İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ocak ayı olağan meclisinin üçüncü oturumu gerçekleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yokluğunda Meclise Başkan Vekili Mustafa Özuslu başkanlık yaptı.
Denetimli Serbestlik Hükümlüsü gençlere yönelik "Sıfır Kayıp Projesi" ile koruyucu ve önleyici hizmetler odağında gerçekleştirilecek sürdürülebilir projeler ve sosyal çalışmalar kapsamında tarafların hak ve sorumluluklarını belirlemek amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Bir Hayata Dokun Derneği arasında imzalanmak üzere hazırlanan ve önerge ekinde yer alan Protokolün kabulü ile söz konusu Protokolün imzalanması için Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tunç Soyer'e yetki verilmesinin, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonunca; “Kent Konseyi de paydaş alınmak suretiyle” kabul edilmesi mecliste AK Partililer tarafından tepkiye neden oldu.
HIZAL: BÜYÜKŞEHİR BİZİM ORTAK DEĞERİMİZ
Gündem maddesi ile ilgili söz alan AK Partili Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Bu çalışma için bir dernek ile protokol imzalıyor arkadaşlar. Bir protokol belediyesi oldu Büyükşehir. Kimle ne için, neden protokol yapıldığını hiçbirimiz bilmiyoruz. 1 sayfalık protokol hazırlanıyor, protokol içeriğini, derneğin neye hizmet ettiğini daha önce ne yaptığın hiçbirimiz bilmiyoruz. Garip bir hal aldı. Büyükşehir zaten kamu kurumu… Bu nedenle zaten başka bir kamu kurumu ile bir çalışma yapar. Sırf iş olsun diye derneğin içindeki bir takım siyasilerin, siyasi prim elde etmesini sağlayacak protokol yapmanın anlamı yok. Koca Büyükşehir’i her ay meclis gündemine ne olduğunu bilmediğimiz protokollerle meşgul etmenin anlamı yok. Belediyeyi çok gülünç duruma düşürüyoruz. 150 yıllık tarihi olan İzBB’yi 2 kişinin yönettiği dernekle protokol yapar hale getirmeye ne gerek var. Sadece bir başkan ve yardımcısı var. Protokol yapmaya ne gerek var. Bu gülünç bir durum. Daha gülünç bir durumla karşılaşıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği komisyonunca bir karar alınmış, koca Büyükşehir BM ile protokol yapacak ve burada Kent Konseyi ile paydaş olma koşulu ile diyor. Bu nasıl bir gülünçlük. Biz burada tartışırız, birbirimize küseriz ancak Büyükşehir bizim ortak değerimiz” diye konuştu.
SÖZÜPEK: ORTAK KARAR ALINMASI LAZIM
Hızal’ın eleştirilerine yanıt veren CHP’li meclis üyesi Bülent Sözüpek, “Bu konuda söz almayacaktım . Bizim İçişleri Bakanlığımızın bir projesi var. Bu da sıfır kayıp projesi. Buradaki amaç sadece dezavantajlı vatandaşlar ve denetimli serbestlik ile dışarıda olan genç kardeşlerimizin topluma kazandırılması ve topluma fayda sağlaması için bir proje. Burada art niyet aramak… Burada mağdur olan insanların hayata kazandırılması, Büyükşehir imkanları doğrultusundaki imkanların her vatandaşa sunulması. Faydalı olacağına inanıyorum. Olumlu şeylerde ortak karar alınması lazım” ifadelerini kullandı.
