İZMİR CHP’DE HANGİ BELEDİYE BAŞKANLARI İHRAÇ TEHLİKESİ YAŞIYOR?

İZMİR CHP’DE HANGİ BELEDİYE BAŞKANLARI İHRAÇ TEHLİKESİ YAŞIYOR?

Değerli okurlarım; bugün ki köşe yazımda mensubu olmaktan gurur duyduğum CHP’nin İzmir’de ki Belediye Başkanları hakkında kimsenin dile getirmediği ama herkesin rahatsız olduğu konuları nalına da, mıhına da vurarak acımasızca eleştireceğim. Nasreddin Hoca misali testi kırılmadan biz ikazı yapalım da gücenen gücensin, darılan darılsın. Asıl olan CHP ise görevini düzgün yapmayan hiçbir Belediye Başkanına eyvallahım yoktur.

29 Temmuz’da Bayraklı İlçe Örgütü’nün düzenlediği Danışma Kurulu Toplantısı’na Manavkuyu üyesi olarak katıldım. Öncelikle bu organizasyonu düzenleyen zaman zaman çok sert eleştirdiğim CHP Bayraklı İlçe Örgütü’nü kutluyorum. Eksik yok muydu? Elbette vardı ama biz bardağın dolu tarafından bakalım. Nasıl acımasızca eleştiriyorsak iyi yapılanları da aslanlar gibi takdir etmeliyiz. Her üyeye ayrım yapmaksızın isteyene söz hakkı verildi. Kimse dışlanmadı. Bu güzel bir gelişmeydi. Hele hele İlçe Başkanı’nın geçmişte ‘’Biz de hatalar yapmış olabiliriz, bugün yeni sayfa açalım’’ sözü anlamlıydı. Evet, bende katılıyorum. Amaaaaa geçmişte yapılan hatalardan ders alarak yüksek tonda değil, daha yumuşak bir üslup ile gelin kucaklaşalım demek gerekir. İlçeyi eleştiren arkadaşlarıma da diyorum ki (bunlardan birisi de zaman zaman da olsa benim) ‘’Kahvelerde dedikodu yapmak yerine gelin her sorunu İlçe’de kaynağında tartışalım. Kavga zamanı bitmiştir. Sen ben o demeden ama fakat lakin diye bahane üretmeden, mademki ortak paydamız CHP birleşmek, kucaklaşmak zorundayız. Bunun gerçekleşmesi için de desteklerimizi esirgemediğimiz Belediye Başkanımız Sayın Serdar SANDAL’a ağır görevler düşmektedir. (kim ne derse desin ben Serdar Başkan’a güvenmeye ve desteklemeye devam ediyorum, İnşallah o da beni mahcup etmeyecek)

Şimdi başlığımızda belirttiğimiz gibi konunun özüne dönersek yeni nesil pek bilmez ama 1989’da halk bize güvenerek birçok belediyeyi SHP’ye teslim etmişti. O gün göreve gelen Belediye Başkanlarımız bu süreci o kadar kötü yönettiler ki (aklınıza ne geliyorsa her türlü yanlışı yaptılar) halkta bize ceza kesti. ‘’size verdiğimi kötüye kullandınız’’ diyerek bugüne kadar bize iktidar yolunu açmadı. Şimdi ise halk bize bir kredi verdi. ‘’aklınızı başınıza toplayın, size bir kredi veriyoruz, bunu iyi kullanın.’’ Ama ne garip ki sanırım tarih tekerrür ediyor, bir felaketin eşiğine gidiyoruz. Birçok Belediye Başkanımız haddini aşarak CHP ilkelerine ters düşerek keyfi atamalar yapıyor. Bunlar basında çarşaf çarşaf yer alıyor. Sadece İzmir’de değil her yerde var. Ama benim görevim önce İzmir’de ki yanlışları anlatmak. Karaburun Belediyesi’nden mi bahsetsem, Kemalpaşa’da ki esnaf dükkânı basan Belediye Başkanımızı mı anlatsam Menemen’de muhtarlarla mahkemelik olan Serdar Başkanı mı söylesem, eski Başkan Tahir ŞAHİN’le ihanet tartışmasını mı söylesem, Karşıyaka'da Belediye Başkanı istifa ettirme operasyonunu mu anlatsam ya da en iyisi bence CHP'de bir ahlak kurultayı mı yapılsa? Sosyal medyada ki Başkanlarımız ile ilgili paylaşımlardan iğreniyorum. Geçmişte de var olan ahlak erezyonu hastalığına bir çare bulun da nasıl bulursanız bulun. Kardeşini Başkan Yardımcısı yapan vekillerden mi söz etsem yoksa ‘’Sen O’nu yapıyorsan, bende bir Başkan Yardımcısı atayayım.’’ diyen vekilimizi mi anlatayım, ya da her Belediyeye adam gönderme alışkanlığı olan diğer vekilimizden mi bahsedeyim? Şimdi diyeceksiniz ki ‘’yahu neden isim yazmıyorsun?’’ hadi birkaç isim verelim. Ama onlar günah keçisi olmasın. Kamil SINDIR, Murat BAKAN, Mahir POLAT peki diğer vekiller ne yapıyorsa derseniz tartışmayı genişletmeden şöyle söyleyelim. Çekin ellerinizi belediyelerden Sayın Vekillerimiz. Belediye Başkanları kendi başına atama yapsınlar. Eğer iki dönem seçilmek istiyorlarsa zaten dikkatli davranacaklar. Meclis üyesi atamalarında zaten Belediye Başkanlarımızın elini ayağını bağladınız. Bugün imkân olsa Belediye Başkanlarımız bu meclis üyelerinin yarısını yazmazlar. Yanılıyorsam namerdim.

