SERDAR SANDAL EGE AJANS'TA

SERDAR SANDAL EGE AJANS’TA

Değerli okuyucularım; bugün ki köşe yazımda Bayraklı Belediye Başkanı Sayın Serdar SANDAL’ın ofisimizde yaptığı ziyarette sizlere bazı pasajlar iletmek istiyorum. Sayın SANDAL Belediye Başkanı olmadan önce de ofisimize sık sık uğrardı, Belediye Başkanı olunca da ayrıca aynı partili ve yol arkadaşımız olduğu için Ege AJANSIMIZA nezaket ziyaretinde bulundu. Kendisi ile seçilmesinden sonraki geçen zamanı değerlendirdik. Bayraklı halkının sokakta konuştuğu her konuyu Sayın SANDAL’a sorduk. Kendisi de açık yüreklilikle her konuda cevap verdi. Ama bazı konuları da daha derinlemesine incelememize rağmen şimdilik kamuoyuna yansımaması gerektiğinden kendisinden izin almadığımız için burada yazamıyorum.

Değerli okuyucularım; İzmir’in çoğu ilçesinden ayrı olarak Bayraklı’da Belediye Başkanlığı yapmak hakikatten zordur. Bayraklı tam bir Türkiye’dir. Manavkuyu ve Mansuroğlu Mahallesi Batı’nın cenneti, yukarıya çıkınca Çeperler yani Alparslan’nın Çiçek Mahallesi, Yamanlar Mahallesi de tam bir gecekondu bölgesidir. Kısaca özetlersek Çeperler’i ile birlikte Bayraklı tam bir Türkiye mozaiğidir. Her kesimden insan yaşamaktadır. Manisalısı, Erzurumlusu, Konyalısı, Mardinlisi yani yukarıda belirttiğim gibi tam bir Türkiye mozaiğidir. Her kesimin beklentisi ve ihtiyaçları farklıdır. Sayın SANDAL da iş başına geldikten sonra ilk iş olarak Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç SOYER’in görüşlerinden esinlenerek ‘’önce arka sıralar’’ demiştir. Çeperler’e daha yoğun bir şekilde hizmet vermektedir. Sayın SANDAL seçim vaatlerini birebir yerine getirmeye devam ediyor. Bu hizmetleri yaparken reklama kaçmadan, basına çok yansıtmadan, ‘’bu zaten benim asli görevimdir, showa gerek yok.’’ anlayışı ile devam etmektedir. Sayın SANDAL göreve başladığından bu tarafa çok büyük oranda belediye kadrolarında değişiklikler olmuştur. Bir önceki Belediye Başkanı Sayın Hasan KARABAĞ’ın kadroları tasfiye olmuştur, kendi kadrosu (bu elbette onun doğal hakkıdır) ile hizmet vermeye devam etmektedir. Ben kendisini sokakta konuşulan her şeyi kendisine sordum. Bazıları yazılmamak kaydıyla çok açık yüreklice cevap verdi. İsterseniz aşağıda onlardan bahsedelim.

