AK Parti’nin ‘emsal artışı’ önergesine Millet İttifakı engeli

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ekim ayı Olağan Meclis Toplantısı’na AK Parti’nin kent genelinde ‘emsal artışı’ önergesi üzerine yapılan tartışmalar damgasını vurdu. Oturumda AK Parti’nin Bayraklı Belediye Meclisi’nde alınan yüzde 10’luk emsal artışının mağduriyetlerin giderilmesi noktasında yetersiz kalındığını ve bu nedenle kent genelinde K alanlarında yüzde 30’luk emsal artışı talep ettiği önergesi gündeme geldi.

AK Parti’nin ‘emsal artışı’ önergesine Millet İttifakı engeli

 İzmir Büyükşehir Belediyesi Ekim ayı Olağan Meclis Toplantısı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer idaresinde gerçekleştirildi. Meclise damgasını vuran konu ise Bayraklı Belediye Meclisi’nden yüzde 10 emsal artışı kararına tepki gösteren depremzedelerin meclis öncesi eylemi ve emsal artışına ilişkin yapılan tartışmalar oldu. 

Bayraklı Belediyesi’nin 4 Ekim tarihinde gerçekleşen meclis toplantısında depremzedelerin aylar talep ettiği emsal artışı önergesi gündeme gelmiş ve depremzedeler için yüzde 10 emsal artışı kararı meclisten oybirliğiyle geçmişti. Ancak karar, yüzde 30 emsal artışı isteyen depremzedeler tarafından tepkiyle karşılanmıştı.

Yüzde 30 emsal artışı taleplerini bir kez daha dile getirmek isteyen depremzedeler bugün gerçekleşecek meclis öncesinde Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin önünde eylem yaptı. Eylemin ardından depremzedeleri temsilen bir grup meclis oturumuna katıldı. 

CUMHUR İTTİFAKI'NDAN ÖNERGE

Öte yandan Cumhur İttifakı, tarafınfan yüzde 30 emsal artışı için meclise önerge verildi.

“Depremzede kimliğindeki kentimizde hem yeniden yapılaşmayla dönüşümün gerçekleşmesi için 01.03.2021 tarih 196 sayılı kararla uygun görülen usul ve esaslarda 0.30 oranında emsal artışına olanak sağlayacak düzenlemenin yapılmasını öneriyoruz” ifadelerinin yer aldığı önergede, 1 Mart meclisinde kabul edilen kararla kent genelinde belirlenen K Alanları bölgelerinde yüzde 30’luk emsal artışı talep edildi. 

ÖNERGE MECLİSİ İKİYE BÖLDÜ

İlgili önergenin okunmasının ardından önergenin gündeme alınıp alınmaması konusunda Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı ikiye bölündü. Millet İttifakı, aynı konuyu içeren Bayraklı Belediyesi2nde kabul edilen yüzde 10 emsal artışını içeren gündem maddesini gerekçe göstererek önergenin gündeme alınmaması yönünde fikir beyan etti. 

İlgili önergeye ilişkin söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Yıldız, konunun aciliyetine dikkat çekti ve “Bu önerge gündemimizde uzun zamandır bekleyen bir sorunun çözümü noktasında. Şunu söylemek istiyorum: Burada bayraklı belediyesinin aldığı bir önerge var. Depremzedelerimizin bir beklentisi var. Mevzuatlar açsından zorlayıcı olsa da odalar tarafından bazı kaygılar taşınsa da bu önerge aciliyet arz ediyor. Bu nedenle önergenin acilen gündeme alınmasını öneriyoruz. Bu beklentiyi hep birlikte karşılamamız lazım. Bu iradeyi, gösterebileceğimiz umuyorum” dedi.

Önergeye ilişkin konuşan Başkan Soyer, “Hepimizi aynı hassasiyeti paylaşıyoruz. 44'nci madde görüşülürken ara vereceğiz, o süre içinde arkadaşlarımız bu içerik de dahil başka komisyonda dile getirilmek ne varsa masaya yatıracaklar ve bugün mecliste komisyon kararımız onaylayarak geçireceğiz. Depremzedeleri ve İzmir'i rahatlatacak bir kararı bugün almış olacağız" diye konuştu. Bu konu siyasi malzeme haline getiriliyor. Söylediğiniz önerge komisyonda görüşülecek” diye konuştu. 

