Emine Erdoğan, kadın büyükelçiler ve büyükelçi eşleriyle bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, kadın büyükelçilere ve büyükelçi eşlerine verdiği yemekte yaptığı konuşmada, “En büyük mücadelemiz, algı manipülasyonlarına, çarpıtmalara ve insanların içine çekildiği gerçek ötesi bilinç hallerine karşı olmalıdır. Aklımıza, algılarımıza hijyen kazandırmak en zaruri ihtiyaçtır” dedi.

Emine Erdoğan, kadın büyükelçiler ve büyükelçi eşleriyle bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, kadın büyükelçilere ve büyükelçi eşlerine verdiği yemekte yaptığı konuşmada, “En büyük mücadelemiz, algı manipülasyonlarına, çarpıtmalara ve insanların içine çekildiği gerçek ötesi bilinç hallerine karşı olmalıdır. Aklımıza, algılarımıza hijyen kazandırmak en zaruri ihtiyaçtır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Büyükelçiler Konferansı sebebiyle Türkiye’de bulunan kadın büyükelçilere ve büyükelçi eşlerine Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde öğle yemeği verdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun eşi Hülya Çavuşoğlu’nun da katıldığı yemekte Emine Erdoğan, bir konuşma yaptı.

Türkiye’nin, gayri safi milli hasılaya oranla dünyada en çok insani yardım yapan ülke konumunda olduğunu kaydeden Erdoğan, “Sizler bu en cömert ülkenin temsilcilerisiniz. Emanetiniz bu nedenle biraz daha ağır. Kadim tarihimiz boyunca topraklarımız her zaman darda kalanın çalacak kapısı olmuştur. O yüzden sizlerin kapısı da her zaman dil, din, ırk, etnik köken ayrımı yapmadan bize ihtiyacı olanlara açık olmalıdır. Bu köklü mirasın hamileri olarak, biliyorum ki, ülkemizin manevi coğrafyasını en iyi şekilde tanıtma yolunda dur durak bilmeksizin çalışıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Türk milletini ve Türk devletini temsil etmenin vazifelerin en şereflisi olduğunu kaydeden Erdoğan, Türkiye’nin son yıllarda elde ettiği ilerlemeyi doğru şekilde anlatmanın önemine vurgu yaparak, “Bu noktada kültürel diplomasi en etkili araçlardan biridir. Bu konuya her zamankinden daha fazla eğilmemizin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü kültürel miras bakımından Türkiye, bir süper güç olma potansiyeline sahiptir. Bizim kadar köklü tarihi, zengin geleneği olmayan ülkeler dahi, bazen bunu bizden daha ustaca yapabiliyorlar. Yeri geliyor dijital imkanları, yeri geliyor sanat galerilerini, tiyatro salonlarını kullanıyorlar. Kendi dillerini uluslararası bir tercih durumuna yükseltebiliyorlar. Ülkemizin edebiyattan müziğe, folklorik oyunlardan el sanatlarına kadar yüzyıllardır biriktirdiği zengin bir çeyiz sandığı var. Kültürümüzü, medeniyet değerlerimizi, sanatımızı ve mutfağımızı tanıtacak etkinliklerle gönüller arasında köprüler inşa etmeliyiz. Yerel değerlerimizi evrensel düzleme çıkarmak hepimiz için hedef olmalıdır. Sadece oyuncak kültürümüz bile, ’Süperman’lerin, Barbie bebeklerin çok daha ötesinde bir çeşitliliğe sahip. Bunlar, neden dünya kültür mirasının parçası olmasın? Bizim ressamlarımız, bizim fotoğrafçılarımız neden uluslararası galerilerde daha çok tanıtılmasın? Bu konuda Türkiye’deki kurumlarımızla iş birliği halinde bir kültürel diplomasi atağı gerçekleştirebilirsiniz. Kültür müşavirliklerini daha da cesaretlendirerek, yerelde güçlü bağlar kurmalarına alan açmalısınız. Bu görevler, dört duvar arasında, mesai saatlerine sıkıştırılmış, hiyerarşik kalıplarda hayat bulamayan görevler olmaktan çıkmalı. Ancak bu tür çabalarla, ülkemiz daha çok merak edilen, ziyaret edilen, örnek alınan bir ülke haline gelebilir” diye konuştu.