Ben kendisine nasıl bir İlçe Başkanı düşündüğümü ve bunu bir yazıya dökeceğimi anlattım. Öncelikle ben neyi düşünüyorum, onu bir açıklayayım. Yaklaşan delege seçimleri ve İlçe Başkanlığı seçimleri şimdiden sokak tabiriyle söylersem alevlendi. Benim İlçe Başkanı tarifim şudur. Bayraklı’nın makûs tarihini değiştirecek, mümkünse yabacı dil bilen, yüksekokul mezunu, halkla kucaklaşabilen, iletişim özürlüsü olmayan, ‘’sen, ben, o, ama, fakat, lakin’’ demeden herkesi kucaklayan, dünü mazide bırakan, kıyıda köşede kalmış, unutulmuş veya unutturulmuş o kadar çok değerlerimiz var ki, onları ön şartsız kucaklayan, barış dili kullanan, tehditkar olmayan veeeeeee haddini bilen bir İlçe Başkanı. Öyle bir İlçe Başkanı olmalı ki, ben burada Sayın Genel Başkanımız Kemal KILIÇDAROĞLU’nu temsil ettiğinin bilincinde olan, örgütüyle haşır neşir, ekonomik özgürlüğü olan ve Belediye Başkanı önünde düğme iliklemeyen, O’na biat etmeyen, ruhsat takipçiliği yapmayan, imara bulaşmayan ve ahlaken herkese önder olan bir İlçe Başkanı istiyorum. Yine İlçe Başkanım ‘’örgüt benim işim, Belediye ise Belediye Başkanı’nın işidir.’’ deyip Belediye Başkanı’nın işlerine burnunu sokmayan, O’na saygılı davranan ve kardeş gibi el ele kol kola yürüyen bir ikili olmaları gerekir.’’ dediğimde; Sayın Belediye Başkanımız Serdar SANDAL ‘’buna yürekten katılıyorum hatta hatta NEDEN BİR KADIN İLÇE BAŞKANIMIZ OLMASIN?’’ diyerek benim yukarıda ki belirttiğim düşüncelere yürekten katıldığını hoş bir tebessümle belirtti. Sayın Başkan şunları söyledi: ‘’Ben örgüte kâbus gibi çökmem. Benim desteklediğim adaya oy vermezsen seni işten çıkartırım ya da yerini değiştiririm diye belediye personeline de baskı yapmam. Başka bir deyişle benim desteklediğim adaya yönelirseniz sizi işe alırım diye seçim rüşveti vermem. Bunlar tarihin karanlığında kaldı, herkes özgür düşüncesini yansıtsın.’’ Ben bunları dinleyince ‘’Ya Sayın Başkan sen sabah sabah bal mı yedin kardeşim? Ağzından bal akıyor. Bak bunlar kayıt altında, yarın uygulamazsan sıkıntı yaratır. Bu dediklerini gerçekleştirirsen ben sabah kahvaltısında marketten Balparmak bal alacağıma, Sayın SANDAL’ın vaatlerini okurum o da bal yerine geçer. Ya uygulamazsaaannn, o zaman ağzıma Urfa’nın isot biberini sürmüş olursun. Ben sana güveniyorum, beni de mahcup etmeyeceğine inanıyorum. Aman beni Bayraklı’ya mahcup etme!’’

Kapım herkese açıktır. Hizmetlerin tam anlamıyla yerine getirilmesi için takdir edersiniz ki daha 5-6 aylık zamana ihtiyacım var. Sokakta ne konuşulur onu bilmek sizin işiniz, ama şunu bilmenizi isterim makam, mevki beni değiştirmez. Yapılan hizmetlerin gerçekten çok anlamlı olduğunu biz de biliyoruz ama lanse etmekte biraz iletişim eksikliği var. Sözü fazla uzatmadan meraklılarına da şunu söyleyelim. ‘’GALATASARAY’DA TRANSFER BİTMEZ, SERDAR SANDAL’DA OPERASYON BİTMEZ! HER ŞEYDEN HABERİM VE BİLGİM VAR, GEREKTİĞİNDE ZAMANI GELİNCE DÜĞMEYE BASACAĞIM. TEFTİŞ KURULLARI GÖREVDE. BELEDİYEDEKİ ATAMALARA GELİNCE HAKEDEN KALACAK, DÜN GÖREVE GELMİŞ OLSA BİLE HAKETMİYORSA GELDİĞİ GİBİ GİDECEK. KAMUOYUNUN BEKLEDİĞİ ATAMALAR DA ZAMANI GELİNCE YAPILACAK. HERKES RAHAT OLSUN.’’

Değerli okuyucularım ben Başkanın ne demek istediğini çok iyi anladım, bu mesajı siz de çok iyi anlarsınız. ‘’ON DÖNÜM BOSTAN YAN GEL YAT OSMAN’’ devri bitmiştir. Şimdilik bu kadar yazayım da ikinci yazımı merak edin.

 HOŞÇA KALIN… SEVGİYLE KALIN..

YORUM EKLE
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0