İYİ Parti’den fren: Meslek Fabrikası tahsisi Meclis’te ipleri gerdi

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ekim ayı Olağan Meclis Toplantısı üçüncü bileşimine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Adıgüzel Eğitim, Kültür, Araştırma, Yardımlaşma ve Sağlık Vakfı arasında imzalanması planlanan protokol üzerine yapılan tartışmalar damgasını vurdu. Tarihi binada hizmet veren Meslek Fabrikası’nın vakfa tahsisi Cumhur İttifakı tarafından sert bir dille eleştirilirken ilgili önergeye ilişkin geri adıma atıldı.

İYİ Parti’den fren: Meslek Fabrikası tahsisi Meclis’te ipleri gerdi

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ekim ayı Olağan Meclis Toplantısı üçüncü bileşimi Meclis Birinci Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. Oturuma damgasını vuran konu ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Adıgüzel Eğitim, Kültür, Araştırma, Yardımlaşma ve Sağlık Vakfı arasında imzalanması planlanan protokol oldu.

Oturumda gündeme gelen ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Adıgüzel Eğitim, Kültür, Araştırma, Yardımlaşma ve Sağlık Vakfı arasında imzalanmasını ve şu anda Meslek Fabrikası olarak kullanılan tarihi binanın vakfa tahsisini öngören gündem maddesi mecliste tansiyonu yükseltti. 

“BU ŞEHİRDE GARİP İŞLER DÖNÜYOR”

İstanbul menşeili bir vakıfla protokol imzalanmasının “Başka bir tarım mümkün” vizyonuyla çeliştiğini ifade eden AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Ben meseleye İzmir odaklı yaklaşmak isi toyum. Burada bir vakıfla protokol yapılıyor. Bunun neticesinde bir üniversite kurulacak ve adına da tarı üniversitesi denilecek. Eğer kurulursa İzmir’in çok değerli ve meslek fabrikası olarak tabi ettiğimiz eski DGM binası olan tarihi yapının üniversiteye ya da vakfa bedelsiz tahsisi söz konusu. Şu anda meslek fabrikası olarak kullanılan bir bina. Çevresinde değerli araziler de var. Bu protokolü Adıgüzel Vakfı’yla yapıyorsunuz. Bu vakıf İstanbul’da. Protokole göre bu vakfın İzmir’e taşınacağı ifadeleri var ama biz İzmir’iz. ‘Dünya kenti olma yolunda ilerleyelim’ diyoruz. ‘Başka bir tarım’ diyorsunuz biz de ‘başka bir İzmir mümkün’ diyoruz. İzmir’de hiç mi vakıf yok? İzmir’in hangi dinamikleriyle görüşülmüş? Bu protokol bir günde önümüze geliyor, hukukiymiş şuymuş buymuş. Geçin bunları. Bu şehirde gerçekten garip işler dönüyor. İlk faaliyet raporu görüşmelerini yaptığımızda bazı eleştirileri ortaya koyduğumuzda 2019 yılındaki raporda biz Aziz Bey’i eleştirmiştik. Yeni seçilmiş Tunç Bey de kürsüye çıkınca bizi eleştirmişti. Burada olmayan birini eleştiriyorsunuz demişti. Asıl garabet şu anda burada. Asıl garabeti oyluyorum Garip olaylar dönüyor. Bunun sebebi de İBB ve Belediyenin başındaki Tunç Soyer. Meclis ilk açıldıktan çok kısa bir süre sonra biz bir tahsisi iptal ettik. Aziz Bey’in bir özel üniversiteye fuarın içindeki bir binayı tahsis ettiğini hatırlarsınız. Tunç Soyer de geldi. Olur mu öyle şey İzmir’in malı İzmir’de kalır dedi ve iptal etti. 2,5 yılda ne değişti? Onu eleştirip reddettiniz, iptal ettiniz. Ama sonuç? 2,5 yılda İzmir’in en kıymetli ve özel almalarından birini bilmediğimiz ve İstanbul adresli bir vakfa tahsis ediyorsunuz. Biz bunu kabul etmiyoruz, reddediyoruz. Ben CHP’li ve İYİ Partili bazı arkadaşlarımızın da reddettiğini biliyorum. Her eleştirilerimiz noktasında Tunç Soyer bize ‘elektrik Fabrikası’nı neden vermiyorsunuz’ diyor. O fabrika İzmir’in malı. İBB’in uhdesinde de olsa yarın bakanlığın yapacağı bir faaliyette de İzmir’in olacak. Orada farklı bir durum var. Bunu söyleyen belediye başkanı geliyor İzmir’in malını yabancı bir vakfa bedelsiz tahsisi ediyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Ben buradan Tunç Soyer’i tüm İzmirlilere şikayet ediyorum” dedi.