HIZAL: BÜYÜKŞEHİR’İ DÜŞÜRDÜĞÜNÜZ DURUMDAN DOLAYI SİZİ KINIYORUM
Gündem dışı konuşmalarda söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, büyükşehir belediyesinin sistemini ve kooperatif modellerini eleştirirken, “Büyükşehir’de gariplikler söz konusu. Ben kendisinin olmadığı bir yerde kedisinden bahsedeceğim ve birkaç gariplikten bahsedeceğim. Bir çöp ile alakalı tartışmamız vardı. Ödemiş’te yaptığınız çöp tesisin çalışmadığını söylemiştik, siz de buradan bir video paylaşmıştınız. Biz de Tire’ye gidip çöp tesisinin çalışmadığını gösteren bir video çekmiştik. Şu an tesisi çalışıyordur çalışmıyordur bilmiyorum ancak çöpün taşınması ile ilgili bir takım sorunlar var. Hüsnü Bey ile Harmandalı’nın çöp tesisinin olduğu yere gitmiştik ve demiştik ki burada büyük bir tehlike var, asfaltın altından asitli su çıkıyor demiştik. Basın açıklaması yaptık, Harmandalı çöp alanı doldu, bilimsel raporlar var dedik. Ancak siz yinede ‘kim bilir o videoları nerde çektiniz’ dediniz. Bizle adeta dalga geçtiniz kendinizce. İzmir merkez içlerinde katı atıkların bertaraf edildiği Çiğli İlçesinden faaliyet gösteren Harmandalı tesisinin dolmaya başlaması nedeniyle Bergama Entegre Katı Atık tesisine Menemen, Çiğli, Karşıyaka, Bayraklı ve Bornova ilçelerinin katı atıkları getirilmesi planlanmaktadır… Kim yazmış bunu? İzBB, Bergama Belediye Başkanlığı’na yazmış. İzBB’yi gülünç duruma düşürüyorsunuz. Yaklaşık 2,5 yıldır buradan defalarca size yalvardık. Ey İzBB ve yetkilileri, İZBETON ile kooperatifler arasına yapılmış bir protokolü bize verin dedik ancak İzBB şirketinin yaptığı protokolü meclis üyesine vermekten aciz. Çünkü bir genel müdürünü şımarıklığı nedeniyle vermedi. İzBB’yi getirdiğiniz duruma bakın. Kooperatif uzmanı bir il başkanı bulmuşsunuz. Bugün bizi ve Büyükşehir’i ithaf eden bir açıklama yaptı. Sonra döndü ve bu çok ayıp bir şey ben İzBB AK Parti Grup Başkanvekiliyim. Her zaman İzmirlinin yararına çalıştım. Serçe misali su taşıdım ve taşımaya devam edeceğim. Bizimle ilgili sorularımıza ilgili genel müdür cevap vermeyecek ancak birileri gidip dalga geçer gibi ‘gitsin isterse kooperatife üye olsun’ diyecek. Bu İzBB’nin 150 yıllık geçmişine, bürokrasisine haksızlıktır. Daha ileride bunlarla ilgili çok şey konuşulacak. İzBB’yi bu duruma düşürenleri kınıyorum” dedi.
ŞAHİN: HİÇ İNANDIRICI DEĞİLSİNİZ!
Hızal’ın ardından söz alan MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin, “Eylem Belediyeciliği yapıyorsunuz. Bütün işleriniz reklam ve promosyon kokuyor, aynı İzmir gibi. Sünger Kent İzmir diyorsunuz, oysa biz bunu aylar önce dile getirdik. Hükümetimiz tarafından Türkiye genelinde 20’nin üzerinde yeraltı barajları inşa edildi. Siz yağmur suyu kanallarını ayrıştırmadan hiç bir şey yapamazsınız. Ayrıştırdığınızı söylediğiniz kısımlarda yağmur suyu nereye gidiyor diye sorduk cevap veremediniz. Kayıp kaçak miktarını azaltmak için altyapı yatırımlarına ağırlık verin dedik umursamadınız. Barajların doluluk oranı alarm veriyor dedik yok öyle bir şey dediniz. Peyzaj alanlarına suni çim uygulansın dedik yapmadınız. Halı yıkama, oto yıkama, benzin istasyonu vb. işletmelere standart getirilmeli dedik duymamazlıktan geldiniz. Yani kuraklık için alınacak tedbirler konusunda kulağınızın üstüne yattınız. Şimdi çıkmış iklim değişikliğinden, yağmur suyu hasadından bahsediyorsunuz. Kusura bakmayın hiç ama hiç inandırıcı değilsiniz. Sayın Aydın’ın bunca ifademize rağmen bizi bilgisizlikle itham etmesi en hafif tabirle bilimsellikten uzak öngörüsüz ve ortak akıldan uzak bir bakış açısıdır. Bunları biz söylemiyoruz, kendisini rahmetle anıyorum Sayın Bülent Ecevit CHP Genel Başkanlığı yapmış fakat sonrasında CHP’den ayrılıp DSP’yi kurmuştur. Sayın Muharrem ince Allah uzun ömürler versin CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olmuş sonrasında ayrılarak Memleket Partisini kurmuştur. Bizim açımızdan Türk Bayrağının CHP’nin kurumsal kimliğinin önünden kaldırılmış olması önemlidir ve asla kabul edilemez. Şahsi görüşlerini açıklayacak olanlar kendi evi ya da ofislerinden istedikleri açıklamaları yapabilirler” dedi.
