Barutçu: "Seyyid Ahmet Arvasi, asrımızın ender yetiştirdiği ilim fikir deryalarındandı"

Selçuk Üniversitesi (sü) Genç Arkadaş Öğrenci Topluluğu Tarafından Düzenlenen “asrın Yesevi’si Seyyid Ahmet Arvasi Ve Türk-islam Ülküsü” Konulu Program, Arvasi Hocanın Öğrencilerinden Efendi Barutçu'nun Katılımı İle Yapıldı.

Barutçu: "Seyyid Ahmet Arvasi, asrımızın ender yetiştirdiği ilim fikir deryalarındandı"

Türk-İslam ülküsünün öncülerinden Asrın Yesevi’si Seyyid Ahmet Arvasi’nin öğrencilerinden Efendi Barutçu, Seyyid Ahmet Arvasi’nin bir öğretmen, başöğretmenden öte bir hoca olduğunu ifade ederek, “Asrımızın ender yetiştirdiği ilim fikir deryalarındandı" dedi.

Konya’da Selçuk Üniversitesi (SÜ) Genç Arkadaş Öğrenci Topluluğu tarafından düzenlenen “Asrın Yesevi’si Seyyid Ahmet Arvasi ve Türk-İslam Ülküsü” konulu program Süleyman Demirel Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Programa konuşmacı olarak Seyyid Ahmet Arvasi hocanın öğrencilerinden Efendi Barutçu katıldı. Barutçu, konuşmasına Seyyid Ahmet Arvasi hocanın, “Ben, İslam iman ve ahlakına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, büyük Türk milletini iki cihanda aziz ve mesut görmek isteyen ve böylece ‘İslam’ı gaye edinen’ Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim. Benim milliyetçilik anlayışımda asla ırkçılığa, bölgeciliğe ve dar kavmiyet şuuruna yer yoktur” sözlerini aktararak başladı. Barutçu, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milleti, özellikle Türk gençliğinin 1960’lardan 1980’lere kadar çok yoğun bir şekilde beynelmilel kara ve kızıl emperyalizmin ideolojik saldırılarına maruz kaldığı din, devlet, millet ve Türk-İslam medeniyetine ve Türk gençliğine çok şiddetli fikri ve fiili saldırıların yaşandığı bir dönemde yine milletin bağrından çıkmış Türk milletinin iman ve ruh köküne bağlı ’Türklüğün mazideki ihtişamından gelecekteki büyük hedefine mutlaka varacağına inanan’ öncü şahsiyetlerden birisi de merhum hocam Seyyid Ahmet Arvasi’dir" dedi.

"Asrımızın ender yetiştirdiği ilim fikir deryalarındandı"

Efendi Barutçu, Seyyid Ahmet Arvasi’nin bir öğretmen, başöğretmenden öte bir hoca olduğunu ifade ederek, “Asrımızın ender yetiştirdiği ilim fikir deryalarındandı. Bir şahsiyet abidesiydi, bir ahlak adamıydı, bir gönül adamıydı, bir dava adamıydı, bir iman adamıydı, üstün görev ve yüksek sorumluluk duygusuna sahipti. Dersleri her zaman çok zevkli ve verimli geçerdi. Onun derslerini bütün talebeleri sabırsızlıkla beklediği gibi çok farklı görüşlerden öğrenciler de kendi derslerini bırakır hocayı dinlemeye gelirlerdi. Hocamız bize hep iyiyi, güzeli anlattı. Biz de onu çok sevdik. 1968 yılı sonrası gelişen anarşi döneminde, o büyük sabrı, şefkati ve derin bilgisiyle, diyebilirim ki birçok vatan evladının, yanlış fikirlere saplanıp, yanlış ve batıl yollara dalarak heder olmasını önlemiş ve pek çok öğrenciyi kazanmıştır. Seyyid Ahmet Arvasi; toplumun vicdanıdır. Yabancılaşmadan çağdaşlaşmanın peşindedir. Milletin cevherine uygun yeni bir medeniyetin inşası davasındadır" şeklinde konuştu.

"Özü sözü doğru bir insandı"

Arvasi hocanın özü sözü doğru bir insan olduğunu ifade eden Barutçu, "İnsana huzur veren ve itimat telkin eden bir görünüşü vardı. Konuşması ve bu konuşması sırasındaki hal ve hareketi ile insanı adeta kendisine doğru çekiyordu. Mustafa Necati Özfatura beyin de söylediği gibi; ‘Seyyid Ahmet Arvasi’nin ifade edilemeyecek bir de manevi yönü vardır ki, bu şahsiyeti, tanınan şahsiyetini çok aşar ve gözleri kamaştırır.’ Arvasi bey fikriyatı ile zikriyatı birbirine tam uyan bir hayat tarzını benimsemişti. Arvasi bey de bütün samimi müminler gibi namaz konusunda çok titizdi. Bizlere; ‘Namazın yerini hiç bir şey tutmaz. Ne yaparsanız yapın önce namaz. Sakın namazı bırakmayın ve ihmal etmeyin’ derdi. Onu tanıyan herkes Müslümanlığın ne olduğunu, Müslümanın nasıl olması gerektiğini onun şahsında ve canlı bir şekilde görürdü. Bu hissiyatla daha o ilk görüşmesinde kendisine hayran kalırlardı. Öyle ki bütün söz ve davranışlarında zerre kadar riya yoktu” ifadelerini kullandı.

"İman varsa imkan da vardır"

Efendi Barutçu, "Tarih ve yeryüzü, kendi milli varlığına sahip çıkamayan, çağdaş bilgileri rehber almayan, ahlaktan ve adaletten uzaklaşan milletlerin mezarlığıdır. İşte tarihten adı sanı yok olmuş devletler, bilgiden, ahlak ve adaletten uzaklaşan toplumlardır. Biz de bu şekilde yaşarsak, önümüzdeki yüzyılda -Allah göstermesin- sadece arkeolojinin konusu oluruz. Unutmayınız tarih bizi çağırıyor. İman varsa imkan da vardır. Türk milleti, İslam alemi ve bütün bir insanlık sizlerden, bizlerden bunu beklemektedir" diye konuştu.

Programın sonunda Efendi Barutçu, Genç Arkadaş Öğrenci Topluluğu mensupları ile birlikte fotoğraf çektirdi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0