Depremin yıl dönümünde Başkan Soyer’den depremzedelere 3 müjde

Geçtiğimiz yıl 30 Ekim’de Seferihisar açıklarında meydana gelen ve 117 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan depremin yıl dönümünde geniş kapsamlı anma töreni düzenlendi. Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, depremzedeler için 3 müjde verdi.

Depremin yıl dönümünde Başkan Soyer’den depremzedelere 3 müjde

İzmir, geçtiğimiz yıl 30 Ekim saat 14.51’de 6.9 şiddetinde depremle sarsılmıştı. 17 binanın yıkıldığı depremde 117 kişi hayatını kaybetmiş ve bin 34 kişi de yaralanmıştı.

Büyük acıların yaşandığı depremin birinci yıl dönümde, kapsamlı bir anma töreni düzenledi. Törende, depremde hayatını kaybedenlerin anısına Öğretmenevi parkına yapılan deprem anıtının da açılışı yapıldı.

Törene, depremzedelerin yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ilçe belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, STK ve oda temsilcileri katıldı.

Tören, en çok can kaybının yaşandığı ve depremin sembol yapısı haline gelen Rıza Bey Apartmanın önünde, apartmanda hayatını kaybedenlerin anısına yapılan anıta karanfil koyulması ve ardından deprem anıtına yapılan yürüyüşle başladı.

117 CAN İÇİN 117 SANDALYE BOŞ BIRAKILDI

Tören alanında, depremde hayatını kaybedenler anısına 117 sandalye boş bırakıldı ve sandalyelere kırmızı karanfil konuldu.

“DEPREM, İZMİR’İN HAFIZASINA ACIDAN BİR İZ KAZIDI”

Törende konuşan Başkan Soyer, deprem günü yaşanan dayanışmayı hatırlattı ve “Bugün 30 Ekim İzmir depreminin 1. yıldönümünde yitirdiğimiz canlarımızı anmak için bir araya geldik. Şehrimiz derinden sarsan bu afet yazık ki 2020 yılında dünyada meydana gelen depremler arasında en fazla insanın hayatını kaybettiği deprem olarak kaydedildi. Deprem, İzmir’in hafızasına acıdan bir iz kazıdı. Derin acımızı unutmamak ve gelecek kuşaklara hatırlatmak için bu anma merasimi kapsamında 30 Eki deprem anıtının da açılışını gerçekleştirdik. 30 Ekim büyük bir afetin ve İzmir’in gördüğü en destansı dayanışmalardan birinin tarihe not düşüldüğü bir gündür.  Tüm İzmirlilerin tek bir afetzedenin dahi sokakta kalmaması için nasıl büyük bir seferberlik içine girdiğini hatırlıyoruz. Bu sayede evsiz kalan tüm vatandaşlarımız ilk gece bir çadıra yerleşti. 1 ay içinde tüm mağdur vatandaşlarımız bir yuvaya kavuştu. Bunu tüm İzmirliler başardı” dedi.

“SFET MEVZUATINDA KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER YAPILMALI”

