Merkez Bankası’ndan hükümete enflasyon mektubu

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'ye, tüketici enflasyon hedefindeki belirgin sapmaya işaret eden bir açık mektup yazdı.

Merkez Bankası’ndan hükümete enflasyon mektubu

Merkez Bankası’nın mektubunda, vergilendirme stratejilerinin fiyat istikrarı hedefleriyle tam uyumlu hale getirilmesi, ekonomi politikaları arasında uyum ve toplumsal mutabakatın en geniş tabanda oluşturulması gerektiğine vurgu yapıldı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kanun gereği 2021’de enflasyon hedefinden sapıldığı için hükümete açık mektup gönderdi. Merkez Bankası’nın 2021’deki enflasyon hedefi yüzde 5 olarak belirlenmişti. Ancak 2021 yıl sonu enflasyonu yüzde 36 olarak gerçekleşti. Bu nedenle ilgili kanun gereği TCMB enflasyonla ilgili hükümete açık mektup gönderdi.

TCMB, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'ye yazdığı açık mektupta, "1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca, enflasyon hedefine ulaşılamaması halinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın hedeften sapmanın nedenlerini ve alınması gereken önlemleri hükümete yazılı olarak bildirmesi ve kamuoyuna açıklaması gerekmektedir" hatırlatmasında bulundu. Tüketici enflasyonunun, 2021 yılı sonunda yüzde 5 hedefi etrafında belirlenen belirsizlik aralığının üzerinde gerçekleştiği belirtilen mektupta, "Bu çerçevede, hedeflenen patikadan belirgin olarak sapmanın nedenleri ile hedeflere ulaşmak için alınan ve alınması gereken önlemleri açıklayan 2022 Ocak Enflasyon Raporu’nu ekte bilgilerinize sunuyoruz" denildi.

LİRALAŞMA VURGUSU

Merkez Bankası, Bakan Nebati'ye yazdığı açık mektupta şu değerlendirmeleri yaptı:

“TCMB, sürdürülebilir fiyat istikrarını hedefleyen bir çerçevede, kısa vadeli geçici kazanımlar yerine uzun vadeli ve kalıcı başarı sağlayacak şekilde geniş kapsamlı bir temel para politikası gözden geçirme sürecini başlatmış bulunmakta, liralaşma stratejisi bu sürecin asli unsurunu oluşturmaktadır. Liralaşmanın, orta ve uzun vadede enflasyonla mücadelede para politikası araçlarına vereceği destek üç kanalla gerçekleşecektir.

Birincisi; kur korumalı hesaplar ve benzeri araçlar ile Türk lirası tasarruflar teşvik edilecek ve getirilerinin alternatiflerine göre geride kalmasına izin verilmeyecektir. Kur korumalı tasarruf araçlarının, yıllardır çözüme kavuşturulamayan çok kısa vadeli mevduat yapısının vade uzatımı dönüşümüne de destek olacağı daha şimdiden anlaşılmaktadır. Zorunlu karşılıklar ve kur korumalı mevduat kararlarımız ile liralaşma sürecinin orta vadede fiyat istikrarına kalıcı katkı sağlamasını beklemekteyiz.

İkincisi; TCMB likidite ve karşılık operasyonlarında Türk lirası araçlara geçişin kademeli bir şekilde yönetilmesidir. Para takas işlemlerinin toplam fonlama içerisindeki payının azaltılması başta olmak üzere, Türk lirasına erişimde Türk lirası cinsi teminat ve araçlar önceliklendirilecektir. Zorunlu karşılık politikalarında da bu ilke gözetilecektir. 

ÜRETİM KAPASİTESİNİ GELİŞTİRECEK KALICI DÜZENLEMELER

Üçüncüsü; enflasyon ile mücadelede üretim kapasitesini geliştirerek kalıcı kazanımlar sağlayabilmek için, cari dengeyi destekleyen ve döviz kazandırıcı sektörlere yönelik fonlama ihtiyaçlarının uygun vadelerle lira cinsinden karşılanabilmesi önem arz etmektedir. Söz konusu hedeflere odaklanmış kredilerin desteğiyle üretimin finansmanında dış borçlanmaya bağımlılık en aza indirilerek, kurların serbest piyasa koşullarında ve ekonomik temeller etrafında uzun dönemli istikrarı için gerekli koşullar sağlanacaktır.

EKONOMİ POLİTİKALAR ARASINDAKİ UYUM VE TOPLUMSAL MUTABAKAT

Fiyat istikrarını sağlayacak ve sürdürecek adımların başarısı için ekonomi politikaları arasındaki uyum ve toplumsal mutabakatın mümkün olan en geniş tabanda oluşturulması gereklidir. Bu bağlamda, sürdürülebilir fiyat istikrarı için başarı potansiyeli her zamankinden fazladır. Mali disiplin duruşunun enflasyonla mücadeleye verdiği desteğin yüksek olması beklenmektedir. Vergilendirme stratejilerinin fiyat istikrarı hedefleriyle tam uyumlu hale getirilmesi ve ticarette fiyat rekabetini engelleyen unsurlara karşı kamunun denetim, gözetim ve düzenleme kapasitelerinin etkin kullanımı, fiyat istikrarının kalıcı olarak tesis edilebilmesi için önemini korumaya devam edecektir.”

Admin

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0