“GÜNDEME ALINMAMASI GİBİ BİR DURUM OLAMAZ”

Soyer'in, önergenin gündeme alınmayacağı mesajının ardından söz alan Hızal,  "Gündeme alınmaması gibi bir durum olamaz. Ara verilerek görüşülecekse bu maddede birleştirilip görüşülür" ifadelerini kullandı.  Yeniden söze giren Başkan Soyer, "Bu konu çok siyaset malzemesi haline getiriliyor. Hep beraber komisyona veriyoruz bu önergeyi. Söylediğiniz önerge komisyonda görüşülecek" dedi. 

İlgili önergeye ilişkin söz alan CHP Sözcüsü Nilay Kökkılınç, önergenin gündeme alınmaması gerektiğini ifade etti ve “Hepimiz aynı hassasiyeti taşıyoruz zaten. Belediye meclis çalışma yönetmeliğimizde bir döküm var. Eğer bir mecliste bir konuda bir karar alınıyorsa yönetmelik aynı konuda başak bir karar alınamaz der. Biz gündeme alınmamasını öneriyoruz” ifadelerini kullandı.

Kökkılınç’ın ardından söz alan Hızal ise; verilen önergenin gündemde yer alan maddeyle aynı olmadığının altını çizdi ve şunları söyledi; “Sayın Nilay hanım aynı konu diyor ama bahsi geçen madde sadece Bayrakçı’yı ilgilendiren bir önerge. Bizim verdiğimiz önerge tüm kendi ilgilendiriyor. O yüzden acil kaydıyla gündeme alınıp görüşülmesini istiyoruz.”

Konuya ilişkin son sözü alan CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu ise, zaten aynı konunun oturumda görüşüleceğini söyledi ve “Bir önergenin kabul edilip edilmemesi başkanın iradesindedir. Deprem hepimizin bir gerçeği. Yürüklerimizi yakan bir deprem yaşandı Bayraklı’da. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdrorğlu’nun Bayraklı’da depremzedelerle yaptığı toplantıda, deprem felaketine maruz kalmış vatandaşlımızın mağduriyetlerinin giderilmesi için açık bir iradeyi ortaya koydu zaten. Bu irade kapsamında bayraklı belediyesinden gelen 44. Maddemiz var. Bu maddeye gelindiğinde ara verildiğinde komisyon görüşme yapılacak. Komisyon bunu görüşecek. Bence Bayraklı’nın yaşadığı bu acı hadiseyi tartışalım. Arkadaşlarımızın bu önergesine eklenecekler, çıkarılacaklar ya da düzenlemeler olabilir. Aynı maddenin zaten tartışılacağı gerekçesiyle önergenin gündeme alınmamasını istiyorum” dedi.
İlgili gündem maddesi, Cumhur İttifakı’nın ‘Evet’ oylarına karşılık Milet İttifakı’nın ‘Ret’ oylarıyla oy çokluğuyla reddedildi ve gündeme alınmadı. 

AK PARTİ’DEN İKİNCİ ÖNERGE

Verilen ilk önergenin ardından AK Parti grubu adına Hızal, Yıldız ve AK Partili meclis üyesi Hüsnü Boztepe’nin imzasıyla İzmir genelindeki emsal artışı ve kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında verdiği yüzde 30'luk emsal artışı için ilişkin daha kapsamlı yeni bir önerge daha Meclis'e sunuldu. 