Ya bir de Torbalı’ya gidelim. Sayın Başkanım; siz oğlunuzdan başkasına güvenemiyorsanız biz size niye güveneceğiz ki? Kusura bakmayın ama AKP’yi ne diye eleştiriyorsunuz? Sizin elinize fırsat versek yedi sülalenizi sanırım göreve getirirsiniz. Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere. Bu konu o kadar çok rahatsızlık yarattı ki Genel Başkan’ın talimatlarına rağmen aksine davranan bu Belediye Başkanları’nın bir kısmının kapının önüne konma zamanı gelmiştir. Bu konuda Genel Başkanımız son derece kararlıdır. Bunun neticesi olarak da Grup Başkan Vekilimiz Sayın Özgür ÖZEL geçmişe dönük olarak bu tür yanlış uygulamaların durdurulması için yasa teklifi hazırladı. Meclis açıldığı gün bu teklif TBMM’ye verilecek. Burada dikkati çeken nedir biliyor musunuz? Dün telefonla görüştüğüm (görüşmelerim kayıt altındadır) CHP’de çok üst düzeyde bir MYK üyemiz (ben kulis haberi yapmam, direkt olarak yetkili insanlarla konuşur haber yaparım) ‘’ağabey sen rahat ol, birçok Belediye Başkanımız ihraç edilme sınırına gelmiştir.’’ Ben şimdilik bu kadar yazayım da kimler topun ağzında, onları da diğer yazımızda paylaşırız.

İzmir İl Başkanımıza düşen görev Genel Başkanımızı temsil ettiği için usulünce kendi yoğurt yiyişiyle İzmir’de Genel Başkanı temsil ettiğini, bu tür seviyesizliklere müsaade etmeyeceğini ama tatlı dille ama başka bir yöntemle haddini hukukunu aşan Belediye Başkanlarına amiyane tabirle yani halk ağzıyla sopayı göstermelidir. Hiç kimse hiçbir Belediye Başkanı bize 89’da ki yanlışlıkları yapma hakkına sahip değildir, buna müsaade edilmez. İl Başkanımız Sayın Deniz YÜCEL’in de bu konuda çok kararlı olduğunu Bayraklı Danışma Kurulu toplantısında bizzat dinledim ve memnun oldum.

Son sözü yol arkadaşımız, beraber yürüdüğümüz, kendisini bugün değil dün de açıkça her türlü baskıya rağmen desteklediğimiz Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç SOYER’e; sevgili Başkanım, siz geldiniz İzmir siyaseti rahatladı. Gaz sıkışması gitti. Çok yumuşak üslubunuzdan, sevecen tavrınızdan, hoşgörü dolu davranışlarınızdan (halk sizi bunun için çok sevdi) kısa bir süre ara verip haddini bilmeyen Belediye Başkanlarına ‘’haddinizi bilin, patron benim!’’ demenizdir. Çünkü Büyükşehir’in desteği olmadan hiçbir belediyenin başarılı olma şansı yoktur. Yeniden yapılanmada çok önemli bir rol alacağınız için babacan tavrınızı bir nebze bırakıp kendinizi hatırlatmanızı dostça istiyorum. Sizin mütevaziliğinize sizin üslubunuza sizin tavrınıza halen uymayan ne yazık ki hasbelkader atanan Belediye Başkanlarımız var. Büyükşehir Belediyemiz acaba bir diksiyon eğitimi veren hal ve hareketleri düzenleyen yani davranış biçimini insanlara öğreten bir kurs açarsa inanın İzmir kazanacak. Kimler topun ağzında diyorsanız ben 2 tane isme ulaştım. Onları yıpratmamak adına burada isimler yazmıyorum ama çok meraklısı varsa özelden arasınlar.

Başöğretmen

Hoşçakalın... Sevgiyle kalın…

YORUM EKLE
YORUMLAR
ferdi kikiş
ferdi kikiş - 5 yıl Önce

abim benim

polat kardeşini başkan yardımcısı yaptı eyvAllah ta orada ki başkan kukla mı niye eyvAllah ediyor eğer onu bornova halkı seçtiyse sana bir şey söyleyeyim abicim MUHSİN BABAMIN İZİNDE GİTSİNLER KİMSEYE EYVALLAHLARI OLMAZ...
SİZ CHP NİN KADERİ BU BAL TUTAN PARMAK YALAR MİSALİ TRAŞTALAR...BEN BORNOVAYA BELEDİYE BAŞKANI OLDUĞUM GÜN %85 ÇALIŞANA YA EMEKLİLİK YA PAKET HAVASI BU SÖZÜMÜ UNUTMA...DEVLETİN TEK KURUŞUNU HAKSIZ OLARAK BİZDEN ALAMAZLAR SENDE BUNU BİLİRSİN...sevgi ile ellerinden öperim

google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0