Ege İhracatçı Birlikleri Başkanı Eskinazi’den ekonomi yorumu: 2023 kayıp yıl!

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, 2022 Değerlendirme Toplantısı’nda ihracat rakamlarını değerlendirirken 2023 yılı için olumlu bir tablo beklemediklerini ve 2023 yılı için hedef koyamadıklarını mevcudu korumayı amaçladıklarını söyledi. Başkan Eskinazi, 2023 yılı ihracatçılarım ve ülkemiz açısından “Kayıp Yıl” olacak bir görüntü sergiliyor” şeklinde konuştu.

Ege İhracatçı Birlikleri Başkanı Eskinazi’den ekonomi yorumu: 2023 kayıp yıl!

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki ihracatçı birlikleri Yönetim Kurulu Başkanlarının katılımlarıyla, Hyatt Regency İzmir İstinye Park’ta düzenlediği basın toplantısında 2023 yılına dair beklentileri kamuoyuyla paylaştı.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı, konuşmasında birliklerin ihracat rakamlarını açıkladı. Eskinazi, “2022 yılı pandeminin etkilerinin azaldığı, fiziki olanaklarımıza yeniden kavuştuğumuz bir yıl oldu. Geçen yılbaşında yaptığımız 2021 yılı değerlendirme toplantısında 2022 yılı için 18 milyar dolar ihracat hedefi koymuştuk. 2022 yılında yakın coğrafyamızda Rusya ile Ukrayna arasında çıkan savaşa ve diğer tüm olumsuzluklara rağmen arı gibi çalışarak 18 milyar 300 milyon dolar ihracata imza attık. Ege Bölgesi olarak ihracatımız 31,5 milyar dolara yükseldi. Demir ve Demirdışı Metaller Sektörümüz 2,56 milyar dolar, Kimya sektörümüz 2 milyar 81 milyon dolarla 2 milyar barajını geçen sektörler oldu. Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller Sektörümüz 1,62 milyar dolar, Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektörümüz 1 milyar 472 milyon dolar, Yaş Meyve Sebze ve Mamulleri Sektörümüz 1,25 milyar dolar, Maden Sektörümüz 1,2 milyar dolar,Otomotiv Yan Sanayi Sektörümüz 1 milyar 17 milyon dolar, Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektörümüz 1 milyar 1 milyon dolar ihracatla 1 milyar dolar barajını geçtiler” dedi.

‘TURQUALITY PROJEMİZE DEVAM EDECEĞİZ’

218 ülke ve gümrüklü bölgeye ihracat yapıldığını kaydeden Eskinazi, “Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ve İspanya ihracatta ilk üç ülke oldu. Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2022 yılındaki ihracatında 7 bin 377 firmamızın emeği var. 2022 yılında bin 129 firma firmamız ilk kez ihracat yaparken, bu firmalarımız ihracatımıza katkısı 190 milyon 560 bin dolar oldu. İhracatçılar olarak fiziki fuarlara, ticaret heyetlerine, alım heyetlerine, müşteri ziyaretlerine hızlı bir geçiş yaptık. Bugün sizlerin karşısına ülkemize verdiğimiz sözü tutabilmiş olmanın gururu ve mutluluğuyla çıkıyoruz. Biraz sonra birlik başkanlarımız kendi birliklerinin ihracatlarıyla ilgili detayları paylaşacakları için ihracat rakamlarımızla ilgili bilgilendirmeyi bu kadarla yetiniyorum. 2022 yılında, 18 milyar dolar 300 milyon dolar ihracata ulaşmak için yaptıklarımızı özetlemek istiyorum. Çin, ABD, Japonya, Fransa, İtalya ve Almanya’da 8 fuara milli katılım organizasyonu yaptık. Yüzlerce ihracatçı firmamızın katılımını sağladık. Ticaret Bakanlığımızın desteğiyle, ihracatçı firmalarımızın uluslararası rekabetçiliklerini kümelenerek artırdığımız 16 URGE Projesi yürüttük. Gıda sektöründe yıllık 160 milyar dolarlık ithalatla dünyanın en büyük ithalatçısı olan Amerika Birleşik Devletleri’ne yönelik sürdürdüğümüz TURQUALITY Projemizde başarılı etkinliklere imza attık.TURQUALITY Projemizde 6 gıda birliğimiz yer aldı. Bu birliklerimizin ürün gruplarında ABD’nin dünya genelinden ithalatı yaklaşık yüzde 24 yükseliş gösterirken, Türkiye’den ithalatı yüzde 46 artarak 700 milyon dolardan 1 milyar doların üzerine çıktı. ABD pazarında Türk gıda ürünlerini tanıttığımız TURQUALITY Projemize önümüzdeki dönemde devam edeceğiz. Hazırgiyim, Maden ve Mobilya sektörlerinde Tasarım Yarışmalarımızı 2022 yılında da düzenledik. İhracatçı sektörlerimize yeni vizyoner tasarımcılar kazandırmaya devam ettik. 2022 yılında onlarca sektörel ticaret heyeti ve alım heyeti organizasyonu yaptık. İhracatçılarımızın, ithalatçı firmalarla binlerce ikili iş görüşmesi yapmasını sağladık” dedi.

