ORMAN YAKANLARA İDAM CEZASI VERİLMELİ

ORMAN YAKANLARA İDAM CEZASI VERİLMELİ

Değerli okuyucularım; bugün ki köşe yazımda İzmir’de akciğerlerimizi yakan, kelimenin en hafifiyle caniler ve hainler dediğim yeşil düşmanı, doğayı katleden soytarılara karşı alınması gereken önemlerden bahsedeceğim. İkinci bölümde ise demokrasiye darbe olan kayyumlardan söz edeceğim.

Ben bugüne kadar sosyal medyamda da ilan ettiğim gibi idam cezalarına hep karşı çıktım. Şimdi ise idam ile ilgili düşüncemi yeniden gözden geçirmek zorundayım. İdam cezaları her ne kadar faşist bir düşüncenin ürünü olsa da bugün öyle bir noktaya gelmiştir ki bende çok kısa bir süre sonra çocuk istismarcılarına ve doğayı katledenlere karşı idam cezasının gündeme gelmesini savunacağım ve bütün STK’lardan bu konuda yardım isteyeceğim. Çocuğa cinsel taciz bir insanlık suçudur, bunun affı olmaz. Doğayı katletmek, ormanı yakmak, yeşili yok etmek ise bütün insanlığa karşı işlenmiş suçtur. Doğayı katleden bu hainler taş ocakları ruhsatı almak için ya da oraya villalar yapmak uğruna bu hain emellerini gerçekleştirirken akciğerlerimizi yok ettiler. Ormanda yaşayan binlerce canlı türünü yok ettiler. Aşağıdaki koyduğumuz şu resimleri görüpte içi yanmayan bir insan olabilir mi? Bu ne caniliktir? Bu caniler mevcut düzende 3-5 yıl hapis yatarlar, hâkim karşısına çıkıp, takım elbise giyip bir de kravat takarlar sonra hayâsızca iyi hal indirimi alırlar. Bu soytarıların cezası hukuk çerçevesinde suçları kanıtlandığında idam olmalıdır.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç SOYER’in öncülüğünde yakılan bu yerler bütün STK’lar, iş adamları, kadın dernekleri, spor camiası yani İzmir’imiz de ki bütün duyarlı insanlar bir araya gelip en az İzmir nüfusu kadar ağaç dikmelidir. Bu konuda biz Ege AJANS olarak üzerimize düşecek her türlü görevi yapmaya madden ve manen hazırız. Bir kargaşaya mahal vermemek için Büyükşehir Belediyemizin düzenleyeceği bir program dâhilinde herkes bu konuda ‘’ama fakat lakin’’ demeden görev almalıdır. Biz İzmir olarak bunu başarmaya muktediriz. Yalnız benim dikkatimi çeken Orman Bakanımız Yunanistan’da ki orman yangınları için uçaklarımız hazır derken acaba İzmir orman yangınları Patogonya’da mı çıktı? Kendi özel uçaklarına milyon dolarları harcayanlar 3 tane uçağın yağ yaktığını, hazır olmadığını beyan ediyorsa Avrupa’da yaşasaydım bu Orman Bakanım tası tarağı toplar evine dönerdi. Bu konu derinlemesine incelenmelidir. Devletin resmi güçleri bu ormanları yakanları, kişi veya kişiler ya da bu işi yönlendiren kurumlar varsa acilen soruşturma yapıp bulunulmalıdır. Benim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer’e nacizen tavsiyem belli bir süre sonra bu yanan yerler için taş ocağı ruhsatı almaya gelen ya da imara açmak için müracaat edenler bilin ki hainler bunlardır. Ormanda ki o görüntüleri izlerken canı yanmayan, gözü yaşla dolmayan hiç kimse insan olamaz. Sadece ağacı yakmadılar. Çiçekleri böcekleri içindeki bütün hayvanları ve de bize oksijen dağıtan yeşilimizi yaktılar. Hayatımızı karartan bu şahsiyetsizleri yukarıda belirttiğim gibi en ağır yaptırımlar uygulanmalıdır.

Yazımın bu bölümünde ise gündemi işgal eden demokrasiye darbe vuran kayyumlardan söz edeceğim. Sayın İçişleri Bakanı’nı inanın dinleyince çok üzüldüm. O kadar çok sübjektif şeyler anlattı ki vay efendim bu Belediye Başkanları terörle bağlantılıymış, terörist PKK’ya yardım ediyormuş, devletin olanaklarını onlara peşkeş çekiyormuş. Tamam anladık. Bu savlarınız doğruysa elinizdeki bilgi ve belgeler neyse (bizim bunu bilmemiz mümkün değil) adli makamlara verirsiniz, adli makamlar bunun gereğini yapar. Suç unsuru varsa mahkûm eder, siz de bu yargı kararına dayanarak adı sanı ne olursa olsun teröriste yardım eden bütün hainler görevden alınır, hapishaneye gönderilir ve insanlar bu yaptığınızı alkışlar. Hafızam beni yanıltmıyorsa daha önce de bu Belediyelerin Başkanları görevden almak yerine kayyum atamışlardır. O zaman da mı aynı suçlamalar yapılmıştı? Peki, 2 yıl önce aynı gerekçelerle aldığınız Belediye Başkanları niye gözaltına alınmadı? Niye adliyeye sevk edilmedi? Ya da suçları varsa niye mahkûm edilmedi? Bunları unutmadık. Görevden el çektirilen bu Belediye Başkanları gerçekten terörle bağlantıları varsa niye gözaltına alıp acilen adliyeye sevk etmiyorsunuz? Adamlar elini kolunu sallaya sallaya gezecek siz de bize terörle bağlantısı var masalı anlatacaksınız. Biz kimseye suçu yok veya var diye hüküm vermiyoruz. Bizi bağlayan yargı kararlarıdır. İçişleri Bakanlığı olarak terörle bağlantısı olan her kimler varsa elinizdeki bilgi ve belgelerde acilen bağımsız yargı organlarına sevk edin. Suçlu varsa cezalarını çeksinler. Hiç kimse ülkemizin bölünmez bütünlüğüne kasteden teröriste yardım edemez ve onu savunamaz. Rahmetli Uğur MUMCU’nun dediği gibi ‘’teröristin, hırsızın, sahtekârın, eşkıyanın sağcısı solcusu olmaz.’’ Her türlü teröre lanet olsun.

Halkın oylarıyla seçilen bu Belediye Başkanları yargı organları tarafından mahkûm edilmediği sürece bu yanlışı hiç kimseye anlatamazsınız.

Başöğretmen

HOŞÇAKALIN.. SEVGİYLE KALIN..

YORUM EKLE
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0