudur. Sayın Kılıçdaroğlu, bal yapmayan arı gibi vızıldamayı bırak, mertsen çık söyle, adamsan kararını açıkla, aday mısın, değil misin? Neden susuyorsun? Niçin duruyorsun? Neyi bekliyorsun? Hangi mantıkla keçeyi suya atıp çıkan yerlerini taşlıyorsun? Sayın Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı olacak yürek sende var mı onu söyle? Gözün kesiyor mu ondan bahset? Er meydanına çıkabilecek cesaretin var mı onu ifade et? Cumhurbaşkanı adayını belirlemekten dahi aciz bir zihniyete ve siyaset köhneliğine aziz milletimiz hiç prim verir mi? Böylesi bir dağınıklığa, böylesi bir çarpıklığa, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini protokole bağlamayı düşünen siyaset ve hukuk cahillerine Türkiye’nin geleceği emanet edilebilir mi? Kılıçdaroğlu aday olup olmayacağıyla ilgili kesin bir dil kullanmasa da buna çok hevesli, çok istekli ve çok iştahlı olduğu herkesin malumudur. Ne var ki masanın altında ve üstünde sabitlenen zillet ortaklarından hala vize çıkmamış, dar alanda kısa paslaşmalar, mevzi mücadeleler, marazi cepheleşmeler günbegün kökleşmiştir.

İLERLEME RAPORU’NDA TÜRKİYE’NİN BU YASA NEDENİYLE ELEŞTİRİLMESİNE SAHİP Mİ ÇIKIYORSUNUZ?

Sayın Kılıçdaroğlu ne senin ne de ittifak ortaklarının önceliği Türkiye değildir, hiç de olmamıştır. Bize hikaye anlatmayın, sizi bilen biliyor, Türk milleti topunuzla birlikte sandık başında hesaplaşmak için sabırsızlanıyor. Terörle mücadelemiz kararlılıkla icra edilirken, yeni bir harekatın eli kulağındayken, Kılıçdaroğlu’nun Terörle Mücadele Yasası’nı yumuşatma sözü vermesi işbirlikçiliğin ve Batı’nın namına siyaset yaptığının belgesi ve tescilidir. Sayın Kılıçdaroğlu, Terörle Mücadele Yasası’nın neresinden rahatsızsınız? Bu yasayı uluslararası hukuk normlarına göre nasıl şekillendireceksiniz? AB’nin her yıl hazırladığı İlerleme Raporu’nda Türkiye’nin bu yasa nedeniyle eleştirilmesine sahip mi çıkıyorsunuz?”

Admin

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0