Depremin, kentin yapı stoku ve ülkedeki afet yönetimine ilişkin sorunları bir kez daha gösterdiğini ifade eden Başkan Soyer, depremin yıkıcı etkilerinin azaltılması için yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi ve “Deprem gösterdi ki İzmir’in en büyük önceliği dirençli bir kent olmak. İzmir’de 1 yıl içinde deprem sel, orman yangını gibi birçok afet yaşadık. Bunlar ülkemizin afet mevzuatında bir an önce köklü değişiklikler yapılması gerektiğini gösteride. Bununla beraber afetlerin önlenmesinde eve yaraların sarılmasında yerel yönetimlerin de önemini ortaya koydu. Biz bu bilinçle bir yandan depremin açtığı yaraları sarmaya devam ederken diğer yandan da afete hazırlıklı bir İzmir için adımlar atmaya başladık. Deprem yaşamamdan önce Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı’nı kurmuştuk. Yaşadığımız bu büyük afet İzmir’in böyle bir yapılanmaya ne kadar çok ihtiyacı olduğunu bir kez daha gösterdi. Ardından İzmir Afet Platformu’nu oluşturulduk. Kentimizin deprem kaynaklı afetlere karşı direncini geliştirmek için 2 çalışma başlattık. Bunlardan ilki yapı stok envanteri projemiz. Bu sayede yapıların mevcut durumlarının kimlik kartını çıkartıyor ve kare kod uygulamasıyla binayla ilgili tüm uygulamaları herkes için erişilebilir hale getiriyoruz. İlk müdahaleler için bölgesel öncelikleri belirliyoruz. 24 mahallede 33 bin yapının incelenmesi tamamlandı. İkinci çalışması ise ülkemizin en kapsamlı deprem, tsunami ve zemin araştırması projesi. Adeta İzmir’in yeraltı röntgenini çeken bir çalışma ODTÜ koordinasyonu, İYT ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesinin öncülüğünde 10 üniversiteden 43 bilim insanı ve 18 uzman mühendis İzmir’in sismik hareketliliğini değerlendirerek aktif olan tüm fayları belirliyorlar. Bu çalışmaya kadar bu konuda elimizde sağlıklı bir veri bulunmuyordu. Bu çalışma sonunca İzmir’in depremselliğine ilişkin somut ve net bilgilere ulaşıyoruz. Araştırmalarımızı hem karada hem de körfezde eş zamanlı olarak yürütüyoruz. Böylece dirençli bir kent olmak için gerekli planları tamlayarak şehrin yeni yapılaşma alanlarının yeri ve şeklinde doğru yön verebiliyoruz. Öte yandan 30 Ekim sonrasında hasarlı binalarımızın dönüşümü için gerekli finansman konusunda belediyemiz Hazine ve Maliye Bakanlığı ve İller Bankası’yla çalıştı. Yoğun bir müzakerenin sonucunda acil iyileştirme kredisi için Dünya Banası ile gerekli mutabakatlar kısa sürede tamamlandı.  Cumhurbaşkanlığı strateji başkanlığı ve hükümetin  diğer yetkililerinin uygun görüşünü takiben hasarlı binaların dönüşü için krediyi vatandaşlarımıza derhal kullandıracağız. İzmir'imizin en önemli konularından biri kentsel dönüşüm. Bu nedenle kentsel dönüşüm yatırımların İzmir tarihinde olmadığı kadar hız verdik. Bin bağımsız bölümü teslim ettik 2 bin 500 bağımsız birimin inşaatına başladık. İZBETON'un yapım ihalelerine dahil olmasını sağlayarak kentsel dönüşüme hız kazandırdık. Tüm bu çalışımlarımızın ortak paydası ise İzmirlileri yıkımlara mahkum etmemek İzmir'in dirençli şehir olabilmesi için imar etmek” diye konuştu.

DEPREMZEDELERE 3 MÜJDE

Depremzedelerin sorunlarının çözümü noktasında büyükşehir tarafından alınan 3 kararı da duyuran Başkan Soyer, şunları söyledi; “Son olarak depremzedelerimizin yaralarını sarmak için kasım ayında meclisimizin onayına sunacağımız üç önemli kararın bilgisini de paylaşmak istiyorum. Birincisi, Uzundere’de depremzedelere tahsis ettiğimiz konutların kullanımına 6 ay daha ücretsiz imkan tanıyoruz. İkincisi, mevcut yapıların hak kaybı yaşanmadan yapılaşmasını sağlayan bölgelerin belirlenmesi için verilen 5 aylık süreyi uzatıyoruz. Üçüncüsü, ota ve ağır hasarlı yapıların hızla dönüşmesini sağlamak için emsal artışını meclisimizin gündemine getiriyoruz. Çok iyi biliyorum bütün bunlar acılarınız hafifletmeye yetmiyor. Ama emin olun ki acınız acımızdır ve sadece bugün değil yarın da sonuna kadar yanınızda olacağız. Acınızı hafifletmek için eliz iden geleni yapmaya devam edeceğiz. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz anıtın, 30 Ekim depreminin, içimizdeki acısını hatırlatan kalıcı bir iz olmasını diliyorum. Yaşamını kaybeden her bir vatandaşımızın hatırası önünde saygıyla eğiliyorum. Deprem sonrasında benzeri görülmemiş bir dayanışma örneği gösteren İzmirlilere umudumuzu büyüttükleri için bir kez daha en derin şükranlarımı sunuyorum.”