Turizm konusunda ortak çalışma yapmak yerine Büyükşehir’in kendi başına hareket ettiğini dile getiren Şahin, “İçinde bulunduğumuz zaman dilimi turizm sektörü açısından yaz aylarına hazırlık, gezi destinasyonlarının belirlenmesi, bağlantıların yapılması ve erken rezervasyon dönemidir. Daha önce kurvaziyer fuarı için Sayın Başkan Tunç Soyer’in İspanya ziyaretini kıymetli bulduğumuzu söylemiştik. Ancak basında yer alan bir habere değinmek istiyorum. Yapılan bu yurtdışı gezilerinin verimli olup olmadığının tartışmaya açılması gerekir diye düşünüyorum. Miami’ye, Malaga'ya, bizim israrlarımız ile katılmak için, uçağın birinci sınıflarında gidiyorsunuz. En güzel otellerde konaklayıp en güzel yemekleri yiyorsunuz, bir de cebinize harcırah koyuyorsunuz. Ama hiç bir şey yapmadan geri geliyorsunuz. Bir de üstüne sanki doğruymuş gibi, yapmadığınız şeyleri sanki yapmış gibi İzmir halkına yalan söylüyorsunuz. Sayın başkan biz vali beye neden gittik? Neden bizleri aynı masa etrafı da toparlamasını istedik? O toplantıda ne söyledik? İZKUDET Derneği olarak dedik ki; Bu işleri yapmanız için öncelikle bir komisyon yaratmanız gerekir. Bu komisyonun altında bir çok alt komisyonlar oluşturulup, kendi alanlarında uzman kişilerin aylarca çalışarak oluşturdukları raporlar, yine konusunda uzman kişiler tarafından yapılacak sunumlara konu olacak şekilde hazırlanmalı ve sizin ile birlikte ekipte yer alarak, gemi firmalarına sunumlar yapılmalıdır dedik. Örnek vererek dedik ki; "Limanın fiziki olarak en iyi şekilde hizmet verebilmesinin sağlanması için; İzmir Alsancak liman işletmeleri müdürlüğü, İBŞB yetkilileri, Ulaştırma Bakanlığı temsilcileri… bir alt komisyonda buluşup, Alsancak Yolcu Limanı'nın, Kruvaziyer gemiler için uygunluğunu inceleyip, gerekli değişikliklerin yapılması için, İzmir Valiliği bünyesinde kurulmuş ve üst komisyon olarak çalışan İzmir İl Turizm Komisyonu'na rapor vermelidir” diye konuştu.
YALAN TWEET ÇIKIŞI!
Soyer’i hedef alan Şahin sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir başka alt komisyonda İzmir'in tanıtımı ve yeni destinasyon oluşturma çalışmalarına; Tursab,Ege BTK, Rehberler Odası, İBŞB Turizm Masası… gibi İzmir turizmine yön verecek kuruluşların ortak çalışmalarıyla bir rapor hazırlanıp, sunuma eklenmek üzere üst komisyona teslim edilmesi. İzmir'in turizm ensturamanları yönünden hazırlanması açısından; İZTO (İzmir Ticaret Odası), Esnaf Odası, Büyükşehir Belediyesi gibi unsurların bir alt komisyon kurarak toplanması ve İzmir'in turizm açısından hizmet verebilmesini çalışmak üzere toplanması ve raporlaması. UKOME ile trafiğin düzenlenmesi, Emniyet ile güvenliğin raporlaması, İZKA ile Bütçeleme çalışmaları …gibi her konuda raporlanmalar yapılarak, üst komisyonda bu raporların sunum olarak hazırlanmak üzere bir araya getirilmesini istedik. Peki tüm bunları yaptınız mı? Hayır yapmadınız! Çünkü yukarıda beraber çalışmanızı talep ettiğimiz bir çok kurum ve kuruluşla beraber çalışmak işinize gelmedi. Hep siyasi şov yapmak uğruna, her şeyi kendiniz yapmak istediniz. Miami ve Malaga fuarlarına, hangi kruvaziyer ve sunum bilgisi/becerisi olan kişilerle mi katıldınız? Peki bir tane Cruise firmasına sunum yaptınız mı? Peki bir sunum hazırlayarak mı gittiniz bu fuarlara? Binlerce Euro harcayarak hazırladığınız o fuar dekorları ne işe yaradı? "İşbirliği anlaşmaları yaptık" dediğiniz o anlaşmaları hangi sunumlarla yaptınız? Peki anlaşmalar nelerdir ve kimlerle, hangi firmalarla bu anlaşmaları yaptınız? Bizler çok iyi biliyoruz ki hiç birisini yapmadınız. Hiç bir hazırlık yapmadan bu fuarlara binlerce liramızı harcayarak, turistik seyahat yapmak için katıldınız. Hem İzmirlilerin özlemle beklediği Kruvaziyer gemileri İzmir'e getiremediniz hem de bizim vergilerimiz ile üç-beş gün yediniz, içtiniz, tatil yaptınız. Bir de üstüne üstlük, İzmir halkına mesaj olarak paylaştığınız bu yalan tweetleri yayınladınız. İzmir bu yapılanları unutmayacaktır sayın Soyer. Basiretsizliğinizin, kibriniz ve umarsızlığınız yüzünden 2023’de Türkiye’nin bütün kruvaziyer limanları rekorlar kırarken, biz İzmir de yine hayal kırıklıkları içerisinde üç beş gemiyle geçireceğiz” dedi.