“BU ÖNERGEYİ İZMİR İÇİN KULLANIN”

Önerge hakkında söz alan AK Parti Meclis Üyesi Boztepe, "Bu kadar detaylı bir önergenin, bu güne kadar ilimizde geldiğini hatırlamıyorum. 30 Ekim tarihinden beri K önergeleri ile ilgili çalışmalar 7 sayfalık önerge olarak gelmişti. Nilay hanımın bunu dilek ve temenni olarak görmesini içimize sindiremedim. Bayraklı için bir kara alındı. Ancak bu sadece Bayraklı için. 44'nci madde bu. Bizim verdiğimiz önerge kentin tamamın kapsıyor. Bayraklı da konutlar yıkıldı da Menemen, Karşıyaka, Seferihisar'da konutlar yıkılmadı mı? 30 Ekim'de yapılan depremde bazı binaların hasar gördüğü demek diğer binaların sağlam olduğunu göstermez. Biz defalarca gündeme getirdik. Konak'ın birçok mahallesi, Bostanlı… Buralarda plan var, plan olmasına rağmen, bırakın 98 öncesini 1980 öncesi yapılan binalar var. Bizim tam burada getirdiğimiz konu bunla ilgili. Bu önerge Bayraklı ile birleştirilebilir. Bu önerge aslında yol haritasıdır. Bunu temenni ve dilek olarak görmek çok üzücü. Oylamak kolay, çoğunluğunuz var diye…" ifadelerini kullanırken Başkan Soyer, araya girerek "Şimdi ben ara vereceğim komisyonda bütün taleplerinizi masaya yatırabilirsiniz buna itirazımız yok" dedi.

Yeniden sözüne devam eden AK Partili Boztepe, şunları söyledi; " 30 Ekim ile ilgili önergeyi 4 ay görüştük. Biz bu mecliste 2,5 yıldır hemen hemen her yerde emsal artışı verdik. Bu bizim getirdiğimiz önerge tamamiyet bu. Kanunlara uygun planlar yapılabilecekken, biz kanunlara uygunsuz planlarla niye uğraşıyoruz? AK Parti ve MHP grubu sade önerge vermiyor, yol haritası çiziyor. Alın bu önergeyi İzmir için kapıda bekleyen insanlar için, evinde risk altın oturan insanlar için kullanın." 

Tartışmalar sonrası oylamaya geçilen önerge oy çokluğu ile reddedildi.

AK PARTİ'DEN OLAĞANÜSTÜ MECLİS TEKLİFİ

Meclis oturumunda ayrıca Cumhur İttifakı üyeleri, 30 Ekim depreminin yıldönümünde Bayraklı'da İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin olağanüstü meclis oturumunun yapılması yönünde meclise önerge sundu. Önergeye ilişkin söz alan Kökkılınç, önergenin 'dilek ve temenni' olarak değerlendirmesi gerektiğini ifade etti. Kökkılınç’ın sözlerini ardından mecliste tansiyon yeniden yükseldi. 

“CHP’NİN İRADE KOYMASINI BEKLERDİK”

Konuya ilişkin söz alan Hızal, destek beklediklerini ifade etti ve  “AK Parti grubu olarak bir önerge verdik. Az önce 5 sayfalık bir önerge okundu. O bile 20 dakika sürdü. Bu önerge 6 aydır emek verilerek hazırlanmış bir önerge. Bu önergenin dilek ve temenniler niteliğinde mi yoksa önerge mi olup olmadığın biliyorum. 44. Maddede tabii ki bunu tartışacağız. Ama 44. madde geçen hafta önümüze gelmiş olan ve bayraklıdan buraya oy birliğiyle gelmiş bir önerge. O zaten tartışılacak. Biz diyoruz ki; 44. maddeden bağımsız, çok daha kapsamlı olan, odağında depremzedeler olan ve yanında kentsel dönüşüm ve yenilemeyi içine alan bir önergeden bahsediyoruz. Bunu komisyonlara gönderirsiniz. Bir ay tartışılır görüşülür. Bu önerge gündeme gelmiş dilek ve temenni deniliyor. Ne demek dilek ve temenni! Bu konunun gündeme alınması lazım. Bu bir önerge ve bu önergenin kabulü noktasında CHP’nin irade koymasını beklerdik” diye konuştu.