“DEMEK Kİ DERDİNİZ TARIM DEĞİL”

İzmir’deki eğitim kurumlarıyla protokol yapılmaması noktasından eleştirilerine devam eden Hızal, “İzmir şöyle, İzmir’i böyle yapacağız demekle İzmir bir yere gelmiyor. Söylemin eyleme dökülmesi gerekiyor. Elimizdeki kolonya bile Adana’da üretilmiş ve Adana markası. Bu şehirde Tariş var, başka ürünler ve markalar var. İzmir’e verdiğiniz önem ortada. Biz eleştirince çıkıyorsunuz ‘AK Parti MHP Grubu eğitime karşı’ diyorsunuz. Ben eğitime karşı değilim. İzmir’de Türkiye’nin en eski ziraat fakültelerinden biri var. O fakülteyle kaç tane protokol yapıldı? Tarım dışında 10 tane yapılmış. Demek ki derdiniz tarım değil. Türkiye’nin en iyi teknoloji üniversitelerinden biri var. YTÜ. Ne yaptınız? Kaç tane protokol yaptınız? Tarımı geliştirmek adına kaç protokol yaptınız? Hiç! Sonra da ‘başka bir tarım mümkün, biz tarıma çok önem veriyoruz, devlet bu işi beceremiyor biz her şeyi çok iyi biliyoruz ve şimdi de tarım üniversitesi kuracağız…’ Başka bir tarım mümkün dediniz geçen yıl büyük reklamlar yapıp karakılçık buğrayı dediniz. Gittiniz Menemen’de tepelerden drone’lar uçarken araziye karakılçık tohumu ektiniz. Alanla ilgili Menemen Belediye başkanımızla görüşüp İBB’nin alanı isteyip istemediğini sorduk. Acaba gerçekten burada tarım faaliyeti mi uygulandı yoksa reklam ve PR mı yapıldı? Görüyoruz ki sadece reklam ve PR yapılmış. Demek ki derdiniz tarım değil. Dün konuyla ilgi komisyon toplantısına katıldım. Üniversitenin kurulması durumunda bazı yüksek okular ve fakülteler kurulacakmış. Bazıları unlar; sivil Havacılık ve Kabin Hizmetleri, Optisyenlik, Adalet Meslek yüksek Okulu. Bunlar 5 yıl içerisinde kurulacak. Geçin bu işleri Açık açık deyin ki ‘İBB falanca vakfı kayıracak, üniversite kıracağız’ onu konuşalım. Hiç baka bir tarım  diyerek insanları kandırmayın. Bu işleri geçin. Zaten 2,5 yıl botunca bu kentte başka bir tarım diyerek İzmirlileri yanılttınız, 350-400 milyon gibi bir rakam bir kooperatife aktarıldı. Köy-Koop’a. Tek müşterisi İBB. İşte başka bir tarım. Böyle mi tarıma destek vereceksiniz? Veteriner yok iye mezbaha kapattınız. Ne oldu o mezbaha? Veterinerlik fakültesi var bu kentte. Tekrar söylüyorum. Bütün İzmirlilere sesleniyorum. İzmir’in bir malı, İstanbullu bir vakfa üniversite adı altında veriliyor. Meslek Fabrikası” diye konuştu.

