(Özel) 119 yıllık torna makinesiyle tamirat yapıyor

Balıkesir’in Bandırma ilçesinde 119 yıl önce imal edilmiş torna makinesi ile dördüncü kuşak olarak mesleğini sürdürmeye çalışan Ünal Orkun, dikiş makinelerinin evlerin vazgeçilmez ihtiyacı olduğu günlerden süs eşyasına dönüşmeye...

(Özel) 119 yıllık torna makinesiyle tamirat yapıyor

Balıkesir’in Bandırma ilçesinde 119 yıl önce imal edilmiş torna makinesi ile dördüncü kuşak olarak mesleğini sürdürmeye çalışan Ünal Orkun, dikiş makinelerinin evlerin vazgeçilmez ihtiyacı olduğu günlerden süs eşyasına dönüşmeye başladığı günümüze kadar olan sürecini anlattı.

Bandırma’da 1978 yılından bu yana dikiş makinesi tamiri üzerine çalıştığını ifade eden 54 yaşındaki Ünal Orkun, 97 yıllık iş yerinde günümüzde artık hazır giyim sektörünün yükselişine yenik düşen dikiş makinelerinin tamirini yapıyor. Bandırma’nın 1900’lü yıllardaki Yunan işgalinden kalan ve işgal yıllarında Bandırma Limanı’na terk edilen 119 yıllık torna makinesi ise onun en sadık iş arkadaşı.

"Eskiden gelinlik çağda kızlar dikiş makinesi kullanmayı öğrenirdi"

İHA’ya 1978 yılından bu yana dikiş makinesi tamiri üzerine çalıştığını ifade eden Ünal Orkun, eski yıllarda evlenme çağına gelen genç kızların annelerinden ya da mahallenin ileri gelen kadınlarından dikiş makinesi kullanmayı ve dikiş dikmeyi öğrendiklerini, günümüzde bunun yerini mağazalardan alınan hazır giyimin doldurduğunu belirtti. Orkun, "1978 yılından bu yana mesleği yapmaktayım. İş yerimiz 97 yıllık. Babadan oğula geçmiş bir iş yeri burası. Mesleğimiz dikiş makineleri tamiri. Arada müşteri potansiyelimize göre değişik tamir işlerimiz de oluyor. Genel olarak müşteri memnuniyeti doğrultusunda vatandaşlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Mesleğimiz hazır konfeksiyonun revaçta olmasından ötürü geri planda kaldı. Fakat halen köylerde, Halk Eğitim kurslarının açılması sebebiyle dikiş öğrenimi ve dikiş makinesi kullanımı devam ediyor. Bizlere de tamir edilmesi amacıyla dikiş makineleri geliyor" dedi.

"Mesleğimiz her geçen gün kan kaybediyor"

İlçede mesleğin son temsilcisi olan Orkun, mesleğinin her geçen gün kan kaybetmesinden şikayetçi. Orkun, "Eskisi gibi değil işler. Vatandaşların daha çok hazır konfeksiyon ürünlerini tercih etmesi ile dikiş makinesi tamirciliği ve satışı her geçen gün kan kaybediyor. Mesleğimiz kaybolmaya yüz tutmuş bir meslek. Daha ne kadar devam ederiz bilemiyorum ama ömrümüz yettiğince mesleğimizi ayakta tutmaya devam edeceğiz" dedi.

"Mesleği ilk öğrendiğimde parmaklarımı dikmiştim"

Mesleğe çocukluk çağlarında babasının yanında çırak olarak başladığını ifade eden Ünal Orkun, "İlk mesleği öğrendiğim zamanlarda ellerimi, parmaklarımı dikmiştim. Birkaç ufak kazamız oldu, elektrik çarpması gibi olaylar yaşadım. Müşterilerimiz bazen makinelerini tamire getirip unutabiliyor. Birkaç yıl geçince makinesini almaya gelenler var. Tabii haliyle aradan o kadar süre geçtiğinde getirdikleri makinelerini burada bulmakta güçlük çekiyoruz. Genelde anlaşarak çözmeye çalışıyoruz ama enteresan durumlar da yaşıyoruz "dedi.