Söz alan Kökkılınç, olağanüstü meclis için yasal dayanak vurgusu yaptı ve "Deprem sonrasın hala aynı hassasiyetleri yaşıyoruz. Deprem sonrası birlikte çok güzel çalışmalar yaptık. Bugün depremzedelerimiz talepleri var. Olağanüstü meclis demek, zaten bugün meclislerimi yapıyoruz, tüm konularımız gerçekleştireceğiz. Olağanüstü meclis yılda 3 defa yapılıyor ve başkanımızın takdiri ile yapılıyor. Yasal dayanağı vardır" dedi.

“KAYBEDİLECEK BİR DAKİKA BİLE YOK”

Konuşmaların ardından Hızal’a yanıt veren Başkan Soyer ise zaman kaybedilemeyeceğinin altını çizdi ve “Bu, son bir haftanın meselesi değil. Bu konuya hepimiz çok önem veriyoruz. Bununla yatıp bununla kalkıyoruz. En çok önem verdiğimiz mesele bu. Biz bunu bugün burada bitirmek istiyoruz. Bu mesele, siyasete alet edilmeyecek kadar hassas bir mesele. Biz büyükşehir olacak K sınırlarını belirlerken Türkiye’de ilk defa çok başarılı bir işe imza attık. Türkiye tarihinde hiç böyle bir çalışma yapılmadı. Biz ilk yapanız. Şimdi de şunu görüyoruz: Vatandaşlarımın talepleri çok fazla. Bunu komisyona gönderin. Bir ay daha geçsin. Yok öyle bir şey. Kaybedilecek bir dakika bile yok” ifadelerini kullandı.

İlgili önergenin önerge mi yoksa dilek ve temenni mi olduğu yönündeki tartışmaların ardından yeniden konuşan Başkan Soyer, “Önerge, yasa gereği komisyona havale edilip görüşülmesi gereken bir içerik taşır. Bu bir öneri. Öneri de başkanlık makamının inisiyatifindeyiz. 30 Ekim’de mutlaka bir araya gelelim. Konuşalım. Bu bir meclis mi olur, yoksa gayri resmi toplantı mı olur siz karar verin. Ama hepimiz bu konuya aynı hassasiyetle yaklaşıyoruz. Ancak siz mi biz mi daha büyük haysiyet gösteriyor derseniz bu siyaset olur. Birilerinin daha fazla irilerinin daha az hassasiyet göstermesi söz konusu değil. Grup Başkanvekillerimiz bu konuyu görüşsünler” dedi.

“YENİDEN DEĞERLENDİRİLMESİNİ İSTİYORUM”

Bayraklı Belediye Meclisi’nde kabul edilen yüzde 10’luk emsal artışı kararına ilişkin önergenin görüşülmesine gelindiğinde söz alan Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, önergenin yeninden değerlendirilebileceğini ifade etti ve “Depremden sonra sizin de bildiğiniz gibi Bayraklı Belediyesi olarak ilk bu anlamdaki düzenlemeyi Büyükşehir’e gönderdi. Bunun içerisinde yüzde 10 emsal artışı var ama sizlerin de takdiriyle içinde bütün siyasi partilerin olduğu AK Parti’nin, MHP’nin, İYİ Parti’nin CHP’nin içinde olduğu grubun kararlarıyla usul ve esaslarla ilgili Bakanlığımızın da onay verdiği bir usul ve esasları verdik. Bu usul ve esaslar çerçevesinde Bayraklı Belediyesi üzerine düşeni yaptı, hem bayraklı Meclisi’nde hem Büyükşehir Meclisimizde bu 8 gün gibi kısa bir süre içerisinde geçti. Geldiğimiz süreçte gerek günün faiz koşulları gerek imalatlardaki artışlardan kaynaklı olarak bugün vatandaşın bu faiz oranlarıyla aldığı krediyle konutlarına dönüştürebilme şansı yok. Biz Bayraklı Belediyesi olarak bugün gönderdiğimiz Meclis’te görüşülecek önergeye alt birim olarak minimum yüzde 10 meclis ama meclis komisyonumuzun yeniden değerlendirme kaydıyla hem ada hem de parsel bazında depremzede yurttaşlarımızın sorununu çözebilecek şekilde, yeniden komisyonlardan geçecek şekilde görüşülmesini Bayraklılı depremzedelerimiz adına arz ediyorum” dedi.
Sandal’ın konuşmasının ardından ilgili önergenin İmar, Hukuk, Kentsel Dönüşüm ve Deprem ve Afet komisyonlarında görüşülmesi için oturuma ara verildi.