“BU BİR ÖN PROTOKOL”

Hızal'ın eleştirilerine yanıt veren CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, henüz bir tahsis olmadığının altını çizdi ve "AK Parti Grup Başkanvekili gündem maddesi ile ilgili söz alarak daldan dala siyaset yapması. Gündem maddesini gerektiği biçimde okumadığını düşünüyorum. Çünkü taşınmaz tahsisi yok. Bu bir ön protokol. Buradaki Vakfın merkezini nerede olduğunun önemi yok. Bu vakıf bankalar kurulundan kamu yararı almış bir vakıf. Bir eğitim kurumu. Merkezinin neresi olduğunun konuyla alakası yok. Tahsis olmadığı gibi burada üniversite kurmaya YÖK'ün izin vermesi lazım. Vermezse zaten üniversite kurulmaz. 20 yıl öngörülüyorsa da ortaklık konusunda, bu taşınmaz YÖK izin verirse taşınmaz protokolden sonra yeni bir protokol yapılacak. Böyle bir izin olmazsa izin alınıncaya kadar taşınmaz İBB'nin kullanımında. Bu bir ön anlaşma ki YÖK'e başvuru yapılsın ve çalışma yürütülsün. Burada kıyamet kopartılacak bir şey yok. İzmir Türkiye'nin 3'ncü büyük kenti. Burada tarım ve teknoloji üniversite kurulması söz konusu. Buradaki üniversitenin vasfı dünyada 10 üniversitede var. İzmir'de de böyle bir üniversite kurulması isteniyor. Biz hükümetin başka vakıflara neler yaptığını TV ekranlarında izliyoruz. 2002 senesinde 1,5 milyon üniversite öğrencisi varken, şimdi 8 milyon öğrencimiz var. Yapılan üniversitelerin hangisini uluslar arası başarı hikayesi var" dedi.

“BU SÜRECİ BAŞTAN AKAMETE UĞRATMANIN ANLAMI YOK” 

Eleştiriler yanıt veren Özuslu, ortada henüz bir tahsisi olmadığını ifade etti ve “Arkadaşım et Ardahan’dan, kolonya Adana’dan, vakıf İstanbul’dan geliyor dedi. Doğru. Öğrenci de Rize’den geliyor, İzmir de onu bağrına basıyor. İzmir’e öğrenci gelince güzel ama Adana’dan kolonya gelince kötü. Öğrenici Rize’den gelince iyi et Ardahan’dan gelince olmaz… İzmir o kadar gönlü zengin ki! İzmir, Türkiye’nin her yerinden her şeyi kendine alacak v içselleştirecek kadar demokrat bir kent. Bu bir zenginliktir. Buradaki kurumlardan da alınıyor. Süt örneği verip kooperatif diyorsunuz. 6 kooperatiften bu kentin çocuklarına süt dağıtılıyor. Hep söylüyoruz ya hizmette ve iyilikte yarışalım eyvallah. Sayın Tunç Soyer bir irade ortaya koymuş Buraya Adıgüzel Vakfı gelip ben şunu yapacağım demiş. Başkanımız da ‘Hayır kardeşim. Gel bunu beraber yapalım. Ben İzmir’e bir tarım teknolojileri üniversitesi kurmak istiyorum. Gelin bunu beraber yapalım’ demiş. Mesele budur. Herhangi bir üniversiteye tahsis mahsis yoktur. Bu külliyen yanlıştır. Yapılan nedir? Yapılan bir ortaklıktır. Yani İBB, kurulacak üniversitenin ortağı olacaktır. 100 milyon lira bir ön sermaye ve yatırımla vakıf işin içinde olacaktır ama İBB de Meslek Fabrikası’yla o alanın ortağı olacaktır. Mütevelli Heyetinde İzmir’in temsilcisi olacaktır. Biraz önce hukuk komisyonu başkanımız ve grup sözcümüz, ‘Bu bir protokol kabulüdür. Üniversitenin kurulması için YÖK’ün ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayı gerekmektedir’ Yürüyen bir süreç. Daha başında olan bir hizmete… Diyelim ki YÖK ve bakanlık izin vermedi. Ne olacak? Biraz önce bahsedilen değerli mülkler yine bizim. Dolayısıyla süreç tamamlanmadan lütfen olmayan şeyleri olmuş gibi gösterip bu süreci baştan akamete uğratmanın anlamı yok. Önce şunu bitirmeliyiz. Tartıştığımız meselenin ne olduğunu söylemeye çalışıyorum. Sayın Başkan’ın iradesi de bu. Bırakın bir gelsin. Bırakın İzmir bu hizmeti alsın. Başka bir tarım mümkün mottosunu hayata geçirebilecek bir eğitim kurumuna müsaade buyun da yapmaya çalışalım. Siz de destek olun” ifadelerini kullandı.