"120 yıllık makinelerle karşılaştım"

Meslek hayatı boyunca sayısız makine tamir ettiğini ifade eden Orkun, bunlardan en yaşlısının 120 yıllık olduğunu dile getirerek, "Meslek hayatım boyunca sayısız makine tamir etmişimdir ama en yaşlı olarak tamir ettiğim makine 1890 yıllarına ait bir makineydi. Halen daha piyasada olan bir model. Özellikle köylerde ve Çerkezlerde bulunur eski makineler. Manevi değeri çok yüksek, maddi değeri düşüktür. Annelerinden ve daha eski senelerden kalan makinelerdir genelde. Biz bunları alır tamir ederiz. Tabii evlerinin bir köşesinde muhafaza eder insanlar. Kullanıp kullanmamaları tamamen vatandaşlarımızın kararıdır. Konfeksiyon sanayisinde son yıllarda makineler müthiş bir ivme yakaladı. Artık her dikiş tarzının ayrı bir makinesi var. Ev konfeksiyonunda da ekranlı hatta internete bağlanabilen makineler var artık. Servisi olduğumuz birkaç firmanın makineleri artık insan resmi yapabilecek kapasiteye ulaştı. 10 bin çeşide kadar dikiş yapabilen makineler çıktı artık. Firmaların kendi içerisinde bir çok modeli var. İnsanlar ihtiyaçlarına göre tercih yapıp alıyorlar" diye konuştu.

En sadık arkadaşı 119 yıllık torna makinesi

İş yerinde dördüncü kuşak ustalık yapan ve 41 yıldır mesleğini ayakta tutmaya çalışan Ünal Orkun’un iş yerinde en büyük yardımcısı ve en sadık arkadaşı ise 119 yıl önce üretilmiş torna makinesi. Bandırma’nın Yunan işgalinde olduğu yıllarda Bandırma Limanı’na terk edilmiş torna makinesi ile yıllardır süren mesaisini İHA’ya anlatan Orkun, "Ustalarımızdan yadigâr kaldı bize. Daha önce pedallı sistemle elektriğe ihtiyaç olmadan çalışıyordu. Biz bunu biraz geliştirdik. Elektrikli hale getirdik. Hal-i hazırda çalışıyor ve işimizi görüyoruz. Tornadan ziyade ufak çapta yay sarma ve parça yapımlarında kullanıyoruz. Elimiz ayağımız olan bir makine. Yeni bir torna alsak bunun yaptığı işi yaptıramıyoruz. İşyerimizin demirbaşı haline geldi artık. 1900 yıllarında yapılmış, 119 yıllık bir Alman yapımı torna makinesi. Bandırma Limanı’na Yunan işgali biterken terk edilmiş bir makine bu. Ben bu makinenin dördüncü kuşak ustasıyım. Benimle birlikte bitecek gibi de gözüküyor. Arkadan yetişen kimse yok çünkü. Benim bir kızım var. Bu işlere meraklı da değil, yapacak gibi de değil. Gençlerden işimize meraklı olan yok. Bizim mesleğimiz kimseyi aç bırakmaz. Bugün ihtiyaçtan dolayı tamir yapıyoruz belki ama yarına bir gün atıl durumdaki malzemeleri modifiye etmek için mesleğimizi kullanacağız. Bugün televizyon kanallarında izliyoruz. İnsanlar tarihi bir çok ürünü modifiye ederek evlerinde süs eşyası gibi kullanmayı tercih ediyorlar. Sistem oraya doğru gidiyor. Bir gün gelecek birisi bir makine getirip süs eşyası diye modifiye ettirmek isteyecek ama o gün de o makineyi tamir edecek usta bulabilecekler mi bilemiyorum. Bandırma ve civar ilçelerde bu mesleği yapan başka kimse kalmadı. Yetiştirdiğimiz kalfalarımız var ama şu an için bu işi tercih etmiyorlar" diye konuştu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0