“BU GARABETİN BİR ŞEKİLDE ORTADAN KALKMASI GEREKİYOR”

Törende konuşan Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, deprem sonrası gün yüzüne çıkan sorunların çözümü için merkezi iktidara seslendi ve “Gerek enkaz süreci gerek çadır gerekse geçici konutlara yerleştirme süreci İzmir’de bütün Türkiye’ye örnek olabilecek bir çalışmaya imza attık temel sorunlarımız belli. Bunların karşısındaki kurumlar da belli Bayraklı belediyesi, büyükşehir belediyesi ve ilgili bakanlıklar dışında sorunların çözümünü başka yerde aramak doğru değil. Sorunlarımız belli. Temel sorunlardan biri bölgenin afet bölesi ilan edilmemesi. Eğer Bayraklı afet bölgesi ilan edilmiş olsaydı belki de depremzedelerimiz söylediği sorunları yaşamayacaktık. Mesela selden sonra sel bölgesi afet bölgesi ilan edildi. Bu doğruydu ama Bayraklı’da olmalı. Olsaydı bu bizi mutlu ederdi. Mevzuatla ilgili ciddi sıkıntılarımız var. Hasarlı ve riskli bina kavramları arasında sıkışmış vatandaşlarımız var. Az hasarlıdan orta hasarlıdan ve ağır hasarlıdan ne kastedildiğini anlamış değiliz. Bir binanın içinde oturulup oturulamadığı bizim için önceliklerimizden biri. Bilimsel olarak binaların riskli olup olmadığına karar verildikten sonra çalışmaların başlaması bizim öncelikli taleplerimizden biridir. Ağır hasarlı banlarda orta hasarlı binalarda yurttaşlarımız oturamıyor. Ama ağır hasarlı binalarda oturan insanlarımızla orta hasarlıda oturan yurttaşlarımızın sahip olduğu haklar birbirinden çok farklı. Bu garabetin bir şekilde ortadan kalkması gerekiyor. Bir de bu yarayı çözmek için vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu kredinin ivedilikle ihtiyacı çözer şekilde yeniden gündeme getirilmesi lazım. 2 yıl ödemesiz o faizle çözüm hepimizin talep ettiği bir durum. Yine özellikle uygulama alanlarındaki yurttaşlarımızın ciddi hak kayıpları var. O çağrıya biz de katılıyoruz. Rezerv alanda bu vatandaşlarımız içi konut talep ediyoruz. Dün nasıl depremzede yurttaşlarımızın yanındaysak önümüzdeki süreçte de depremzede yurttaşlarımızla birlikte olmaya devam edeceğiz” dedi.

“UNUTTUĞUMUZU VE UNUTULDUĞUMUZU DÜŞÜNÜYORUM”

İZDEDA Başkanı Haydar Özkan törende yaptığı konuşmada enkazların kaldırılmasının ardından depremzedelerin yalnız bırakıldığını ifade etti ve “Yaşam ortaklıklar üzerine kurulur. Ortak değerlerimiz, sevinçlerimiz vardır. Mutlu anlarda yan yana olmak kolaydır ama esas olan acıda ve üzüntüde ortaklaşmaktır. Bugün, 117 canımız kaybettiğimiz gün ve saatte bir aradayız. Deprem olduğu günlerde dayanışmanın sıcaklığını yüreğimizde hissettik. Her bir enkazın başında canla başla çalışan kurtarma ekiplerine, yardımları organize etmek için dört koldan çalışan gençlerimize, Türkiye’nin dört bir yanında acımıza ortak olanlara minnettarız. Nihayet enkazlarımız kaldırıldı ve her akşam depremi tartışan televizyonlar yine ülkenin suni gündemine odaklandı ve depremzedeler kendileriyle baş başa kaldı. Açık ve net bir şekilde unutulduğumuzu ve unuttuğumuzu düşünüyorum. Biraz da öz eleştiri yapıyorum. Ülkemizin geri kalanı İzmir’i unuttu, biz depremzedeler de yitirdiğimiz canlarımızı unuttuk. Her birimiz kaybettiğimiz evlerimize, içinde bulunduğumuz belirsizliğe ve geleceksizliğe odaklandık. Bu noktada yakınlarını kaybeden tüm depremzedelerimize özür borçlu olduğumuzu düşünüyorum. İZDEDA olarak ilk günden bu yana hep depremzedelerin yanında olduk. Depremzede depremzedenin evidir diyerek bundan sonra da yanlarında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Admin

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0