“MECLİS ÜYELERİNE ZİMMET ÇIKARIR”

İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç ise; tahsisin meclis üyelerine zimmet çıkaracağını belirterek konunun gündemde tutulmasını talep etti ve şunları söyledi; “Çok hassas bir konuyu acele olarak tartışıyoruz. Bu kentin menfaatini hep birlikte sağlıklı bir şekilde sağlamak zorundayız. Bu meclis de iradesini sağlık şekilde kullanmak durumunda. Başkanımıza değişik vakıflardan, üniversitelerden talep gelebilir. Ama bu taleplerin halka getirdiği yararı değerlendirmek durumundayız. Önümüze İstanbul’dan Adıgüzel Vakfı geldi. Biz tarımı destekleyecek bir çalışma yapmak istiyorsak bizim aslanlar gibi daire başkanlıklarımız var. Bunun içinde bir müdürlük oluşturalım. İlgili laboratuvarları kuralım ve İzmir’in çevre ilçelerine faydalı olalım. Bakın bu sağlıklı oluşmayan ve içeriyi oluşmayan vakıf, tahsisi edilecek arsadan dolayı meclis üyelerine zimmet çıkacaktır. Bunun yaşanmış örneğini Menemen’de inceleyin. Belediyenin asli görevleri var. bunları yapalım. Başkanımıza biri geldiği an iyi niyetle hep ‘evet’ diyor. Biri çıksın ‘Kral çıplak’ desin. Bu çerçevede bu konuyu lütfen gündemde tutalım. Bunun sağlıklı oluşumunu yapıp ona göre hareket edelim. Sonuçta bu bizi üzecek. Biz asli görevlerimizle uğraşalım.”

Yapılan konuşmalar sonrasında mecliste sözlü tartışmalar hararetlenirken oylama için yeterli meclis üyesinin olmadığını belirtildi ve sayım istendi. Sayım talebi sonrasında oturuma ikinci kez ara verildi.

Aranın ardından ise oylama yapılmayıp ilgili önerge, Plan ve Bütçe – Hukuk – Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor – Tarım, Orman ve Hayvancılık Komisyonlarına yeniden görüşülmek üzere iade edildi. 

DOĞA DOSTU ULAŞIMA İNDİRİM

Oturumda ele alınan konulardan biri; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in önemle üzerinde durduğu sürdürülebilir ve doğa dostu ulaşımın teşviki oldu.

Bu kapsamda, kent genelinde İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan İZELMAN A.Ş.’nin yönetiminde olan otoparklarda, tam elektrikli araçların yüzde 50 indirimli faydalanması hususu gündeme getirildi. 

Gündemde “İZELMAN A.Ş’nin talebi doğrultusunda; İZELMAN A.Ş tarafından işletilen Belediyemize ait otoparklarda uygulanmakta olan otopark fiyat tarifelerindeki saatlik bedellerin, tam elektrikli araçlara yönelik %50 indirimle uygulanması” ifadeleriyle yer alan önerge, mecliste oy birliğiyle kabul edildi.

SAĞLIKLAŞTIRMA ALANINA MECLİS’TEN ONAY

Oturumda ele alınan konulardan biri de Basmane Çukuru’na yapılması planlanan gökdelene yeşil ışık yakıldığı gerekçesiyle kamuoyunda büyük yankı uyandıran ve Mimarlar Odası İzmir Şubesi tarafından yargıya taşınan Konak 1. Etap Nazım İmar Planı değişikliği oldu. 

İlgili konu, geçtiğimiz ay TMMOB Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi‘nin yaptığı itirazlar nazım imar planını hazırlayan İzmir Büyükşehir Belediyesince reddedilmesiyle kez daha İzmir gündemine gelmişti. 
Mecliste yeniden “Belediye Meclisimizin 12/02/2021 tarihli ve 05.175 sayılı Kararı ile uygun görülerek 05/04/2021 tarihinde onaylanan; Konak 1. Etap Nazım İmar Planı (Alsancak-Kahramanlar Bölgesi) kapsamında “Sağlıklaştırma Alanı” olarak belirlenen bölgenin yeniden düzenlenmesine yönelik hazırlanan, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği önerisi” ifadeleriyle gündeme gelen plan değişikliği meclisten oybirliğiyle geçti. 

Admin

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0