Yüzlerce, eğitim programları, çalıştaylar, uluslararası toplantılar organize ettik diyen Eskinazi Turquality, Yurtdışı birim marka, Tasarım, UR-GE, Yurt Dışı Fuar Organizasyonu, E-Ticaret Sitelerine Bireysel Üyelik, Pazara Giriş, Küresel Tedarik Zinciri, Uluslararası Nitelikteki Yurtiçi Fuar Desteği, Tarımsal İhracat İadeleri, Sanal Fuar/ Heyet Organizasyonu başlıklarında ihracatçılarımızın 21 bin 424 dosyasını sonuçlandırarak, 563 milyon liralık devlet desteği almalarına aracılık ettik. 2023 yılında da devlet desteklerinin ihracatçılarımıza ulaşmasına aracılık yapmaya devam edeceğiz. Bu destek türlerine Yeni Nesil Destekler olarak nitelendirdiğimiz E-İhracat Desteği 1 Ocak 2023 tarihi itibariyle ilave oldu. Üye firmalarımızın bilgi birikimlerinin artırılması ve kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla dış ticaret, finans, satış-pazarlama, üretim, kalite gibi mesleki konularda her ay düzenli olarak eğitimlerimiz 2022 yılında devam etti. Bu doğrultuda 2022 yılında yaklaşık 8 bin firma temsilcisinin katılım gösterdiği 174 saat süren 56 farklı konu başlığında eğitim düzenledik, 2023 yılında da eğitimlerimize devam edeceğiz, bu yıl hedefimiz 15 bin firma temsilcisine ulaşmak ve daha fazla konuda eğitim programları gerçekleştirmek olacak. Eğitimlerimizin yanı sıra firmalarımızın e-ticaret ve e-ihracat konusunda global ağ kurabilmeleri ve globalde satış yapabilmeleri konusunda yetkinlik kazandırılmasına yönelik 2022 yılında 16 gün süreli Çin Mini MBA Sertifika Programı ve Online E-Ticaret ve E-İhracat Uzmanlığı Sertifika Programlarını başlattık, iki ayrı programımız ile 80 kişi yoğun bir eğitim programına devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.

