KIŞ MASALINDAN UYANMAK

Kimsenin kimseye güvenmediği, kötülüğün daha çok yayıldığı, küskünlerin çoğaldığı daha kaç dönemden geçecek bu ülke?

Bugün ne yaşadığımızı anlamaya çalışmak yaşamaktan çok daha yorucu. Geleceğe anlam yükleyen. Sevinçli beklentileri olan gençliğimiz yok sanki; umutları kalmayan yaşlı bir gençlik yarattık elbirliği ile.

Kendi seçtiklerimizin ihanetine uğradık. Sorsan herkes ülkesini seviyor, ülkesinin dirliği birliği için çabalıyor ve buna inanıyor da bu inançla çevre katliamı yapıyor, topraklarını satıyor nasıl bir tezatlık bu?

Sanırım ülkece tedaviye ihtiyacımız var. Öyle olmasa boynuna ipi geçiren eli öpmek nasıl izah edilebilir ki!

Gothe ‘’Bazen gezegenimiz evrenin tımarhanesi mi diye düşünmeden edemiyorum’’ demiş.

Aslında, toplumsal hastalıkla deliliğin aynı olduğunu düşünmüyorum.

“Delilik her zaman kişiliğin çökmesi olarak anlaşılmak zorunda değil. Bir büyük atılım olarak da düşünüle bilir.’’ (D. Luing)

Bizler belki de toplum olarak düşünme yetilerimizi kaybettik. Eğitimsizlik de buna eklendiğinde!

Parti yandaşlıkları, cemaatlere katılıp sorgulamayı bırakmak, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayan insanların, hep fazlasını istiyor olmaları ve yaptıklarının doğruluğuna inanmaları akıl alır gibi değil.

“Delilik, kişide seyrek görülen bir nesnedir. Gruplar, partiler, halklar ve çağlar içinse bir kural halindedir. ( Friedrich Nietzche)

Bir kış masalı olsun yaşananlar. Toprağın doğurduğu yeni bir yaşamın başlangıcı baharlara uyanalım.

Umudumuzu asla kaybetmeden.

Mavi Masallara Uyandım

Mavi masallara uyandım

Ege rüzgarlarında mavi bir sevinç

Saçlarıma esiyordu.

Baktım ki gökyüzünde bulutlar da

mavi

Sen mavi bakıyordun gözlerime

Ben mavi umutlardan dalgalar

Yaratıyordum

Sanki aşk da maviydi

Tanıdığım bütün kuşlar

Maviydi yaralarımızdan akan kan

Bir tek sen kırmızıydın

Bir tek sen duyguma yakın

Penceremdeki sardunyam.

Buket Işıkdoğan.

  

YORUM EKLE
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0