2019 yılının turizm açısından hayli başarılı bir yıl olduğunu ve olmaya da devam ettiğine dikkat çeken Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Türkiye’ye alelade bir tatil için gelenler dahi en çok ülkemizin kültürel atmosferinden etkilenip gidiyorlar. Yeniden gelmeyi düşünüyorlar. Aynı şekilde son yıllarda yükselen bir değer olarak gastronomi en önemli güçlerimizden birisidir. Büyükelçilik mutfaklarımız sağlıklı ve temiz gıda yanında yöresel tatlarımızın da adresleri olmalıdır. Gerek büyükelçilerimizin, gerekse eşlerinin üstlenmiş olduğu bu çok önemli vazifede, başarının ölçütü hoş bir seda bırakmaktır. Gittiğiniz ülkelerde, tanıştığınız insanların anılarında tebessüm ettirecek şekilde yer almışsanız, işinizi en başarılı şekilde yapmışsınızdır. Eğer biri sizin yürüttüğünüz çalışmalar, dokunduğunuz hayatlar, sergilediğiniz tavır ve gösterdiğiniz tevazu sayesinde ‘Türkler güzel insanlar’ diyebiliyorsa, madalyaların en onurlusunu taşıyorsunuz demektir. Elbette bütün bu gayretleri birçok önyargının, ülkemizle ilgili manipülasyonun arasında göstermek durumundasınız. Ne yazık ki, gerçek ötesinin artık her şeyi şekillendirdiği bir dünyada yaşıyoruz. Artık esas savaş, toprak değil zihin istilası üzerinden yaşanıyor. Zihinleri istila etmek, en güçlü egemenlik kabul ediliyor. Yalan, hakikat kılığına girerek salgın bir hastalık gibi kitlelerin zihnini işgal ediyor. Bu durum, ülkemizin siyasi ve politik duruşunu da manipüle edecek kadar ileri boyutlara varıyor. Daha geçen hafta, Cumhurbaşkanımız Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi’nin temel atma törenini bizzat yaptı. Dünyanın başka yerlerinde ibadethaneler saldırıya uğrarken, farklılıklar yeryüzünden silinmeye çalışılırken, biz farklı inançları yaşatmaya çalışan bir ülkeyiz. Farklılıkların, en büyük zenginlik olduğuna dair inancımızı her şekilde ispatlanmışken, adımıza başka hikayeler anlatılmasına izin veremeyiz. Bu noktada, yurt dışında hakikatin sesi sizlerden başkası değil. En büyük mücadelemiz, algı manipülasyonlarına, çarpıtmalara ve insanların içine çekildiği gerçek ötesi bilinç hallerine karşı olmalıdır. Aklımıza, algılarımıza hijyen kazandırmak en zaruri ihtiyaçtır. Kutsal kitabımızın yücelttiği insan aklı, söylentiye, dedikoduya, safsataya kiralanmamış bir akıldır. Cemil Meriç ‘Taraf tutmayan insan, şahsiyeti felce uğramış insandır. Ben tarafım, hakikatin tarafıyım’ diyor. Ama bugün hakikati bulmak da, ayrı bir çaba istiyor. Şayet biz, hakikatin taraftarlığına ve sözcülüğüne talip olursak, kader de yolumuzu ona göre çizer. Ülkemizle ilgili gerçekleri, yeryüzünün farklı noktalarına taşıyanlar olarak sizlerin duacısıyız.”

Programda, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun eşi Hülya Çavuşoğlu, Emine Erdoğan’a hitaben kadın büyükelçiler ve büyükelçi eşleri adına kısa bir teşekkür konuşması yaptı.

Programın kültür etkinliği bölümünde ise sanatçı İpek Acar ve ekibi davetlilere mini bir konser verdi. Yemek sonrasında, Emine Erdoğan, kadın büyükelçiler ve büyükelçi eşleriyle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0