Ege Üniversitesi’nde öğrenciler, yeni akademik yılın başlangıcıyla beraber kampüsün çeşitli yerlerinde öğrenci kulüpleri için stant kurdular.
Kurulan bazı stantlara Özel Güvenlik Birimleri (ÖGB) ve kampüse giren çevik kuvvetleri müdahale etti. Müdahale sonrasında 20 öğrenci gözaltına alındı.
Yaşanan olayların ardından öğrenciler üniversite kampüsü içerisinde yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi.
Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
Dün Ege Üniversitesi’nde ilerici-devrimci öğrencilerin açtığı stantlara çevik kuvvet ve ÖGB tarafından bir saldırı gerçekleştirildi. Çok sayıda öğrenci işkenceyle gözaltına alındı. Gözaltına alınırken başlayan işkence gözaltı sırasında da devam etti. Gözaltı aracında işkenceci polislerden biri kamerayı kapatıp denir çubuklarla vurarak işkenceye devam etti saldırı bu sırasında İki arkadaşımızın kafası yarıldı. Hastanede sağlık kontrollerinin ardından tüm arkadaşlarımız serbest bırakıldı ancak orada da alelacele bir şekilde kimi sonuçların çıkmasını beklemeden çıkartıldılar.
Gerçekleştirilen saldırı üniversitelerimize, haklarımıza ve geleceğimize dönük bir saldırıdır. Bu saldırı ülkeyi baskı ve zorbalıkla yönetmeye çalışan saray rejiminin, gençliği teslim almaya için giriştiği nafile çabalarının bir ürünüdür. Bu kayyım zihniyeti üniversitelerimizi, bizleri tahakküm altına almaya çalışıyor. Kayyım rektör açtığımız stantlara yasa dışı diyerek polis ÖGB faşist çetelerle birlikte saldırı gerçekleştiriyor. Ancak tüm bu çabaları boşa çıkmış, Bir kez daha gençliğin haklı ve meşru mücadelesinin duvarına çarpmıştır.
Gençliği geleceksizliğe mahkûm edenler, kayyum rektörlerle üniversite yönetmeye çalışanlar, okullarda ilerici-devrimci çalışmayı engelleyerek biat eden gençlik yaratmak istiyorlar. Buna teslim olmayacağız. Üniversitemizi bu düzene teslim etmeyeceğiz. Geleceğimizi ipotek altına almaya çalışanlara karşı direneceğiz. Yurt asansörlerinde arkadaşlarımızı kaybetmeyinceye kadar, yemek alacak parası olmadığı için intihar eden arkadaşlarımız olmayıncaya kadar, parası olmadığı için okulu bırakan okuyamayan okul kapılarının kapatıldığı emekçi çocukları olmayıncaya kadar bu kirli düzene karşı direnmeye micadlee etmeye devam edeceğiz. Haklarımızı, geleceğimizi ve üniversitelerimizi savunacağız. Baskı, zorbalık ve gözaltı saldırılarına boyun eğmeyeceğiz. Bugün Yarın tekrar üniversitelerimizde olacak, amfilerden seslenecek, kantinlerde özgürlük ve gelecek diye haykırmaya devam edeceğiz.
Tüm sıra arkadaşlarımızı bu mücadeleye omuz vermeye, bizleri koyu bir karanlık içine hapsetmeye, geleceğimizi teslim alamaya çalışan bu düzene karşı direnişe çağırıyoruz. Bugün Üniversitelerimize, geleceğimize ve özgürlüklerimize yönelik bu pervasız saldırganlığa dur demek için
Buradayız, burada olmaya devam edeceğiz. Söz yetki karar hakkı biz öğrencilerin üniversite bileşenlerinindir. Buna karşı herhangi bir çıkışı tanımıyoruz. Üniversitemizi ne kayyım rektöre ne polis ve ÖGB'ye ne de faşist çetelere teslim edeceğiz. Üniversiteler bizimdir bizimle özgürleşecek.
Geçtiğimiz gün oryantasyon haftasında toplulukların stantlarının usulsüzce ve hukuksuzca kaldırılmasına karşı bugün burada toplandık. Topluluklar üzerindeki baskı ve yasaklar hız kesmeden devam ediyor. Geçtiğimiz dönem önüne evrak yığını konulup kapatılmaya çalışılan topluluklar bugün evraklara rağmen stantlarını açamıyor. Öğrencilerin birleştiği, dayanıştığı birlikte aktiviteler düzenlediği kampüsün dört bir yanında var olduğu topluluk ve kulüpler bugün öğrencilerle buluşamıyor birlikte hareket edemiyor hale geldi. Atanmış rektör ve sks yönetimi öğrencilerin iradesinin önüne ket vurmaya çalışıyor.
Bugün bulunduğumuz her alanda yasakla baskıyla ve sansürle karşı karşıya kalıyoruz. Okulun öznesi olan öğrencilerin birliği yok sayılıyor. Topluluklar öğrencilerin yan yana geldiği alanlardır. Birlikte tartıştığımız, etkinlikler yaptığımız bu alanları kısıtlama ya da doğrudan kapatmaya dönük hamleler her üniversitede belirli ölçülerde kendini gösteriyor. Bugün bu kısıtlamalara karşı sesimizi çıkarmazsak, yarın etkinliğine gideceğimiz topluluk kalmayacak. Buradan rektörlüğe sesleniyoruz, toplulukların faaliyetlerinin önündeki tüm engelleri kaldırın.
Öğrencilerin birleşebildiği her alana elinizi uzatmaktan vazgeçin.
Tüm Ege Üniversitesi öğrencilerini topluluklar üzerindeki baskı ve yasaklara karşı birleşmeye ve mücadeleye çağırıyoruz.
Kaynak: EGEDESONSÖZ