Bayraklı sınırları içerisinde yapı kullanma izin belgesi almış, ruhsatlı olan ağır ve orta hasarlı binaların yeniden inşasında toplam yapı inşasına ek olarak parsel bazında yüzde 20’lik artış öngören önerge, oy çokluğuyla komisyonlardan geldi. 

ADA BAZINDA YÜZDE 30 ARTIŞ

İlgili önerge maddesine ilişkin kısa bir açıklama yapan Başkan Soyer, “Dışarıda olan depremzedelerimiz için özetleyeceğim. Bir cümleyle özetleyeceğim. Daha önce yaptığımız çalışmayla K sınırları olarak meclisimizce onaylanan K bölgelerinde yüzde 20 parsel bazında yüzde 30 da ada bazında emsal artışı getirildi. Hayırlı olsun” dedi.

“BÜYÜKŞEHİRİN HIZLI REAKSİYON ALMSI GEREKİYORDU”

30 Ekim’de bir deprem yaşandı. Enkaz kaldırma çalışmalarının sonra İzmir’deki deprem gerçeği ve depremde hasar görmüş yapıların dönüşümü soru gündeme geldi. Biz Cumhur İttifakı olarak K sınırlarının belirlenmesi çalışmalının içinde bulunduk. İyi niyetli bir çalışma olduğunu düşünüyoruz. Bunlarla ilgili de 6-7 komisyon toplantısı yapıldı. Bazı değişiklikler yapıldı. Bu önergeler kabul edildi sınırlar da kabul edildi. Ama ne oldu? Baktık ki k sınırları yaralara merhem olmuyor. Bizim itirazımız şuydu: 10 ayda Bayraklı ve büyükşehir belediyesinin bir reaksiyon alması gerekiyordu. Biz bunu en söyledik. Bizim söylediklerimizden fazlasını depremzede vatandaşlarımız söyledi” ifadelerini kullandı. 

“MUHTEMELEN BUNA DA DAVA AÇACAKLAR”

Emsal artışı konusunun aylardır tartışıldığının altını çizen Hızal, “Çok zaman geçmeden Sayın Kılıçdaroğlu’nun emsal artışını vereceksiniz açıklamasıyla doğru noktaya gelindiğini düşünüyorum. Biz Bayraklı Meclisi’nde bir emsal artışı kararıyla karşı karıya kaldık. Biz orada da itiraz ettik. Bugün bu kararda revizyon yapıldı. Sadece Bayraklıyı kapsayan parsel bazında yüzde 20, ada bazında yüzde 30 artış verildi. Biz komisyonda 3 dakikada aldık bu kararı. Biz komisyonda sadece Bayraklı’yı değil, tüm kendi kapsaması gerektiğini söyledik. Mesela Karşıyaka’da az hasarlı bağımsız bölüm sayısı 14 bin. Bornova’da 6 bin 130, Konak’ta 8 binden fazla. Bayraklıyla kısıtlamanız, eşitlik ilkesine aykırı bi2 durum. İzmir’de 70 bine yakın aile bu kararı bekliyor. Bunların tamamı Bayraklı ’da yaşamıyor. Kısacası tüm İzmir’de yaşıyor. Yarın meydana gelecek deprem sadece Bayraklı’yı etkilemeyecek. Maalesef büyükşehir belediyesi ve diğer belediyeler 11 y boyunca K sınırlarında debelenip durdular. Şu anda hala K sınırlarının bazı ilçelerde askıda olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla burada çok ciddi bir sorun devam ediyor. Biz, önergeleri gerçekten samimiyetle hazırlamıştık. Şunu biliyoruz: Emsal artışı tartışmasının öncesinde İzmir’de bazı siyasiler emsal artışı verebilecekleri ancak odaların dava açacağını söylediler. Bu şehri doğrusuyla yanlışıyla siz yönetiyorsunuz. Bu şehrin siyasi sorumlusu sizsiniz. Odaların dava açması ya da dava ama tehdidi depremzede vatandaşlarımızı ilgilendirmemeli. K sınırlarına da dav açtılar. Muhtemelen buna da dava açacaklar. Şunu söylüyorum: Burada bir taraftan böyle bir çalışma yapıp öbür taraftan bu çalışmaların iptali için bir takım görüşmeler yapılması doğru değil, haksızlık. Ben Bayraklı’da yaşayan ve şu anda özellikle geçirmiş olduğunuz bölgelerdeki vatandaşların nasıl bir mağduriyet içinde olduklarını biliyorum. Ben onlara haklarını mecliste ve diğer platformlarda savunacağımı söyledim. Burada samimiyetle hareket edilecekse büyükşehir belediyesi bu sorunu kökünden çözecekse, dışarıya bütün meclis üyesi arkadaşlarımızla birlikte bizi bekleyen tüm İzmirlilere gerçek çözüm üretmek adına parsel bazında yüzde 30 yapalım, tüm İzmir’i kapsayacak şekilde yapalım. Oy birliğiyle bu kararı geçirelim” ifadelerini kullandı.