OLUMLU TANIMLAMA YAPAMIYORUZ

2023 yılında hedeflerinin mevcudu korumak olduğunu söyleyen Eskinazi 2023 yılında da üye firmalarımızın ve potansiyel ihracatçılarımıza global bir ağ kurabilmeleri ve globalde satış yapabilmelerine destek olmak amacıyla benzer sertifika programlarına devam edeceğiz. Geçen yıl başında sizlerle bir araya geldiğimizde 2022 yılı için “Altın Yıl” ifadesini kullanmıştık. Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağımız, bizler için manevi açıdan çok değerli olan 2023 yılı için maalesef olumlu bir tanımlama yapamıyoruz. 2023 yılı ihracatçılarım ve ülkemiz açısından “Kayıp Yıl” olacak bir görüntü sergiliyor. Global ekonomideki resesyon, Dünya ekonomilerindeki büyüme rakamlarının, 2022 büyüme rakamlarının gerisinde kalacağı beklentisi, Toplumsal huzuru bozar hale gelen enflasyon rakamları, Finansmana erişimde yaşadığımız zorluklar, Türk Lirasının döviz kurları karşısındaki seviyesi, İşçilik, enerji, hammadde fiyatlarındaki artış bizlerin rekabetçi olmasını engelliyor. İhracatçı bugün fiyat tutturamaz, sipariş kabul edemez noktada. Bugün pek çok iş insanımız fabrikaları açık kaldığında mı, kapattıklarında mı daha az zarar edeceklerinin hesaplarını yapıyor. 2023 yılının zor geçeceğinin sinyallerini 2022 yılının ikinci yarısında alıyorduk ve sizlerin aracılığıyla dillendiriyorduk. 2022 yılının ilk yarısında ihracatımız yüzde 21 artmışken, 2022 yılının ikinci yarısında ihracatımızı sadece yüzde 4 artırabildik. Pek çok sektörümüzün ihracatın 2022 yılının ikinci yarısında eksileri gördü. 2023 yılının daha zor geçeceğini öngörüyoruz. Bir önceki basın açıklamamızda da ifade ettiğim gibi, 2023 yılı için bir hedef koyamıyoruz. 2023 yılında hedefimiz, “Mevcudumuzu korumak” olacak” Burada mevcudu korumaktan kastımız sadece ihracat rakamı değil, aynı zamanda firmalarımızı, çalışanlarımızı korumayı kastediyorum. Bugün asgari ücretteki artışlar ve döviz kurunun yerinde sayması sonrasında sadece sanayi sektörlerimizde değil emek-yoğun tarım ve madencilik sektörlerimizde de işçilik maliyetleri çok yükselmiş durumda. Hazırgiyim sektöründe 800 TL günlük yevmiye ücreti konuşuluyor. Tarım sektörlerinde bu asgari ücret sonrasında yevmiye ücretleri 500-600 TL bandına gelecek. Bu şartlarda ihracatçı fiyat tutturamayacağı için ihracat yara alacak. İhracatın yara aldığı noktada özellikle tarım ürünlerimizin gerçek değerini bulması olanaksız. İhracatçımızın yaşayacağı kayıplar, Türkiye’nin kayıpları olarak karşımıza çıkacak. Bugünkü döviz kuru ihracatımızı değil, ithalatı destekler noktada. Döviz kurunun sabit kalması enflasyonu kontrol altına alıyor yaklaşımının da gerçekçi olmadığını 2022 yılında yaşayarak gördük.

Bu tablo devam ederse, 2022 yılında 110 milyar dolar olan dış ticaret açığımız 2023 yılında 150 milyar doları aşabilir.Ekonomik tablo kötü olabilir. Tabii bu şartlarda enseyi karartmıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık tarihinin 84 yılında var olan, üretmiş ve ihracat yapmış bir kurum olarak Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da üretmeye ve ihracat yapmaya devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin birinci yüzyılında olduğu gibi ikinci yüzyılında da büyümenin anahtarı yine ihracat olacak.2023 yılında mevcudu korumak için ödevimize çalıştık. İş planlarımızı oluşturduk. Bu yıl daha fazla fuara gideceğiz, daha fazla sektörel ticaret heyetleri ve alım heyeti organizasyonları yapacağız. Daha agresif bir pazarlama stratejisi izleyeceğiz. Bu etkinlikleri yaparken Ticaret Bakanlığımızın 2023 yılı için ortaya koyduğu “Hedef Pazarlar, Uzak Ülkeler Stratejisi”ne uyumlu bir takvim oluşturduk. şeklinde konuştu.

URGE PROJELERİMİZE DESTEK VERİYORUZ

URGE projeleriyle ilgili açıklamalarda bulunan Eskinazi, “Ticaret Bakanlığımızın hedef pazarlar olarak belirlediği ülke sayısı 2022 yılında 24 iken, 2023 yılında 51 ülkeye çıkarıldı. Bu anlamlı destek ve Yeni Nesil Destek olarak tanımladığımız; E-İhracat Desteği için Ticaret Bakanımız Dr. Mehmet Muş nezdinde Ticaret Bakanlığımıza teşekkür ediyoruz 2023 yılında geleneksel ihraç pazarımız Avrupa Birliği yanında, Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Rusya Federasyonu ve Suudi Arabistan’ın ihracatımızda öne çıkan ülkeler olmasını bekliyoruz. Sizlerle her buluşmamızda ifade ettiğimiz gibi kurum olarak artık tüm sektörlerimizin geleceği açısından çok önemli bir gündemi oluşturan sürdürülebilirlik konusu üzerine 2019 yılından bu yana yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Sanayi ve tarım sektörlerimizin çevreci ve düşük karbonlu üretim modeline geçişlerini hızlandırmak için firmalarımıza URGE projelerimizle destek veriyoruz. Yürüttüğümüz URGE projeleri ile firmalarımızın faaliyetlerinin çevre mevzuatı ile uyumlu hale gelmesini ve onların sera gazı emisyonlarının envanterini çıkarmalarını sağlıyoruz. Hazır giyim, tekstil, demir/demirdışı metaller, gıda ve tütün sektörlerine yönelik sürdürülebilirlik odaklı URGE projelerimiz 90’dan fazla firmanın katılımları ile başarılı bir şekilde ilerliyor. 2023 yılında bu halkaya Su ürünleri ve hayvansal mamuller, kuru meyve, hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörlerimizde yeni URGE Projelerimizi ekleyeceğiz” dedi.

