Yeni pandemileri önleme yolları

Yeni Pandemiler Oluşmaması için Nelere Dikkat Edilmeli?

Yeni pandemileri önleme yolları

Sadece maske takmak bizi pandeminin etkilerinden koruyacak mı yoksa yeni pandemilerin olmaması için daha kalıcı çözümlere mi ihtiyaç var? Daha sağlıklı bir yaşam için neler değiştirebiliriz? Eski normale dönüş tartışmaları sürüyor.

Yeni pandemileri önleme yolları

Covid-19 salgınının küresel bir krize dönüşmesi, insanlığın nerede hata yaptığını sorgulaması ve kalıcı çözümler araştırmasının önünü açtı. İnsanlığın doğal alanlara ölçüsüzce yayılması, ait olduğu doğal yaşamın içindeki dengeye uygun davranmaması, bilim insanlarının “Yeni pandemilerin yaşanması mümkün” uyarıları yapmasına sebep oluyor. Peki, çöplerimizi ayrıştırmaktan daha fazlasını yaparak yeni pandemileri önleyebilir miyiz?

İklim krizi konusu pandeminin önüne geçmiş gibi görünse de aslında her ikisi de insanlığın dünya kaynaklarını ölçüsüzce kullanmasının sonuçları olarak yorumlanıyor. Doğal dengenin bozulması ile artık farklı bir yaşam tarzına geçmenin önemi konuşuluyor. Maske takmak ve tedbirlere uymak bizi koruyabilse bile bundan sonrası için daha fazlasına ihtiyaç olduğu görülüyor; Sürdürülebilir bir yaşam. Peki, sürdürülebilir yaşam için neler yapabiliriz?

Birleşmiş Milletler, 16 Eylül 2020’de yaptığı uyarıda “İnsanlık doğayı kurtarmak için yol ayrımında” açıklamasını yaptı. Liverpool Üniversitesi'nden Veteriner Epideyimolog Prof. Matthew Baylis, BBC’ye yaptığı açıklamada "Vahşi yaşam popülasyonlarını giderek artan oranda etkiliyoruz, ormansızlaştırıyoruz ve hayvanların bizim çevremize taşınmasına neden oluyoruz" dedi ve ekledi: "Bu da hastalıklara yol açan patojenlerin bir türden diğerine geçmesine neden oluyor. Dolayısıyla küresel düzeydeki davranışlarımız, bir patojenin hayvanlardan insanlara bulaşmasını kolaylaştırıyor.

Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu’nun (IPSES) yayınladığı raporunun değerlendirmesinde ise uzmanlar “Yaygın ormansızlaşma, tarımın kontrolsüz genişlemesi, yoğun çiftçilik, madencilik ve altyapı gelişimi ve vahşi türlerin sömürülmesi hastalıkların yayılması için ‘mükemmel bir fırtına’ yarattı” dedi. Birleşmiş Milletler (BM) Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin (CBD) hazırladığı rapor, insanlığın yol ayrımında olduğunu ortaya koydu.

Yeşil Düşünce Derneği’nin 17 Ekim’de online olarak gerçekleştirdiği “Harekete Geçen Kadınlar – Yeşil Politika İçin Cinsiyet Eşitliği Konferansı”nda vurgulanan konulardan biri de Covid-19 krizine aslında iklim krizi içindeyken yakalanmış olmamızdı. Derneğin Yeşil Avrupa Vakfı (GEF) ile birlikte ortak yürüttüğü 'Yeşil Politikalar İçin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' çalışmaları doğrultusunda yapılan konferansta özellikle kadınların gezegeni korumak için verdikleri ekolojik mücadelelere dikkat çekildi.

"Uyarılar dikkate alınmadı"

Biyolojik dengenin bozulmasının bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkma riskini arttığı bilinse de bu konu Covid-19 pandemisiyle birlikte artık gündelik hayatta da konuşulmaya başladı. Bilim insanları, tehlikeli mikroorganizmaları insanlara taşıyan fırsatçı türlerin artmasından yola çıkarak SARS gibi salgınlardan sonra yapılan çalışmaların ve uyarıların dikkate alınmadığından yakınıyor. Biyoçeşitlilik alanında çalışan bir uzman olan, Londra Üniversitesi’nden Kate Jones, yerleşim yerlerinin genişlemesi ve ormanların yok olmasıyla biyoçeşitliliğin azaldığını, buna karşılık fare ve yarasa gibi çeşitli kemirgenlerin aralarında olduğu 150’ye yakın türdeki hayvan sayısının artığını ve insanların yerleşim yerlerine yaklaştığını tespit etmiş.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0