“SIRA ÖBÜR BİLEŞENDE”

Komisyon kararına ilişkin söz alan Başkan Sandal, emsal artışının tek başına mağduriyetleri gidermediğini belirtirken iktidara kredi ağrısında bulunarak, “Komisyonda oy çokluğuyla geçti. Anlaşılmaz olan şey şu: Depremzedelerimiz ile ilgili bir şeyde oy birliği olmaması bizi üzmüştür. Gerekçelerin altında yatan şey şu: Mağduriyetin en fazla olduğu ilçe Bayraklı. Aslında bu sorun Bayraklı’yı kitlemişken arkadaşlarımız kent geneline yayılarak sorunun çözümünün imkansız hale gelmesi için çalışıyor. Biz parsel bazında 2 kat, ada bazında 3 kat artırdık. Diğer bir önemli nokta… Biz bu konuda meclis olarak üzerimize düşen görevi yerine getirdik. Depremzedelerin tek sorunu emsal artı değil. Krediyle ilgili sorunları çözülmüyor. Madem Bayraklı’yı afet bölgesi olarak tanımlıyoruz. Neden Bayraklı afet bölgesi ilan edilmiyor? Bayraklının suçu neydi? Buraya bu kadar kayıtsız kalınmasının nedenini anlamış değilim. 200 bin liralık krediyle bu meselenin çözülmeyeceği açık. Gelin el birliğiyle ekonomik krizde vatandaşın ekonomik sıkıntısını çözelim. Biz üzerimize düşeni yaptık. Şimdi sıra öbür bileşende” dedi.

İlgili önerge, komisyondan geldiği şekliyle oy çokluğuyla kabul edildi.