Yeni projeler hakkında bilgi veren Eskinazi, “2023 yılında ilk kez hayata geçireceğimiz ve bizleri heyecanlandıran bir diğer projemiz ise; EİB Döngüsel Ekonomi Tasarım ve Üretim Yarışması olacak. Bu projede geri dönüştürülen ürünlerden tasarımlar ve üretimleri hayatımıza kazandırmayı hedefliyoruz. Sektörel tasarım yarışmalarımızı 2023 yılında da gerçekleştireceğiz. 2022 yılında üzerinde yoğunlaştığımız başlıklardan birisi de Yenilenebilir Enerji Ekipmanları ve Hizmet İhracatçıları Birliği kurma çalışmaları olmuştu. Bu konuda sektör istekli, kamuoyundan büyük bir destek görüyoruz. TİM bünyesinde bu konuda bir komisyon çalışmalara başladı. 2023 yılında bu birliğimizi Ege İhracatçı Birlikleri’ne kazandırmak önceliklerimiz arasında olacak. Üyemiz 8 bini aşkın ihracatçı firmamızın sürdürülebilirlik konusundaki yetkinliklerini artırmak için ‘EİB Sürdürülebilirlik Günleri’ eğitim programını düzenliyoruz. Sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi geliştirebilmek için insan kaynağımıza yatırımlar yapıyor, çevre mühendisleri istihdam ediyoruz.Özellikle son iki yıldır yoğun bir şekilde yürüttüğümüz tüm kurumsal çalışmaları kapsamlı bir rapor haline getirdik. Bu rapor ile kurumumuzun sürdürülebilirlik faaliyetlerini ve performansını tüm üyelerimiz ve paydaşlarımızla şeffaf bir şekilde paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı

Tekstil birliği hakkında bilgi veren Başkan Eskinazi sözlerinin devamında şöyle konuştu:

Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı kapsamında AB ülkeleri karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar 1990 yılına göre yüzde 55 azaltmayı, 2050 yılına kadar ise karbon nötr ilk kıta olmayı hedefliyor.Bu kapsamda tekstil ve hazır giyim sektörleri için önemli bir paya sahip olan ürün üretiminde kullanılan hammaddelerin geri dönüştürülmüş veya diğer sürdürülebilir elyaflar ile üretilmesi gerekecek. Bu kapsamda da pamuk konusunda ülkemizin önemli bir avantajı var. 2022/23 sezonu itibariyle dünyanın 6. en büyük pamuk üreticisi konumuna ulaştık. Organik pamuk üretiminde Hindistan’dan sonra dünyanın ikinci en fazla üretim yapan ülkesi konumundayız. Önemli bir nokta da Türkiye’de üretilen pamuğun tamamının GDO’suz pamuk olması.

TEK ÇARE DÖVİZ KURLARININ ARTMASI

GMO FREE Turkish Cotton” ibaresi ile tescili alınan markamız da, tüm sektörün kullanımına hazır hale geldi. Bu sayede, Türkiye tekstil sektörüne ayrıcalıklı bir marka yaratarak rekabet şansı artırılmış oldu ve dolayısıyla da Türk pamuk üretimine tercih edilen bir statü sağladı.”Tekstik sektörü açısından bir diğer önemli gelişme, Türkiye’de ilk kez sürdürülebilir kavramı kullanılarak GTİP tanımlandı. Organik pamuk ve diğer sürdürülebilir pamukları içeren pamuk için ayrı bir GTİP tanımlandı. Pamukların Kontrolüne İlişkin Tebliğ’de revize yapılarak ayrıca organik işleme yetkisi olmayan çırçırlardan organik bir ürün çıkmasını önlemeye yönelik değişiklikler yapıldı. Bu sayede organik pamuğun kontrollü izlenebilirliği de sağlanmış olacak. Asgari ücretin artması ve kurun sabit kalmasından dolayı rekabet şansını kaybeden özellikle tekstil ve hazır giyim sektörlerinde işçi çıkarmaları başladı. Kadın istihdamı başta olmak üzere istihdamı en yüksek olan sektörlerden olması sebebiyle sosyal barışı olumsuz yönde etkileyecek önemli işten çıkarmalar nedeniyle istihdam kaybı yaşanacak. Ülkemizin bu olumsuz atmosferi yaşamaması için tek çare döviz kurlarının artması olacaktır.

Admin

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0