Şahin’in sözleri sonrası söz alan Başkan Vekili Özuslu, “Konuşmanızın bir yerinde ‘Sayın Soyer yalan söylüyorsunuz’ dediniz. Ben bunu kayıtlardan çıkaracağım ancak önce size sormamız lazım. Bunu yanlışlıkla mı söylediniz” dedi. Şahin, “Turizm önemli bir konu ve basında yer almış bir durum” dedi. Özuslu, “Sayın Şahin başkanımıza yalancı demedi, yerel bir gazetedeki haberi okudu” diye konuştu.
AYDIN: KİMSE KILIÇDAROĞLU’NA, SOYER’E, ASLANOĞLU’NA LAF SÖYLEYEMEZ
Söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “İzBB Meclisinde Fuarcılık bizim işimiz mi demekten büyük üzüntü duydum. Burası fuarcılık kenti. İzBB’nin asli işlerindendir fuarcılık. İzBB’nin fuarlar şehri olan İzmir’de fuarlar için çalışmasını asli görevlerden sayılabilir. CHP hukuk devletinin yargının içinde bulunduğu tüm sorunlara rağmen yine hukuk ve yargıya inanmak istenmektedir. Eğer yaptığımız işlerde hukuka aykırılık varsa buna uymak zorundayızdır. Ben bu mecliste hukukçu olarak yaptığımız işlerde hukuka uygunluk konusunda birçok açıklama yaptık ve sadece 1 tanesi iptal edildi. Siyasi tartışmaları burada yaparız ancak bunun bir ayarı ve ölçüsü olması gerekir. Kimse genel müdürümüze şımarıklık yapıyor diyemez. Kimse büyükşehir belediye başkanımıza yalan söylüyor diyemez. Sayın Şahin ya metinlerinizi hep aynı kişiye yazdırın ya da metinlerinizi yazan önceki metinlerinizi okusun. Bugün Mustafa kemal Atatürk diyen siz, bu mecliste Vahdettin övgüsü yaptınız. Bize Vahdettin güzellemesi yaptınız. O Vahdettin değil mi Mustafa Kemal Atatürk’ün boynuna idam fermanını asan, İngiliz zırhlısına binip kaçan. Burada hiç kimse İzBB Başkanına, CHP Genel Başkanına, CHP İzmir İl Başkanı ile bu tonla konuşamaz. Burada sayın il başkanını alaya almak, kafa yapmak kimsenin haddi değildir. Burada uyarmak sizin haddiniz değildir. İttifakımız ile ilgili bir şey söylemek haddiniz değildir. Burada sabaha kadar bağırsınlar cevabını alırlar. Cumhurbaşkanını Suudi Arabistan ziyaretinde yanında Türk bayrağının olmamasına laf söylemeyenler Genel Başkanımıza laf söyleyemezler” ifadelerini kullandı.
AK Partili Özgür Hızal, “Bugün CHP Atatürk’ün kurmuş olduğu parti olmaktan çıkmıştır ve terör örgütlerini destekleyen bir parti haline gelmiştir!” dedi.
ÖZUSLU: BU NOKTAYA GELMEYE GEREK YOK
Söze giren Başkanvekili Mustafa Özuslu, “Ben bu meclisi tamamlamaya çalışıyorum ancak bu şekilde meclisi tamamlama ihtimali ortadan kalkmaya başlıyor. Bu gerginlik her cümlemize yansıyor. Hangi arkadaşımızı burada otursa bu meclisi doğru bitirmek gibi görevi var. Giderek bu imkanımızı şu anda kaybetmek üzereyiz. Dolayısıyla her hatibin gündem dışı konuşmalarda istediği sözü söyledi. Eleştiri sınırının dışına çıkarak belli noktaya gelmenin anlamı yok” dedi.
BAŞKAN VEKİLİ MECLİSİ KAPADI
Yeniden sözüne başlayan CHP’li Aydın, “Burada genel siyaset konuşmuyoruz denildi ancak genel siyaset eleştirisi yapan AK Parti Grup Başkanvekiline cevap veriyoruz.” İfadelerini kullanırken AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’ın Aydın’ın konuşması sırasında söz istemesi sonrası tansiyon yükseldi. AK Partili Hızal’ı hedef alan CHP’li Ozan Parlak’ın ‘biraz saygılı ol, dinlemesini öğren’ ifadelerini kullanması sonrası gerilim artarken, AK Parti grubu ile Parlak arasında sesler yükseldi. Tartışmaların büyümesi sonrası ise Başkan Vekili Mustafa Özuslu meclisi sonlandırdı.