TARTIŞMALAR GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARA TAŞINDI

Gündem dışı konuşmalarda söz alan Hızal, “Siz sorunu çözmek istemediğiniz için kağıt üzerinde bir takım düzenlemeler yaptınız. Murat Bey ve Komisyon Başkanı arkadaşlarımızın yaptığı açıklamalara cevap vereceğim. K sınırlarının belirleme sürecinde herhalde bu mecliste komisyon toplantıların dışında toplantılarda bulunan tek meclis üyesiydim. O toplantılarda Sayın Bakanımız, “Bakın bu K meselesi üzerinden değil bir plan meselesinde yapın. Emsal artışınızı yapın, bizde size destek verelim. Bir planı kaç ayda yaparsınız dendi. 3,5 ay dendi. Tutturdunuz bir ‘k’. K sınırları geçti, destek verdik. Baktınız tutmuyor, reaksiyon gösteremediniz. O toplantılarda Çevre ve Şehircilik Bakanımız plan yapılması ve emsal artışı meselesinde gelin birlikte çalışalım dedi. Sayın Sandal Bakanlıktan hibe almak peşindeydi. O 5 milyon hibeyi aldı da ne yaptı? Sonra çıktınız baktınız k sınırları ile ilgili problem yaşanıyor. Siyaseten sıkıntıya gireceğiz, bir gün bu şehirde olmayan bir kredi tartışması ortaya çıkardı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer çıkardı. Benim Dünya Bankasında kredi var, Cumhurbaşkanı onaylamıyor dedi. Toplandık, görüştük bize “hayır, önünde yok, biz siyaset yapmayalım” dendi. Eyvallah yapmayalım ama nerede bu kredi? Görüşmeler devam ediyor. Sonra ne oldu? Sözcü’de manşet. Kimin beyanı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyeri’in beyanı. Bizim kredimiz Cumhurbaşkanının önünde ama onaylanmıyor. Buna ne diyeceksiniz? Siyaseti biz değil siz yapıyorsunuz. Olmayan bir kredi üzerinden siyaseti ben mi siz mi yapıyorsunuz? Sonra başkan ben bir hata yaptım burada bir sorun var, tekrar gönderelim dendi. Tekrar görüştük. Kredi Cumhurbaşkanının önünde değil. Ama hala nerede görüşüldüğü noktasında dahi bir fikrimiz yok. Böyle bir kredi yok. Dünya Bankası’nın Türkiye Direktörünün basın bülteninde kredinin olmadığı dendi. Demek ki ortada kredi yok. Sonra bizim hem komisyon toplantılarda hem de mecliste dile getirdiğimiz depremzedelerin sürekli dile getirdiği emsal artışı görüşmeleri önünüze geldi. Daha iki ay önce yüzde 1 dahi verirsek popülizm veririz diyen sizsiniz. Aslında niyet burada emsal artışı değil. Niyet burada sorunu çözmek de değil. Bu popülizm ve siyaset yapmak. Bir taraftan biz emsal artışı yapalım ‘mış’ gibi yapalım. Öbür taraftan Odalarla nasıl dava açılacak diye görüşmeler yapıyorsunuz” dedi.

“37 MİLYAR DOLAR NEREDE?”

Son olarak konuşan Başkan Soyer, bugün büyükşehirden AK Parti tarafından verilen 340 milyon dolarlık Dünya Bankası kredisine ilişkin önergeye değindi. Ayrıntılı bilgi verileceğini söyleyen Başkan Soyer, 37 milyar doların nerede olduğunu sordu ve “340 milyon dolarlık kredi finansmanı hazır. Cumhurbaşkanımızın önüne koymayan Hazine ve Maliye Bakanlığı. Dolayısıyla Dünya Bankası ile 4 ay sürdürdüğümüz müzakereler tamamlanmıştır. Bu müzakerelerde sadece biz Büyükşehir bürokrasisi olarak  sürdürmedik. Hazine ve Maliye Bakanlığının bürokratları da vardı, İller Banaksı bürokratları da vardı. Ve hep beraber 4 ay boyunca gece gündüz devam etti. 340 milyonu İzmir’e ödenmesi için İzmir’e mutabakat saplandı. Bu para ne yazık ki Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisi olmadığı için orada bekliyor. Sonuçta bir kredi var. Hazır, fakat Hazine ve Maliye Bakanlığı garanti vermediği için gelemiyor. Ben başka bir paranın hesabını sormak istiyorum. Yaklaşık 37 milyar 585 milyon dolarlık bir rakamın nereye gittiğini merak ediyorum. Marmara bölgesi ve civarında meydana gelen depremin yol açtığı ekonomik kayıpları gidermek amacıyla bazı mükellefiyet ihtası ve bazı vergi kanunlarında değişiklik yapılması amacıyla kanun özel iletişim vergisi adıyla çıkmıştır. 1999 yılından beridir toplanan rakam yaklaşık 37 milyar 585 milyon dolar ediyor. Ben depremi yaşamış şehrin bir vatandaşı olarak soruyorum. Bizim bu vergi de hakkımız yok mudur? Genel Başkanımız çok güzel bir sözü var; “iyilikte yarışalım.” Biz iyilikte yarışmaya devam edeceğiz.

Admin

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5691823233856454, DIRECT, f08c47fec0942fa0